2019 çantada keklik değil

Recep YAVUZ

Son 3 yılın turizmde rahat geçtiği söylenemez.

2016- 2017 deki krizlerden sonra 2018 yılında da rekorlar kırılmasına rağmen bu kez de ‘kazanç krizi’ çıktı.

Turist sayısını artırmak uğruna fiyatların aşağıya çekilmesi ile turizm gelirlerinin ortalamanın çok altına inmesi 2018 yılının en çok şikayet edilen konusu oldu.

Bu uğurda oteller düşük fiyat mağduru olurken, tur operatörleri uçak koltuklarındaki boş koltukların kurbanı oldular.

Rekorlar, rekorlar , rekorlar….

Gün geçmedi ki turist sayısında yeni rekor haberi duyulmasın. Yılın sonuna doğru her rekor paylaşımının arkasına ‘ya gelir?’ sorusu yapıştırılır oldu.

Böylelikle yeni dönem için gelirlerin ön planda olduğu sayısal çoğunlukların peşine düşüldü.

‘Tabi ki sayılar artmalı, en azından korunmalı ama turizm gelirleri mutlaka Akdeniz ortalamasına çekilmeli’ düşüncesi ağırlık kazandı.

2018 yılının son günlerinde 2019 yılına dair görüşler belirginleşmeye başladı. Kafalardaki sorular bugünlerde bir bir cevaplanıyor.

Genel kanaat rekorların sarhoşluğuna kapılmadan 2019 yılında temkinli ve dikkatli bir turizm stratejisinin izlenmesi gerektiği. Sayısal rekorların yerini gelir rekorlarına bırakması ortak görüş.

Antalya’yı besleyen ana pazarların ve tur operatörlerinin planlamalarından yola çıkarak, ayakları yere basan bir ön çalışma için görüşlerine başvurduğum birçok turizmcinin temkinli konuşmayı tercih ettiğini fark ettim.

Kimileri oldukça iyimser ve olumlu düşünürken, kimileri biraz daha temkinli, biraz daha karamsar bir resim çizdiler.

Buna göre ortaya çıkan genel kanaat şöyle;

Rusya+BDT+Ukrayna: geçen sezon sayı üretmek uğruna uçaklarda önemli sayıda boş koltuklar oluştu. Buradaki rakamlar telafisi uzun zaman alacak rakamlara ulaştı. En büyük Türk asıllı Rus tur operatörleri ‘2018 den daha fazla turist beklemeyin’ mesajı veriyorlar. Her ne kadar kısa süre önce bir turist otobüsüne bombalı saldırı olsa da ucuz ve sıcak olan bir ‘Mısır gerçeği’ çantada bekletiliyor. Bu gerçekleşirse Rus turist sayısının düşmesi bile söz konusu. Bu durumda Antalya için bu pazarın pek değişmeyeceği öngörüsü yanlış olmaz.

Almanya: 2018 yılında Antalya turizminin %20 sini oluşturan Almanya’dan güzel ve olumlu sinyaller geliyor. Pazarın liderleri Tui ve FTI en az iki haneli hatta dönemsel olarak %100 lere varan artışları beyan ediyorlar. Tui’nin eski günlere geri gelmesi ve FTI ın bulunduğu konumu koruması 2019 un ‘Almanların yılı’ olmasını sağlayabilir. Ben yine de temkinli giderek %20-35 arası bir artışın doğru olacağını düşünüyorum.

İngiltere: Fırtınaya aldırmadan ilerleyen bir gemi gibi, sürekli sağlıklı bir artış eğilimi gösteren İngiltere pazarında büyük sürprizler olabilir. Zira görüştüğüm acentacı dostlar oldukça olumlu ve inançlı konuşuyorlar. 2019 yılında 1 milyon İngiliz Antalya’ya gelebilir.

İSkandinav Ülkeleri: Yavaş yavaş ta olsa tekrar eski günlere dönüyor. %15 ile %40 arası bir artış öngörülüyor. Bu pazarda iyimserlerden yanayım, İskandinav turistlerimiz yarım milyonun üzerinde olacak.

Polonya: 2019 un sürprizi olabilir. Son yıllardaki artış süreklilik gösteriyor. Başta Tui olmak üzere tur operatörlerinin çok önemsediği bu pazarda gelecek var..

Bu veriler ışığında 2019 yılında %10 civarında bir artışı öngörüyorum. Bu da Avrupa’dan gelen Türk vatandaşları çıkardığımızda 13 milyon turist anlamına gelir.

Gazipaşa gelişleri ile Türk vatandaşları ilave ettiğimizde 14 milyon turist hedefi çok ütopik olmaz. (2018 yılında Gazipaşa ve Avrupa’da yaşayan Türk Vatandaşları dahil 13 milyon turist Antalya’ya gelmişti.)

Yani 2019 yılında 2018 yılına göre 1 milyon daha fazla turist geleceğini düşünüyorum.

Buna yönelik çalışmamı Ülkelere göre aşağıdaki tabloda detaylandırdım. İyimserlerin ve karamsarların görüşlerinden dolayı iki farklı simülasyon yaptım.

2019 yılında ülkeye katkısının daha fazla olacağı bir turizm sezonu dilerim.