Almanlardan net bir dönüş yok

Dr. Batuğhan KARAER

Yazıma başlamadan önce İstanbul Havalimanına gerçekleşen taşınmanın Ülkemize ve havacılık sektörüne hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Kritik olan bu sürecin aksaksız tamamlanması büyük bir başarı.

İstanbul havalimanının turizme ve ekonomimize sağlayacağı katkıları da yakından izleyeceğiz.

Bildiğimiz gibi yılın ilk iki ayı artışla başlayan tüm pazarlarda, Almanya pazarı mart ayında gelen ziyaretçi sayısı bakımından önceki yıla göre %18 bir gerileme yaşadı.

İçişleri Bakanı’mız Süleyman Soylu’nun Mart ayı başındaki açıklamalarının da bu gerilemede etkili olduğunu düşünüyoruz.

Çünkü diğer pazarlarda artışlar ve rezervasyonlardaki hareketlilik devam ediyor.

Geçtiğimiz hafta, Polarwest Turizm’in sahibi Akın Kocatürk’ten, Almanya pazarı ile ilgili hareketlenmenin yavaş yavaş başladığı bilgisini aldım.

Yıl sonunda Alman ziyaretçi sayısında %10-12’lik bir artış bekliyor kendisi.

Diğer yandan Almanya’da yaşayan başta Türkler olmak üzere Arap, Rus, Polonyalı vb. milletlerden kişilerin rezervasyonlarının yoğun olduğu yönünde önemli bir tespiti de var.

Başka bir ifade ile rezervasyonların %10-15’lik payı Alman isimlerden, geriye kalan kısımların ise yabancı ve göçmenler tarafından oluştuğu yönünde.

Demek ki henüz Almanya pazarı Türkiye’ye tam olarak dönmüş değil.

Almanya dünyanın en büyük turizm pazarı, bu pazarı göz ardı etmemiz turizm gelirleri yönünden büyük bir eksilik yaratacaktır.

Ayrıca diğer Avrupa ülkeleri de Almanya pazarından dolaylı dolaysız etkileniyorlar.

Almanların gelmesi Anadolu turları vb. birçok yan gelirlerin de artmasını sağlıyor.

Geçmiş dönemlerde Alman ziyaretçiler için Antalya’dan günlük Anadolu ve Kapadokya turları için 20-30 otobüs seferi düzenleniyorken şimdi bu sayılar haftalık olarak bile aranır hale gelmiş durumda.

Diğer yandan Boeing’in 737 Max 8 ve 9 tipi uçaklarındaki sorunlarında giderilmesini dört gözle bekliyoruz.

Gerek yerli ve gerekse Avrupalı birçok havayolu işletmesi bu uçakları bu yıl filolarındaki planlamalara koydular.

Sorunun çözüm sürecinin uzaması halinde koltuk kapasitelerinde %25’leri bulan bir daralmanın söz konusu olabileceğinden bahsediliyor.

Ülkemize dönük kapasitelerin azalmaması için başta Devletimiz olmak üzere Türk Havayolları’nın havacılık sektörüne destek olması gerekiyor.

Sektörümüz üzerindeki bu riskleri Turizm Bakanımız, başta TURSAB olmak üzere sivil toplum kuruluşlarımız ve şirketlerimiz elbette bizden daha da iyi görüyorlardır.

Umarız gerekli önlemler alınır ve Avrupa pazarının fırsatları elimizden kaçmaz.