2024 yılının sonuna geldiğimiz şu günlerde, geriye dönüp baktığımızda turizm ile ilgili aklımızda ne kaldı acaba?
Ben size söyleyeyim: Acentacı ve tur operatörleri tüm yılı değerlendirip "Eh işte, kör topal bu günlere geldik" derken; otelciler ise yalnızca ağustos-kasım arasına odaklanarak "Çok güzel bir sezon geçirdik" ifadelerini kullanıyor.
Kötü geçen dönemler, boş kalan oda ve uçak koltukları hızla unutulmuş gibi görünüyor ve 2025 yılına yine büyük umutlarla giriyoruz. Kontrat fiyatlarına zamlar yapıldı, erken rezervasyon (EB) oranları düşürüldü ve herkes beklemede.
Ancak şunu şimdiden söylemek istiyorum: 2025, geçen yılı aratacak.
Şu an için erken rezervasyonlar iyi gidiyor. Bilinçli ve repeat guest dediğimiz sadık müşteriler, otellerini ve uygun fiyatı garanti altına almak için şimdiden rezervasyon yapıyorlar. Ancak EB dönemi bittiğinde neler olacağını hep birlikte göreceğiz.
Yüksek enflasyonla mücadele ettiğimiz bir gerçek. Ancak bu durumu Akdeniz çanağındaki komşu ve rakiplerimiz de biliyor. Onlarda enflasyon bizdeki kadar yüksek değil ve fiyat artışları bu denli fahiş oranlarda gerçekleşmiyor. Turistler de bütçelerine göre tatil yapmak istiyorlar.
Gerçek şu ki, Avrupalı turist artık yılda üç kez tatile gitmiyor. En fazla iki kez ailece tatil yapıyorlar. İlki uçaklı bir seyahat, ikincisi ise emisyon salınımı, sürdürülebilirlik ve doğayı koruma gibi düşüncelerin ön plana çıktığı, genellikle kendi ülkelerinde gerçekleşen tatiller oluyor.
Bu duruma uyum sağlayabilmek ve enflasyonun etkisini azaltmak için, turizm sektöründe KDV’nin düşürülmesi ve konaklama vergisinin kaldırılması gibi geçici önlemlerin alınması gerektiğini düşünüyorum.
Turizm konusunda kıskanılan bir destinasyon olduğumuz bir gerçek. Ancak rakiplerimiz boş durmuyor. Biz altyapımızı, yollarımızı, çevre düzenlemelerimizi ve personel eğitimini ihmal ederken, onlar güçlü projelerle rekabet için hazırlanıyor.
Örneğin:
- Mısır, Akdeniz kıyısında Ras El Hekma bölgesinde, Birleşik Arap Emirlikleri'nin finansal desteğiyle 170 milyon m²’lik bir alanda otel, eğlence ve iş merkezleri inşa etmeye başladı. Hedefleri, yılda 8 milyon turist. BAE'nin yatırımı ise 35 milyar dolar.
- Suudi Arabistan, Kızıldeniz kıyısında Red Sea Project adıyla dünyanın en iddialı turizm projelerinden birine imza atıyor. 2030’da tamamlanması planlanan projede, doğa dostu 22 ada yer alacak. Bazı oteller şimdiden hizmete girdi bile.
Bu projeler, mevcut müşteri potansiyelinden faydalanacak ve pastamızdan pay alacak. Bu nedenle Antalya'nın yol ve ulaşım sorunlarının çözülmesi hayati önem taşıyor. Ayrıca atıl durumdaki EXPO alanı, uluslararası toplumların ilgisini çekecek bir projeyle yeniden değerlendirilmeli.
Turizmde sadece deniz, kum ve güneş üçgenine bağımlı kalamayız. Kültür, doğa, gurme ve spor turizminin artırılması için acilen yatırım yapılması ve bu alanların tanıtılması gerekiyor. Ülkemizin turizm ürün yelpazesi oldukça geniş ve bu çeşitliliği ön plana çıkarmalıyız.
Ancak bu yapılırken sadece Kültür Yolu Festivalleri gibi etkinliklerle yetinmek yeterli değil. Kültürel zenginliklerimizin tanıtımı için erişimin kolaylaştırılması ve müze giriş ücretlerinin yabancı turistler için her yıl artırılmasının önüne geçilmesi gerekiyor.
Bir şey yapıyorsak sadece kendimiz için değil, gelecek nesiller için de yapmalıyız. Ülkemizi ziyaret eden turistlere, bizi tercih etmeleri için çeşitli seçenekler sunmamız gerektiğine inanıyorum. Bu doğrultuda, emeklerimizin boşa gitmemesi ve sürdürülebilirliğin sağlanması için planların hazırlanıp yürürlüğe konması hayati önem taşıyor.
Unutmayalım: Bugün attığımız adımlar, yarının turizm vizyonunu şekillendirecek.