Kurlar Yükleniyor...
PROF.DR. AHMET AKTAŞ’IN GÖZÜYLE  ENDONEZYA GEZİ NOTLARI(SON)

PROF.DR. AHMET AKTAŞ’IN GÖZÜYLE ENDONEZYA GEZİ NOTLARI(SON)

Değerli okurlarım, Yogyakarta havalimanından erken saatlerde Endonezya yerel havayolları ile Bali’ye uçacağız. İki saatlik bir uçak yolculuğunun ardından Java adası ve Bali adasındaki bir saatlik ek bir zaman farkını da eklediğimizde Türkiye ile Bali adası arasındaki zaman farkı böylece 5 saate çıkmış oluyor. Bali havaalanına vardığımızda bizi çiçeklerle karşıladılar.

Bali adası batıda Java, doğuda ise Lombok adalarının arasında yer alan ve 4.5 milyon nüfusuyla Endonezya’nın en turistik adasıdır. Adanın başkenti Denpasar’dır. Bali adasının ekonomisi öncelikle turizm,sonrasında ise el sanatları,orman ürünleri ve tarıma dayanmaktadır.

Bizim bulunduğumuz dönemin sezon dışı dönem olmasına rağmen yine de otellerin yerli ve yabancı turistlerle dolu olması aslında turizm sezon hareketlerinin yoğunluğunun yine de devam ettiğini göstermektedir.

Bali sokakları, gezebildiğimiz ve de görebildiğimiz kadarıyla dar,iki taraflı yoğun araç ve motosiklet trafiği ve de insanların yürümelerinin iyice zorlaştığı, varlığı ile yokluğunun belli olmadığı kaldırımlardan oluştuğudur.

Kaldırımlar, yolun her iki tarafındaki yoğun küçük esnaf dükkanlarının bulunması ve onların kaldırımları kullanmaları ve diğer taraftan da yoğun insan trafiği ile zaten fiziki anlamda kötü olan kaldırımlarda yürümenin oldukça zorluğunu ortaya koymaktadır.

Bu zorlu kaldırımlar ve yoğun trafik yanında alabildiğine canlı mekanların bulunması bence turistlerin ilgisini çekmekte ve de o aşırı kalabalık yada trafik yoğunluğuna aldırış etmedikleri anlamına gelmektedir. Bali’nin bence en önemli özelliği adım başı sıralanmış kaliteli ya da kalitesiz görünümlü masaj salonları olmaktadır. Talep yoğunluğu da dikkat çeken özelliktir. Ucuz ve kaliteli hizmetin alınması en önemli özelliğidir. Zaten, hepinizin de bildiği gibi bugün ülkemiz turistik otellerindeki spa merkezlerinde daha çok Bali’li kızların çalışması, bu ülkede bu hizmetin yoğun eğitimlerle verilmesi ve tüm dünyaya bu hizmetin ihracı şeklinde de düşünebiliriz.

Bali’deki ilk ziyaret ettiğimiz yer, deniz kenarındaki kaya oluşumu olan Bali Deniz Tapınağı oldu. Bu tapınak on altıncı yüzyılda, seyyah ve Şiva dini sembolü olan Dang Hyang Nirartha isteği üzerine balıkçılar tarafından yapılmıştır.

Tapınak ziyaretimizden sonra El sanatları atölyesini”bir bakıma müze de diyebiliriz” ziyaret ettik. Ağaç oymacılığı sanatının incelikleri hepimizi etkiledi. Burada ilginç olan hususu sizinle paylaşmak istiyorum. Bali adasında köyler el sanatları konusunda ayrı ayrı değerlendirmeye alınmış ve o köylerde yaşayanların büyük çoğunluğu sadece o sanata yönelmişler ve ekonomileri o sanata göre dizayn edilmiş. Örneğin, bir köy ağaç oyma sanatı ile bir başka köy Batik tekstil ürünleri ile kültürel sanat ögeleri üzerine yoğunlaşarak hayatlarını idame ettirmektedirler. Bence bu mantıksal bölünmede kesinlikle merkezi ve yerel yönetimin iradesi bulunmaktadır. Bali’de bulunduğumuzu üç gün içinde ilginç bir demokrasi örneği gördük diyebilirim. Bir gün seçim olduğu ve o gün adanın Valisinin halk tarafından seçileceğini söylediler. Aynı uygulamanın ülkenin diğer bölgelerinde de yaşanmış olmasıdır.

Hava çok sıcak olmasına karşın okyanusa girme ve yüzme keyfini istediğimiz gibi yaşayamadık. Çünkü, deniz dalgalı, sahiller molozlarla dolu ve bakımsız. Yine de okyanusa girme deneyimi yaşadık. Nerde bizim Akdenizimiz.

Şahsen Bali adasından çok etkilenmiş olmamakla birlikte haksızlık yapmamak adına üç gün yerine daha uzun süreli ve yüksek sezonda kalma halinde belki daha dürüst ve anlamlı bir yorum yapılabilir.

On günlük bir süre içinde genel anlamda Endonezya hakkında oluşan kanaatimizin olumlu olduğunu söyleyebilirim. Bir başka gezide görüşmek dileklerimle……..

Yayın Tarihi
31.12.2024
Bu haber 238 kişi tarafından okunmuştur.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla