İkinci kitabımın adı ‘Hindi Cumhuriyeti’ olacaktı. Yayınevimizin sahibesi Arzu Hanım da bunu çok istemiş, ancak ben içinde bulunduğumuz hassas dönemden dolayı yanlış anlaşılabileceğini ve sakıncaları olacağını söylemiş ve kitabımın başlığını ‘Her Şey Sahil’ koymuştum.
Kitabın içindeki ‘Hindi Cumhuriyeti’ isimli makalemde Türkiye’nin İngilizce karşılığı olan ‘Turkey’in ‘Hindi’ anlamına geldiğini ve bunun uluslararası piyasada sürekli alay konusu edliğini belirtmiştim. Bununla birlikte bazı ülkelerin isimlerini değiştirerek, bunu katı yaptırımlarla uygulamaya koyduklarını örnekleri ile anlatmış ve bunu bizimde uygulamamız gerektiğini yazmıştım. Yani istesek biz de adımızın ‘Türkiye’ olarak kullanılmasını şart koşabilirdik. Bu makale kitabımın 110. sayfasında yıllardır bugünü bekliyordu.
Ve nihayet dün Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan genelge ile Türkiye’nin adının diğer dillerdeki , Türkei, Turkey, Turquie karşılıklarının kullanılmayacağı karara bağlandı. Ülke imajına katkı sağlayacak bu hamlenin sadece Türkiye tarafından tek taraflı kullanılması bu hamleyi havada bırakacağı için dünyanın bütün ülkeleri tarafından kullanılmasına yönelik ek kararlar alarak, belirli bir süre sonra hayata geçirmek gerekiyor. Bütün Dünya Osmanlı ‘dan beri sürdürdüğü ‘Turkey’ alışkanlığını kolay kolay terk edemeyecektir. Bunu kolaylaştıracak hamleleri bizim yapmamız gerekiyor. Kitabımda buna dair bir kaç örnek sıralamıştım.
Uluslararası alanda faaliyet gösteren ve sürekli imaj vurgusu yapan biz turizmciler başta olmak üzere ülkenin bütün firmaları bu kararı uygulamaya hemen başlamalılar.Başlangıçta 100 yıllık alışkanlığı değiştirmek kolay olmayacak, ancak pes etmemeli ve ısrarla Türkiye ismini dünya literatürüne yerleştirmeliyiz.
Ben pazartesiden itibaren başlıyorum….