Çevre ve Turizm

Dr. M. Recai YILMAZ

Malumunuz, turizm en küçük bir olumsuzluktan dahi etkilenir. Ülkemizde yeni bir çevre sorunu, krizi veya felaketi var.

Bir sürü yeni kavramla kafalarımız karışık.

Liç, Tenör…

Ne demek istiyorsunuz? Neden bu kadar anlaşılmaz yorumlar yapıyorsunuz?

Doğa, içindeki unsurların karşılıklı dengesi ile varlığını korur.

Çevre; hava, su, toprak, yağmur, kar, rüzgar, sıcaklık, orman; biz ve bizim dışımızdaki her şeydir.

Çevre sorunu / krizi / felaketi ise doğal ortamın bozulmasıdır. Yani olmaması gerekenlerin bir nedenle orada fazlasıyla bulunma durumu.

Sanayileşme ve doğal kaynakların kullanımıyla başlayan süreçte insanoğlu tarafından yapılan bozulmalar, insanoğlunun eliyle ortaya çıkan felaketler suni birçok koşul oluşturduğundan doğa kendi kendini koruyamıyor ve bozuluyor.

Hava, su ve toprakta olumsuz etkilerin oluşması, hepimizin ve her disiplini ilgilendirir. Turizm, siyaset, tarih, peyzaj mimarlığı sağlık bilimleri, coğrafya, mühendislik, jeoloji, tarım, ekoloji, kent planlama, biyoloji, hukuk birçok bilim dalını ilgilendirir.

Azalan su kaynakları ile birlikte artan çölleşme, atmosferdeki kirlilik ve topraklarda biriken toksik maddeler, bilim ve teknolojinin yardımı ile doğaya karşı giriştiği egemenlik tutkusunda yenen mi yenilen mi olduğunu bilmeden mücadelesini sürdüren insan, ancak çevre sorunlarının olumsuz ve yıkıcı etkisiyle karşı karşıya kaldığında yenilen olduğu gerçeği ile yüzleşebilmektedir.

İnsanın çevre üzerindeki bozucu etkisi ve insan ile insanın içinde yaşadığı arasında süregiden ilişkileri çarpık biçimde kavrayarak doğada üstünlük kurmaya yönelik arayışları giderek yaygınlaştı.

Ve bizde geçen hafta yenildik.

Kim ne derse desin. Olay şu:

Vatan topraklarının, temiz havasının ve hava kalitesinin, su kaynaklarının, bitki ve hayvansal ürünlerin kirlenmesi veya kirlenme riski ile karşı karşıya kalması,

Üstelik uzun yıllar boyunca olumsuz etkilerin olacağı,

Uluslararası hukuk sorunlarına maruz kalınacağı,

ve en acısı can kayıpları.

Korkularımız var! Hiç olmasını istemediğimiz sonuçlar var.

Mesele budur!

Doğayı korumak yerine onu sadece tüketilmesi gereken bir nesneye indirgemek ve doğal yaşama müdahalede bulunmak. Sadece bölgesel veya çevre kirliliğinin yaşandığı yer açısından bakmak ülkelerin turizm algı ve itibarlarını etkileyecektir.

Turizmi, ülke imaj ve itibarını doğrudan etkileyebilecek, belki de uluslararası kriz ve hukuk konularına neden olabilecek bir meseleyi gelecek nesilleri de odak noktasına alarak iyi yönetmek gerekiyor.