Yaz turizmi, kış turizmi derken bu yıl birden kendimizi ‘Diş Turizmi’ içinde bulduk. Pandemi ertesinde Diş Tedavisi için özellikle İngiltere’den Antalya’ya oldukça yoğun gelişler gerçekleşmeye başladı.
Son birkaç yıl içinde Antalya’da birbiri ardına açılan diş poliklinikleri gözünüzden kaçmamıştır. Neredeyse hiçbir ana cadde yok ki üzerinde herhangi bir diş sağlığı merkezi, ya da polikliniğine rastlamayasınız. Antalya genelinde diş ile ilgili Poliklinik, Muayenehane, Laboratuvar, müşterek muayenehane olmak üzere toplam 874 Diş Merkezi bulunuyor. Hepsi özel. Sadece Muratpaşa ilçesinde tam 414 merkez var. Oldukça modern ve lüks binalar içinde açılan bu merkezler çoğunlukla yurt dışından gelen turistlere bel bağlamış durumda.
ALANYA
|
11
|
AKSU
|
130
|
DEMRE
|
5
|
DÖŞEMEALTI
|
8
|
ELMALI
|
5
|
FİNİKE
|
10
|
GAZİPAŞA
|
10
|
KAŞ
|
9
|
KEMER
|
13
|
KEPEZ
|
66
|
KONYAALTI
|
80
|
KORKUTELİ
|
4
|
KUMLUCA
|
25
|
MANAVGAT
|
57
|
MURATPAŞA
|
414
|
SERİK
|
27
|
TOPLAM
|
874
|
Pandemi öncesi Sağlık Bakanlığı tarafından teşvik edilen Sağlık Turizminin diş sağlığı kolu önce pandemiye, sonra İngilizlere takılmıştı. Pandemide kapısına kilit vurulan Diş Sağlığı Merkezleri ancak 2021 yılının sonuna doğru İngilizlerin tekrar Türkiye’ye seyahat etmelerinin önü açılınca canlanmış. Ve 2022 yılında da tam anlamıyla patlama yaşanıyor...
Ben haliyle konunun turizm kısmına daha çok konsantreyim. Acaba Turizm çeşitliliğimize yeni bir aktör mü giriyor? Sağlık turizmi artık ete kemiğe büründü ve ilk somut meyvelerini mi veriyor? Bunun şehre sosyo-ekonomik katkısı hangi boyutta olur? Bunları irdelerken öncelikle sağlıkçılarla görüştüm. Oldukça önemli veri ve görüşler elde ettim. Ancak vereceğim rakamlar resmi değil, sadece yaklaşık bir fikir oluşturması için işin içindeki uzmanların tahmin ve öngörüleridir. Bu konuda resmi bir istatistik sanırım henüz tutulmuyor. Ama tutulmalı, zira bu iş biraz başka ve önü açık.
Tabii önce 20 yıllık diş doktorum Burç Özbodur’a sordum. Yurt dışından Antalya’da Diş Tedavisine büyük talep olduğunu, özellikle son yıllarda İngiltere, Batı Avrupa, Arap Ülkeleri ve Amerikalıların sadece diş tedavisi için Antalya’yı tercih ettiklerini belirtti. Diş turizminin pandeminin hemen ertesinde ivme kazandığını ve ayda yaklaşık 5 bin kişinin yurt dışından diş tedavisi için Antalya’ya geldiğini sözlerine ekledi.
NEDEN ANTALYA?
Özbodur’a niye Antalya’yı tercih ettiklerini sordum. Bunun için üç önemli neden sıraladı;
1. Avrupa ülkelerinde randevu almanın en az 2-3 ay sürdüğünü, insanların sağlık için bu kadar beklemeye tahammülü olmadığını,
2. Avrupa’ya göre çok daha uygun fiyatlarımızın olduğunu, bunun da Türkiye’deki genel giderlerin daha düşük olmasından kaynaklanması,
3. Antalya’nın çok rahat ulaşım ve harika bir tatil imkânını sunuyor olmasının, daha önceleri Macaristan, Romanya, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti’ne giden İngilizleri Antalya’ya çekmesi
Diş turistlerinin bulunması, ulaşımı, konaklaması büyük çoğunlukla Diş merkezleri üzerinden gerçekleştiriliyor. Oteller, uçak ve transfer hizmetleri çoğu kez tedavi paketi ile birlikte sunuluyor. Bu işi profesyonelce yapabilme hedefi ile yola çıkan Meta Health’in sahibi Doğan Dönmez, Antalya’da yetkilendirilmiş 48 Acentanın olduğunu belirtti. Dönmez diş tedavisinin hastane yatışı gerektirmemesinin hasta için büyük kolaylık olduğunu ve hastanın tedavi süresince rahatlıkla tatil yapabildiğini vurguladı.
HER BİR DİŞ TURİSTİ ORTALAMA 5000 POUND BIRAKIYOR
İşin ekonomisi de ilginç. Pazarlama kısmında acentası ile birlikte aktif çalışan Emre Atçeken düşük maliyetli işler için insanların bu yolu ve süreyi göze almadıklarını, ancak yüksek maliyetli tedavilerde Türkiye avantajını kullandıklarını söyledi. Dolayısı ile para harcama kapasitesi yüksek insanların diş tedavisi için Antalya’ya geldiğini belirten Emre Bey hasta başı tedavi için ortalama 5000 Pound ödendiğini ve diğer giderlerle birlikte kişi başı giderin 6-7 bin Poundu bulduğunu söyledi. Estetik için gelenler 1 hafta kalırken, İmplant yaptıranlar ya daha uzun konaklıyorlar, ya da birkaç kez gidip geliyorlar. Atçeken bu yıl İngiliz turist patlamasında Diş için gelenlerin önemli katkısı olduğunu ve bu konuya dair tanıtımların pr etkisi yarattığını düşünüyor. Emre Atçeken Yılsonuna kadar 50.000 civarında Diş Turistinin Antalya’ya gelmiş olacağını tahmin ediyor ve Antalya’nın bu konuda Avrupa’daki en önemli alternatif olduğunun üzerine basarak vurguluyor.
Bu tahmini verilere göre bir diş turisti, neredeyse 8 normal turist kadar harcama yapıyor demektir. Bırakın normal turisti, bu, golf turistinin bile üzerinde bir harcama. Kişi başı harcamayı, Diş Turisti sayısı ile çarparsak yıllık 200-250 milyon Avro luk bir getiri öngörülebilir.
Bunun dışında yaratılan iş gücü hacmi gözden kaçmamalı. Sadece 2-3 bin hekim, bir o kadar Teknisyen ve Laboratuvar elemanı, diş merkezi çalışanları ve lojistik hizmetlerle birlikte 10 bin kişilik bir iş gücü diyebiliriz sanırım…
KONTOLÜ KAYBEDİYORUZ
Şehir diş merkezi istilasına uğrarken, bir yandan da artan diş merkezlerinde iş kalitesinin düşmesi endişesi yaşanıyor. Türkiye’nin her yerinden yaklaşık 2000 Diş Hekimi Antalya’ya akın etmiş durumda. Bunun yanı sıra yeni teşvikle konunun içinde olan olmayan herkes bu işe soyununca yine kendimizle fiyat rekabetine girip, işin değerini ve önemini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyayız.
Bir de 874 diş merkezi bu şehir için çok değil mi? Süpermarket furyası gibi. Bir Eczane ya da Hastane açmak birçok şartta bağlı iken, Diş Merkezleri kolaylıkla açılıp, işletilebiliyor. Çoğaldıkça verim ve kalite düşüyor, şikâyet artıyor ve daha yolun başındayken tehlike çanları çalıyor. Avrupa medyasında bu konuya dair yer alan şikâyetler çok can yakmaya başladı.
Aman Dikkat ! Konu sağlık ve telafisi yok .
Başlamadan bitmesin !...