100 Yıl Önce Küçük Bir Sahil Kasabası Olan Antalya, Turizmin Başkenti Haline Nasıl Geldi?

Muhtemelen herkesin zaman zaman araştırdığı ve bildiği bir konu ancak bende son günlerde tekrar merak edip araştırmak ve sizlerle paylaşmak istedim. Güzel Antalya’mızda Turizm nasıl başladı ve bugünlere nasıl geldi. Daha çok, son zamanlarda sık sık paylaşılan Antalya ya gelen turist sayısını vurgulamak istedim.

Antalya’da açılan ilk otelin Cumhuriyet ten sonra 1932’de Tophane Meydanı’na yapılan Park Oteli olduğunu sanırım birçoğumuz biliyoruz.

Sonrasında Obaların ve Otellerin kurulumu başladı!

1940’lı yıllarda Vali Haşim İşcan’ın gayretleri ile şehre turizm ve rekreasyon faaliyetleri getirilmeye başladı. Bu çalışmalarda karadan ulaşım ağı geliştirildi, Karaali oğlu Parkı gibi yeşil alanlar oluşturuldu ve ana cadde düzenlemeleri yapıldı (Atatürk Caddesi, şarampol Caddesi Ali Çetinkaya Caddesi gibi) 1950 yılında Antalya Tanıtma ve Turizm Derneği kuruldu ve bugün bile halen faaliyette olan Konyaaltı sahildeki korulukta kurulan Açık Hava Tiyatrosu açıldı. Ve aynı yıl Konyaaltı Plajına halk tarafından obalar ve barakalar inşa edildi.

1958 de ise Antalya’nın ilk turizm amaçlı oteli 42 odalı 72 yataklı Teras Otel açıldı.

1954 te gelen turist sayısı 97 kişi

1955’te gelen turist sayısı sadece 11 kişiydi

1956 da 24 kişi ziyaret etmiş

1957 de 198 kişiye ulaşmış

1958 de ise 208 kişi ziyaret etmiş.

 26 Nisan 1960 tarihinde İngiltere’nin tanınmış simalarından 380 kişilik bir turist kafilesi, deniz yollarının Ankara Vapuru ile Antalya Limanı’na inmiş.

27 Mayıs 1961’de de Antalya Festivali ile devam edilmiş. Antalya, 1969’da ‘Turizm Gelişme Bölgesi’ ilan edilmesi ve 70’li yıllarda Tünektepe, Saklıkent, Karayolları Parkı, Talya Oteli gibi birçok Turizm Gelişim Projesi’nin hayata geçirilmesiyle birlikte küçük bir sahil kasabası görünümünden uzaklaşmış olmuş.

Bu arada 1960’lı yıllarda 30’dan fazla şelale falezler üzerinden denize dökülürken, akarsuların yönlerinin değiştirilmesi nedeniyle günümüzde sayıları maalesef 7’ye kadar düşmüş.

O zamanlar yabancılar pek istenmiyormuş: 1963 yılında, Rahmetli Yaşar Sobutay, Alanya’ ya turist kafilesi götürdüğünde, buraya” GAVUR” giremez diye taşlanmışlar!

Ancak sonra 1968-69 yıllarına gelindiğinde ALANYA 2000 yatak kapasitesine doğru uzanınca, Türkiye’nin en büyük turizm merkezi diye konuşulmaya başlanmış, YAŞAR SOBUTAY ve kafilesini taşlayan ALANYA, benimde mesleğe ilk başladığım bölge olarak bugün önemli bir TURİZM KENTİDİR!

Sonrasında günde güne yükseliş başlamış;

Turizm ve Tanıtma Bakanlığı tarafından 1973’te Antalya Master Planı ve Turizm Nazım İmar Planı hazırlanmış. 1980’de yeni havaalanı, Ankara İstanbul bağlantısını sağlayan E24 karayolu, Kemer, Finike, Kaş karayolları ve liman hizmete açıldı. Şehirde festivaller, panayırlar, fuarlar ve tiyatro gösterileri gibi birçok etkinlik düzenlenmiş.

1980 yılında Charter uçak seferleri ile desteklenen turizm faaliyetleriyle Antalya ya gelen turist sayısı artmaya başlamıştır.

 1970’lerde bürokrasi engelinden sıkılıp Antalya’dan ayrılan TUI, Neckermann gibi Avrupalı seyahat acenteleri 1983’teki yatırımların ardından Antalya’ya tekrar tur düzenlemeye başlamışlar ve sonrasında giderek yükselen tablolar oluşmuş.

Türkiye’nin nüfusu en hızlı artan ili Antalya’da 1993’te yaşanan terör olayı neticesinde bir yıllık bir gerileme olduysa da sonrasında yükseliş devam etmiştir.

BUGÜN ANTALYA TURİZMİN BAŞKENTİ…

ANTALYA SADECE DENİZ KUM VE GÜNEŞ DEĞİLDİR…

2019 yılında ise Antalya’ya 192 farklı ülkeden gelen 15.644.108 ziyaretçinin, Aralık, Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ayları toplamının 2.144.898 ziyaretçi olduğunu, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım aylarında gelen ziyaretçi sayısı toplamının 13.135.878olduğunu görüyoruz…

Tesis sayımız 883, oda sayımız 233.322, yatak sayımız 503.562.

Ülkemizde ki tesis sayısı 4.761, oda sayısı 567.781, yatak sayısı 1.173.193.

Ülkemizde ki Tesis sayısının %18,55’ine, Oda sayısının %41,83’üne, Yatak Sayısının da %42, 92 sine sahip ANTALYA’da aylara göre gelen ziyaretçi dağılımına bakıldığında sadece altı ay DENİZ, KUM VE GÜNEŞ’in pazarlandığını görüyoruz…

Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım aylarında, 660 kilometrelik sahilimizde denize sıfır renkli parsellerde bulunan otelleri pazarlıyoruz ve 13.135.878 ziyaretçiye ulaşıyoruz …

Diğer altı aylık kış döneminde 2.144.898 ziyaretçi ile PAZARLAMA ve SATIŞ MODELİMİZİN hatalı olduğu ortaya çıkıyor.

Antalya’da turizm hem en önemli ekonomik faaliyet türüdür, hem de sektörler arası bağlantı turizmle en üst seviyelere çıkmaktadır. Ülkemize gelen toplam turistin ve yatak kapasitesinin önemli bir kısmına sahip olan Antalya’da, turizm sektöründe yaşanan en ufak bir sorun tüm sektörleri etkilemekte ve şehir ekonomik açıdan çıkmaza girmektedir.

Ulaşım sistemlerinin gelişmesiyle (özellikle havayolu ve karayolu ulaşımının) günümüzde gelen ve giden yolcu entegrasyonunda herhangi bir sıkıntı bulunmamaktadır. Sistemdeki en büyük eksiklik, yaklaşık bir asırdan beri planlamalar yapılmasına rağmen,2018 itibariyle Türkiye’nin en önemli turizm merkezi olan Antalya’ya uzanan bir demiryolu ağının bulunmamasıdır. Antalya’nın turizm ulaştırma sistemindeki bu eksikliğinin tamamlanmasıyla birlikte iç turizm ağı daha da çeşitlenip zenginleşecektir.

ANTALYA         GELEN ZİYARETÇİ SAYILARI (2018-2022 YILLARI)      

2018                2019                 2020              2021              2022        

13.085.299      15.280.763      3.444.426     9.094.051     13.508.628               

1954 yılında 97 kişi turist ziyareti ile başlayan Antalya mız 70 yılda bu rakamı ortalama 15 milyonlara kadar getirmiştir.

Farklı bir Ülke ile genel bir kıyaslama yapacak olur isek; Türkiye geneline 1959 yılında toplam gelen turist sayısı 126.610 kişi iken İspanya geneline 1959 yılında 4.200.000 turist ziyareti gerçekleşmiş.

Antalya’ya gelen turist sayısının korunması ve artması, turizmin arz kaynakları ile ilgili olarak kısa, orta ve uzun vadeli planlamaların yapılmasına bağlıdır.

Sevgi ve Saygılarımla,

Hediye Çete