Ayrışan Dünyada Diplomasiyi Sahiplenmek

Dr. M. Recai YILMAZ

Dün gece saat 00:30'da Antalya-Belek yolu oldukça hareketliydi.

Çakarlı eskort polis araçları hızlıca seyir halindeler.

Antalya'da o saatlerde hava 10°C civarında, rüzgarlı ve soğuk.

Yol kenarında yakın aralıklarla görevli polisler var.

Gerçekten de o saatte ve soğuk havada, mesai mefhumu gözetmeksizin gece-gündüz fedakârca görev yapan Türk Polis Teşkilatımız, 175 yıldır olduğu gibi görev başında.

Zor bir meslek!

Türk Polis Teşkilatı'nın 175. yılı kutlu olsun.

Yoğunluğun nedeni bugün başlayacak olan Antalya Diplomasi Forumu (ADF) için katılımcıların konaklayacakları tesislere transferleri.

Bu yıl 4’üncüsü düzenlenecek olan Antalya Diplomasi Forumu (ADF), Türkiye'nin ve özellikle Antalya'nın diplomasi ve turizm vizyonunu ortaya koyan, medya görünürlüğünü artıran, marka değerine katkı sağlayan ve kongre turizmini destekleyen stratejik bir etkinlik.

ADF sayesinde Antalya, klasik bir tatil destinasyonu kimliğinin ötesine geçerek, fikir ve çözüm üretiminin yapıldığı bir uluslararası diplomasi merkezi olma yolunda ilerliyor.

Davos, Münih ve Singapur gibi şehirlerin zamanla yalnızca birer "düşünce ve çözüm üretim merkezi" değil, aynı zamanda yüksek profilli turizm destinasyonları haline gelmesi tesadüf değil.

Bu şehirler, düzenledikleri prestijli uluslararası etkinlikler sayesinde marka değerlerini artırmış, kongre turizmini desteklemiş ve küresel tanınırlıklarını güçlendirmişlerdir.

Siyasi sonuçların dışında, ev sahibi şehirlerin elde ettiği birçok kazanım da söz konusu.

4. ADF, giderek ayrışan, kutuplaşan ve belirsizliklerle dolu bir dünyada diplomasiyi sahiplenme amacıyla küresel ölçekte dikkat çeken diplomatik bir toplantı.

Bugünlerde diplomasiye olan ihtiyaç, yalnızca küresel barış için değil, aynı zamanda turizm gibi stratejik sektörlerin sürdürülebilirliği için de hayati önem taşımakta.

Bizim gibi ciddi turizm geliri olan ülkeler için bu daha da önemli.

İç ve dış politikanın dengeli, barışçıl ve çok taraflı bir şekilde yürütülmesi büyük bir önem arz ediyor.

Amerika ve Çin arasındaki ticaret savaşı,

Mevcut Rusya-Ukrayna savaşı,

Suriye,

Suriye kaynaklı sonuçlar bağlı İran gibi bölgesel krizler Türk turizmini etkiledi ve etkileyecek.

Barışçıl, çok taraflı ve dengeli bir dış politika yürütmek zorundayız.

Bölgesel barışa, küresel diyaloğa ve sürdürülebilir turizm politikalarına katkı sunma potansiyeli taşıyan bu değerli fırsatı çok iyi kullanmalıyız.