Geçen haftaki yazımda rating konusunu ele almış ve şirketlerin rating yaptırmasının faydaları üzerinde durmuştum.
Rating bir çok işletme için yasal yönden zorunlu bir çalışma değildir.
Ancak bağımsız denetim belirli kriterleri taşıyan bazı firmalar için yasal zorunluluğu olan bir konudur.
Bu zorunluluğun belirlenmesindeki ölçütler ise;
-Aktif toplamı 40 milyon ve üstü Türk Lirası,
-Yıllık net satış hasılatı 80 milyon ve üstü Türk Lirası,
-Çalışan sayısı 200 ve üstü olmasıdır. Ölçütlerinden en az ikisini sağlayan işletmeler bağımsız denetim kapsamına girmektedir.
Bağımsız denetimi, işletmelerin konusunda uzman kişi/kişiler tarafından uluslararası standartlar ve ilgili tüm tarafların haklarını da gözeterek finansal tablo ve bilgilerinin doğruluğunun incelenerek raporlanması olarak özetleyebiliriz.
Ülkemizde bağımsız denetim faaliyetlerinin mevcut yasal düzenlemelere ve standartlara uygunluğunun, kamu yararını da ön planda tutarak izleme ve kontrol etme görevi Kamu Gözetim Kurumu’na (KGK) verilmiştir.
KGK’da bağımsız denetimi “Bir işletmenin finansal tablolarının ve diğer finansal bilgilerinin, finansal raporlama standartlarına uygunluğu ve doğruluğu hususunda, gerekli bağımsız denetim teknikleri uygulanarak denetlenmesi ve değerlendirilerek bir rapora bağlanması” olarak tanımlamaktadır.
KGK’nın bağımsız denetim kitapçığında “Bağımsız denetim, bağımsız denetçiler ve bağımsız denetim kuruluşları tarafından yürütülür.
Bağımsız denetçiler; yeminli mali müşavirlik ya da serbest muhasebeci mali müşavirlik ruhsatını almış meslek mensupları arasından KGK tarafından yetkilendirilen kişilerdir.
Bağımsız denetim kuruluşları ise; Kurumdan bağımsız denetim alanında faaliyette bulunma yetkisi alan şirketlerdir.” şeklinde yetkili kişi ve kurumlar tarafından yapılacağı belirtilmiştir.
KGK başlıca amacını da yatırımcıların çıkarlarını ve denetim raporlarının doğru ve bağımsız olarak hazırlanmasına ilişkin kamu yararını korumak ile doğru, güvenilir ve karşılaştırılabilir finansal bilginin sunumunu sağlamak olarak belirtmektedir.
Bağımsız denetim genellikle şirket sahipleri ve yöneticileri tarafından bir maliyet kalemi olarak görülmekte ve bir fayda sağlamadığı düşünülmektedir.
Bağımsız denetim bir yük olarak düşünülmekte ve dolayısı ile gerekli önem de verilmemektedir.
Aslında bağımsız denetim işletmelere;
-Mali hareket ve işlemlerin finansal tablolara tam ve doğru olarak yansıtılması,
-Şirketin işleyişinde mali yöneden varsa kayıp yaratacak açık noktalar tespit edilmesi ve önlemesi ,
-İç control sisteminin oluşturulması ve etkin bir şekilde işlemesinin sağlanması,
-Finans kuruluşlarının (raporda olumlu görüş verilmesi halinde) firmanın kredi değerlendirmelerine olumlu yönde destek vermesi,
-Tüm tarafların haklarının korunması yönlerinden önemli katkılar sağlar.
Bağımsız denetim raporu aynı zamanda uluslararası düzeyde iş yapan yada yapmak isteyen firmaların mali yönlerinin de uygunluğunu üçüncü taraflara gösteren en önemli ve güçlü araçların başında gelmektedir.
Üstelik uluslararası düzeyde faaliyette bulunan yetkili bir kuruluşa yaptırılan bağımsız denetim ve sonucunda oluşacak rapor işletmenin ilgili taraflar nezdinde görünümüne de çok daha etkin bir noktaya getirecektir.
Üst yönetimin, bağımsız denetim çalışmalarının şeklen yerine getirilmesi yerine gerektirdiği şekilde yürütülmesini sağlaması, işletmenin kısa ve uzun vadedeki menfaatleri için daha yararlı olacaktır.