Güney Şili: GÜNEY AMERİKA GEZİ NOTLARI (7) PROF.DR. AHMET AKTAŞ

Değerli okurlarım Şili’de ikinci günümüz 24 şubat 2023 Cuma sabahı oteldeki kahvaltımızdan sonra güney Şili’de Valparaiso ve Vina Del Mar şehirlerine doğru hareket ettik. Yaz günü olmasına rağmen And dağlarının en uç noktasına yakın bir yerde havanın bu derece değişeceğini, sisli ve soğuk olacağını tahmin edemedim.

And dağları ve güney pasifik okyanusu arasında dar ince ve 3000 km. uzunluğunda olan Şili’nin bu bölgesinde göz alabildiğine üzüm bağlarının ve dünyaca ünlü şaraplarının üretildiği toprakları ve şarap fabrikalarından birini gezdik.

Valparaiso şehri dünyaca ünlü Nobel ödüllü şair Pablo Neruda’nın yaşadığı, sokak sanatçıları, bohemler ve romantikler için ilginç bir şehir. Bu şehir Unesco tarafından dünya kültür mirası listesine alınmış olup, 45 tepeden oluşan ve sadece 2 tepenin turistik amaçlı gezi programlarına alınmış mahalleleri 2013 yılında koruma altına alınmıştır.

Okyanusa doğru dik inen yokuşlu ve merdivenli sokaklar ve sokakları oluşturan evlerin duvarları hep sanatçılar tarafından yapılmış duvar resimleri, grafitiler, şehri adeta bir açık hava müzesi şekline çevirmiş.

Şehrin diğer mahalleleri ve özellikle tepelere yerleşmiş insanların evlerinin derme çatma halleri ilk bakışta fakirliği ve fakir insanların ancak yaşamak zorunda kalacakları konuta benzer gibi olan, tahta ve teneke evleri görüyorsunuz. Bu evlerin en ilginç yanlarından biri de beton ya da ağaç kazıklar üzerinde olması ister istemez bunların kanalizasyon sistemi nasıl işliyor sorusunu akla getiriyor. Şili diğer güney amerika ülkelerine göre daha bakımsız ve fakir olduğunu görüyorsunuz.

Okyanus kıyısına yapılmış bu iki şehirde çarpık yapılaşmayı ve sosyal dengesizliği hemen görebiliyorsunuz. Okyanusa bakan tepelerin yamaçları denize kadar yüksek katlı rezidans diyeceğimiz yapılar ve de villalarla doldurulmuş. Bu mekanlarda zenginlerin yaşadığını, fakirlerin yaşadığı mekanlarla zıtlığı yan yana çok yakın mesafelerde görmek mümkün. Bir defa şehir plancılığı hak getire.  Okyanus sahilleri düzensiz yapılaşma ile resmen katledilmiş. Sahil boyu derme çatma plaj tesisleri, hemen sahile paralel dar bir cadde ve tepelere kadar devam eden yapılaşmalar gözü tırmalar şekilde kötü görünmektedir. Bu sahilde mevcut olan restoranlardan birinde öğle yemeği aldık. Okyanus kıyısında şöyle ağız tadıyla kaliteli bir servisle balık yenir diye hayal ederken şok yaşadık gerçekten. Restoranda servis sanatı ile ilgili hiçbir bilgi ve uygulama maalesef yok. Çok önceden pişirilmiş balık tabakta soğuk olarak ve yanına sıcak haşlanmış patates ile servis edildi. Gel de bu balıktan lezzet al. Mümkün değil, tabii ki. Mecburiyetten verilenleri yemek zorunda kaldık. Tekrar otobüslere binerek o uzun yolculuğun ardından, biraz üşümüş, biraz aç bir şekilde bence fazla keyif almamış bir şekilde Santiago’daki otelimize geri döndük.

Ertesi gün yani 25 şubat 2023 Cumartesi öğlen uçağıyla Arjantin’e uçacağız. Arjantin’de görüşmek dileklerimle…