2024 sezonu geride kaldı, gelsin mi 2025 ???

2024 sezonunun sonuna yaklaşıyoruz ve herkesin gözü 2025 hazırlıklarında. Fiyatlandırmalar, kontratlar, tadilatlar, yenilikler... Her şey tam gaz devam ediyor, 2024’ü unuttuk bile ama ne yazık ki geride bıraktığımız yıldan hiç ders çıkarmadan yeni planlar yapıyoruz…

Nisan, Mayıs, Haziran hatta 14 Temmuz’a kadar yaşanan boşluklar unutulmuş gibi ve verilen yüksek oranlı indirimler sanki normalmiş gibi gösterildi. Sorduğunuzda "sezon gayet iyi geçiyor" deniyor, hatta rekorlar kırıyoruz… Ancak bazı turizmciler için sezon 15 Temmuz’da başladı ve iki ay sürdü. Şu an otellerin doluluk oranları belli, Antalya bölgesinde bulunan otellerin belki %50’si iyi bir doluluk ile sezonu kapatacak. Hatta birçok otel kışın açmamaya karar verdi. Ama bunlardan hiç ders almıyoruz; ülkede hayat pahalılığı, enflasyon ve gelir dağılımındaki eşitsizlikler unutuldu, hemen gelecek yıl için yapılacak zam oranları konuşulmaya başlandı.

Üstüne üstlük bu süreçte Antalya’nın yaşadığı trafik ve çevre kirliliği de zamanla çözülemez hale gelecek. Burada herkesin sorumluluk alması ve bir an önce harekete geçmesi gerek. Bir tane Antalya var, onu kaybetmeyi göze alamayız.

Kimse Türkiye’nin Orta Avrupa pazarında müşteri kaybına uğradığından bahsetmiyor. Gelen yolcular da son dakika en uygun oteli seçiyor. Yaz boyunca Mısır, İspanya ve Yunanistan’a kaptırdığımız müşteriler umursanmıyor gibi. "Kaç para kazandım, sezon sonunda ne kaldı" hesabı yapılmıyor. Tek amacımız PAX (müşteri) üretmek. Evet, PAX sayısında rekor kırıyoruz, ama ülkeye giren herkesi turist olarak tanimlarsan, tabii ki rekor kırarsın.

Yapılan bir araştırmaya göre gelen turistlerin % 30-33`ünün konaklama ile ilgili durumu net değil veya belirsiz. 2024 yılı ilk 7 aylık döneminde gelen yabancı sayısı 29 milyon , tesislerde konaklayan turist sayısı 19,3 milyon geri kalan 9,7 milyon insan ile ilgili bir veri yok, bunlar ya günübirlikçi yada evlerde vb. yerlerde kalan yabancı misafirler.

Bence turist tanımının yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Avrupa’nın birçok ülkesinde, 3-5 gün kalan ziyaretçiler turist olarak nitelendiriliyor. Bizde ise pasaport kontrolünden geçen her yabancı pasaport sahibi turist sayılıyor. E hal böyle olunca rekor kırmak da kolay oluyor. Ama artık PAX sayıları ve rekorları bir kenara bırakıp bu işten kârlı mı zararlı mı çıkıyoruz, ona bakmamız gerekiyor. Tur operatörünün kazandığı %1-2 kar marjı, incoming acentalar için %4-5’i bulur. Ancak kimse bana otellerinin bu rakamlara çalıştığını söylemesin.

Sonuç olarak diyeceğim şu ki: Türkiye’ye gelen Orta Avrupa müşterisini kaybetmek istemiyorsak, 1-2 yıl fiyatlarımızı sabit tutmamız gerek. Devletten beklentimiz turizmde KDV’yi %1’e indirmesi, alınan konaklama vergisinin belli bir süre kaldırılması ve otellerin bu süre zarfında fiyatlarına zam yapmamalarıdır.

2024’ün sonuna geldiğimiz şu günlerde, bana göre 2025’te 2024’ü arar hale geleceğiz.