Değerli okurlarım uzun zamandır yazma fırsatım olmadı. Bu yaz döneminde kısa süreli ülke içindeki gezilerim dışında asıl sizlerle paylaşmayı düşündüğüm yurt dışı seyahatimi ele almak istiyorum. Biliyorsunuz ülkemizde ve dünyada da her geçen yıl büyüme eğilimi gösteren kurvaziyer turizmi , İngilizce ifadeyle CRUİSE seyahatinden bahsetmek istiyorum.
Kurvaziyer turizmi dediğimizde aklımıza gelmesi gereken en önemli unsur büyük yolcu gemilerinin varlığıdır. Bu konuda dünyada isim yapmış en önemli gemi şirketlerinin başında Royal Caribbean, MSC ve diğer bazı şirketler akla gelmektedir. Akdeniz çanağına baktığımızda Yunan gemileri dışında yukarda belirttiğim firmaları sayabiliriz. Kurvaziyer turizmi konusunda ülkemiz limanları bulunmakta ve hizmet vermektedirler. Ancak, maalesef bizim kurvaziyer turizmi konusunda gemi şirketlerimizin olmadığını söyleyebiliriz.
Eylül ayının son haftasında daha önceki gezilerimden de bildiğiniz okul arkadaşım Fikri Bayraktar ile birlikte iki aile olarak aylar öncesinden planlayıp satın aldığımız Batı Karayip adaları cruise seyahatine gittik.
İstanbul Miami uçak seyahatimiz sonrası ABD Güney Florida eyaletinin en önemli şehirlerinden olan Miami’deki Fort Lauderdale limanına ulaştık. Gemimiz Royal Caribbean uluslararası gemi şirketinin gemilerinden biri olan Freedom of the seas gemisine bindik.
Karayip adaları doğu ve batı şeklinde ifade edilen ve iki bin adadan oluşan bir adalar topluluğu şeklinde ifade edilmektedir. Bu adalardan sadece 350 sinde yaşamın olduğu söylenmektedir. Biz Batı Karayip adalarından olan Cococay, Bahama, Jamika ve Grand Cayman adalarına uğrama şansımız oldu.
Bu adalardan olan Cococay gemi şirketinin kendi adasıdır. Bu ada gemi şirketi tarafından çok iyi bir şekilde planlanmış, organize edilmiş ve yönetilen büyük bir tatil köyü olarak düşünebilirsiniz. Bu adanın tek eksiği konaklama ünitelerinin olmamasıdır. Aynı anda iki büyük gemi adanın limanına yaklaştı ve içinden on bin kişi inerek bu adanın tüm hizmetlerinden yararlanmış oldu.
Bahama adalarının başkenti Nassau limanına geldik. Royal gemi şirketinin esas bağlı olduğu liman bu başkenttir. Aslında Amerikan şirketi olmakla birlikte neden böyle olduğunu sorduğumuzda Bahamalardaki vergi muafiyetinden kaynaklandığını söylediler. Başka nedenler de tabii ki olabilir. Bu adanın ünlenmesine büyük katkı sağlayan James Bond ve Jaws filimlerinin çekilmiş olmasıdır. Ayrıca bu adada dünyaca ünlü Atlantis otelinin bulunduğu cennet adasıdır.Bu otelde dünyaca ünlü sanatçılarının konakladığını söylediler. Bunlardan bence en önemlisi herkesçe bilinen kişi ise Micheal Jacsen olmaktadır.
Bir sonraki adamız Jamaika adasıdır. Bu adada görülmesi gereken en önemli yer Dunns River şelalesidir. Şehir merkezi turunu da ekleyebiliriz. Bir sonraki adamız Grand Cayman adası olacaktı ancak denizdeki büyük fırtına nedeniyle limana yaklaşma şansımız olmadı ve gemi yoluna devam ederek Miami Fort Lauderdale limanına geri döndü. Böylece bizim bir haftalık gemi seyahatimizde bitmiş oldu. Sonra Miami’de bulunan ve bölgenin en büyük outlet merkezi olan Sawgrass alış veriş merkezini gezmek oldu. Sonra THY tarifeli uçağı ile rahat, konforlu ve kaliteli servis hizmeti ile ülkemize döndük.
Değerli okurlarım, cruise seyahatinde asıl önemli olan gemideki hizmet çeşitliliği ve sunumdaki kalitedir. İşte bu noktada gemi şirketleri ve gemilerin kendileri farklılıklar sunmaktadır. Gemileri yüzen 5 yıldızlı ya da 7 yıldızlı otel olarak değerlendirebilirsiniz. Gemi seyahati denemesini yaşayanların kesinlikle seveceklerine inanıyorum. Çünkü, ben de zamanında bir kez deneme ile çok sevdim ve mümkün olduğu ölçüde bu seyahat şekline devam etmeye çalışıyorum.
Bir başka seyahatimde görüşmek dileklerimle….