PROF.DR. AHMET AKTAŞ’IN GÖZÜYLE ENDONEZYA GEZİ NOTLARI(3)

Değerli okurlarım, Yogyakarta tren yolculuğumuz oldukça rahat geçti. Rahat Pullman koltuklar, orta hızda tren yolculuğu, güler yüzlü servis elamanlarının hizmetleri ve sohbetle geçen altı saat. Hepimizin gözleri yeşile doydu desek abartmamış oluruz. Yol boyu alabildiğine uzanan çeltik tarlaları, kısa mesafelerle birbirine bağlanan küçük ama şirin köyler, çalışkan köylülerden bahsetmemek olmazdı. Çeltik tarlalarında çalışan köylülerin makinalı tarıma geçtiklerini görüyorsunuz. Az emekle çok üretim yaptıklarını kesin olarak şöyle bir cümle ile tamamlayabilirim. Endonezya dünya pirinç tüketiminin yüzde yirmisini karşılayan tarıma dayalı bir ekonomi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Gastronomilerinde pirinç ve pirince dayalı ürünlerin bolluğu da zaten bunu ispatlar durumdadır.

Öğleden sonra yerel saatle 14.00 sularında Yogyakarta şehrine vardığımızda ilk durağımız Endonezya’nın Orta Cava bölgesinde bulunan ve 9. Yüzyıldan kalan PRAMBANAN Hindu tapınağı oldu. Turumuzun devamında gümüş sektörünün merkezi Kotagede denilen yerde eski bir Batik fabrikasını ziyaret ettik. Ziyaret sonrası Sultan Sarayını gezdik ve akşamüzeri otelimize döndük.

Ertesi günü Dünyanın en büyük Budist tapınağı olan BOROBUDUR tapınağını ve Endonezya’nın en aktif yanardağı olan Merapi Volkanını göreceğiz. Tapınak Yogyakarta şehrinin 40 km. kuzeybatısında yer almaktadır. Borobudur 1991 yılında Unesco tarafından koruma altına alınmıştır.

Resmi kayıtlara göre kim tarafından ve ne amaçla yapıldığı bilinmemektedir. Elde edilen bilgilere göre M.S. 750 yıllarında yapıldığı ve yapımının 75 yıl sürdüğüdür.1006 yılında Volkan patlaması sonucunda oluşan depremde yerle bir olan ve lavlarla kaplanan tapınak minimum 10 yıl, 25 yıl ve 35 yıl gibi sürelerle restore edilmeye başlanmış ve hala restorasyona bekleyen kısımlar bulunmaktadır.

Yogyakarta şehri turistik değerleriyle öne çıkmış olup iç ve dış turizm hareketleri içinde önemli bir konuma sahiptir. Yıllarını turizm ve eğitimine harcamış bir hoca olarak hep turistik ürünlerin neler olduğu ve de konaklama olanakları bakımından ne derece zengin ya da fakir olduğu konuları dikkatimi çekmiştir. Bu pencereden hareketle hep gittiğim ülke ve şehirlerini incelerim. Endonezya bu anlamda ciddi atılımları ve yatırımları olan bir ülke imajını bende yaratmıştır. Öncelikle çok misafirperver, güleç,yardımsever,sempatik halkına sahiptir. Bu özellikleriyle gelecek yıllarda daha da önemli turistik destinasyon olacağıdır. İşte bu maksatla söylenmesi gereken en önemli adası ise dünyaca bilinen BALİ adasıdır. Bu adayı ve potansiyelini görmeden, yaşamadan geri dönmek olmazdı. İşte bu maksatla Bali adasına uçacağız.

BALİ adasında görüşmek üzere….