Belki de ilk kez Almanya’daki genel seçimler bizim açımızdan bu kadar önem taşıyor. Zira seçim kampanyası süresince Alman siyasetçilerin en önemli konularından birisi Türkiye ilişkileriydi.
Bununla birlikte Türkiye’den gelen mesajlar partilerin seçim stratejilerini revize etmelerini gerektirdi.
24 Eylül'de yapılacak seçime 42 parti katılacak. 61 milyon oy kullanacak. Bunların %30'u oy kullanmaya gidip gitmeyeceğini henüz bilmiyor. Bu arada Almanya’da yaşayan 8 milyon yabancı Alman vatandaşı olmadığı için oy kullanamayacak.
Yüzlerce anket yapıldı seçimlere dair... Ben de 20 anketin sonuçlarından bir özet çıkardım. Seçim öncesi bir çok açık oturum ve beyanları da harmanlayıp öngörülerimi paylaşıyorum.
Eğer 1 hafta içinde olağanüstü bir gelişme olmazsa partilerin oyları (1-2 puan sapma öngörülmeli) aşağıdaki gibi olacak.
CDU/CSU %37
SPD %23
Yeşiller %8
FDP %9
Sol Parti %9
AFD %9
Diğer %5
Bu durumda nasıl bir hükümet kurulabileceğine dair alternatifler biraz daha netleşiyor. Berlin çevrelerinde CDU & SPD koalisyonuna sıcak bakılmıyor. Her iki partide daha zayıf ortak arıyor yanına. Bütün partiler seçim öncesi ırkçı AFD partisi ile koalisyon yapmayacaklarını beyan ettiler.
Merkel’in seçimin galibi olarak çıkacağı kesin gibi. Kuracağı koalisyonu güçlenmiş FDP ve yeşiller ile oluşturmak istese de Yeşiller Partisi FDP ile aynı çatı altında barınamaz gibi duruyor.
Merkel’in Sol Parti ile ittifak yapması haliyle mümkün değil. Bu durumda SPD'nin kapısını çalacak. SPD de öncelikle başında kendisinin olacağı alternatifleri test edecek. Martin Schulz öncelikle sol parti ve yeşiller ile ve belkide FDP ile şansını deneyecek.
Bu yüzden Almanya seçimlerinde kararı etkileyecek en önemli unsur 3. partinin hangisi olacağıdır.
Almanların Jamaika Koalisyonu dediği CDU-Yeşiller-FDP olasılığı daha ağır basıyor. Ve belki de bu zor süreçte Türkiye’ye dair söylemlerinde en dikkatli olan Merkel, yine tek muhatabımız olacak.
TÜRKLER NE YAPACAK?
Yaklaşık 700.000 Türk asıllı seçmen oy kullanacak. Bugüne kadar bunların önemli bir kesimi SPD lehinde oy kullanıyordu. Ancak son gelişmelerden sonra Schulz ile Türkiye arasındaki gerginlik diğerlerinden daha fazla oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın uyarısı ile oyunu farklı kullanması olası yüksek bir seçmen kitlesi, temelini Türklerin oluşturduğu ADD (Alman Demokratlar Birliği) yönünde oy kullanabilir. Bu her ne kadar seçim sonuçlarına bir etki yapmasa da Türklerin ilk kez seçimlere bir tepkisi olarak dikkat çekecek ve seçim sonrasında değerlendirilecektir.
Türklerin bunun dışında bir partiye yönelmeleri mümkün değil, zira bu partiler marjinal ve belli hedefe kilitlenmiş örgütlenmelerden öteye gitmiyor;
1.Korsanlar Partisi
2. Hayvan Hakları Partisi
3.Hip Hop Partisi
4. Gri Parti
5.Referandum Partisi
6. Dağ Partisi
7. Bahçe Partisi
8. Akıl Partisi
9. Humanistler Partisi
10. Vejeteryan partisi
11. Sağlık Araştırmaları Partisi
gibi…
Seçim sonuçları ne olursa olsun , en önemli partnerimiz Almanya ile ilişkilerin 1 sene önceye dönmesi her iki tarafın menfaatinedir. Bizler turizmciler olarak, Alman Halkının Türkiye’ye bakışını çok iyi biliyoruz. 2 sene önce Kapadokya’yı gezen Merkel’in, rehberi Atilla’nın kulağına fısıldadığı gibi ‘ülkeniz ne kadar güzel’... Ülkemiz bu siyasi çekişmelere malzeme olmayacak kadar güzel ve değerli…