Elbet bu günler de geçecek, hayat normale dönecek. Yine yollara düşeceğiz, kırlara, denizlere kavuşacağız. Derslerimizi aldık. Tüm dünya, insanlık ve doğa RESETLENDİK. Bodrum'a Fok, Haliç'e Yunus, Bursa'ya Geyikler, Ayılar geldi. Her şeye yeni baştan başlıyoruz. Daha hijyen bir yaşam, daha organik tarım, daha sağlıklı besinler, daha temiz bir dünya gerek bize. Elbette hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Her meslek grubu, yeni dünya düzeninde kendi kurallarını belirleyecek.
52 bileşeniyle birlikte Turizmde neler bekleniyor hepsi yazıldı, çizildi. Ancak bundan böyle şikayet değil çözüm önerileri sunmamız gerekecek.
Ne deniyor; Turistler artık 1000 kişilik otellere değil butik otellere veya villalara talep edecek.
İşte başlıyoruz. ÇÖZÜM 1; YAZLIKLAR...
Biliyorum, bir çok kişi "Sardı bu da yazlıklara" diyecekler. Çünkü, Türkiye'de ben dahil yazlıkçılar çok, dünyada olmadığı kadar çok. 1999 yılı TÜRSAB ARGE verilerine göre Türkiye'de tam 3,5 milyon yazlık var. 2.konut bunlar. Ve senede ortalama sadece 30 gün kullanılıyor.
Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim de kavga çıkmasın; Kazanacaksınız yazlıkçılar!. Hem de çok kazanacaksınız. Hangi aylarda yazlığınızdasınız? Diyelim Temmuz, Ağustos. Tamam. Geriye kalan 10 ay için evinizin pazarlamasını, işinde uzman, sertifikalı seyahat acentalarına devredeceksiniz. Eviniz kiralandıkça çok ama çok para kazanacaksınız. Hem de evine, dönemine göre haftada 5 ila 20.000 TL arası. Bu rakam Avrupalı için çok değil. Bir hafta, tüm aile için ödenecek rakam 600 ila 2500 euro. Yani 5 kişilik aile için günlük kişi başı 15 ila 70 euro.
Bu işin güzel kısmı. Şimdi detaylara girelim;
1- İspanya, İtalya, Amerika, Fransa ve bu konuda uzman ülkelerde olduğu gibi yazlık evlerin vergileri normal vergilerin üzerinde olacak. Böylece hem insanlar 2.konutlarını Turizme yönlendirecek hem de belediyeler kışın 40 bin, yazın 1 milyon olan beldelerinde daha iyi hizmet verecekler.
2- Ağırlıklı olarak yabancılara kiralanacak olan bu evler, sertifikalı, dil bilen, Turizm Bakanlığı ve TÜRSAB teminatlı seyahat acentaları tarafından yurtiçi ve dışında pazarlanacak. Yabancılara kısa dönem ev kiralamak isteyen emlakçılar ise TÜRSAB belgesi edinmek zorunda olacaklar.
Bundan sonrası teferruat. Yani; evlerin standartı, sertifikası, vergisi, outsourcing bakım, hijyen ve temizlik işleri vs.
Peki, Orhan abi gibi soralım, Türsab ve acentalar olarak konuya;
"Hazır mıyız arkadaşlar?"