HEPSİNDEN BİRAZ

Merhaba,

Uzun zaman oldu görüşmeyeli umarım iyisinizdir. Yazıları okurken okuyucular, yani sizler yazarın nasıl bir ruh halinde olduğunu da az çok anlarsınız ki bu gayet normal. Bugün farklı farklı konulara kısa kısa değineceğim. Zira aklımda yazmak istediğim oldukça fazla konu var. Ruh halim = Anlatacak çok şey var.

Hadi başlayalım,

Yenilginin rahatlığı;

Daha doğuştan ve birçok zamanda yaşantının akışında öyle kodlanmıştır hayatımız. Kaybetmek üzücüdür, kaybetmek bazen yıkıcıdır, kaybetmek insanı yıpratır vb. birçok duygusal olumsuz durum. Bir Allah’ın kulu da çıkıp ne güzel yenildik demez mesela, gerçi bizde vardır o, yenildik ama ezilmedik. Onun da içinde bir kaçış var kaybetmenin üzüntüsünden. Bence öyle değil arada sırada kaybedin ve kayıplarınızdan dolayı da üzülün ki gün gelip kazandığınızda doğrularınız size daha gerçekçi gelsin. Kaybetmek neden yıkıcı olsun ki, hepsi sonuçta tecrübe değil miydi ve tecrübe değimiz şey de yaptığımız hatalar toplamı değil miydi? Öyleyse bu durumu artık daha farklı değerlendirebiliriz. Kaybetmenin tadını çıkarın lütfen.

Sevgi Tutsağı, Sevgi Arsızı;

Bu da çok enteresan, Son zamanlarda sevgiye ne kadar muhtacız değil mi? Bakınız Sosyal Medya Paylaşımları. Hani bir iki kişi böyle olsa anlarız dimi. Deriz ki küçükken sevgi görmemiş falan. Yani milyonlar da olunca aynı durum. Bence tüm toplum olarak duygusal kodlarımızı bir daha kontrol etmeliyiz. Neden bu kadar sevgi açlığı var. Bir de artan sadakatsizlik oranlarına bakarsak tatmin olamamış sevgi arsızı ve sevgi tutsakları oldukça fazla, Sevgiye nasıl tutsak olunur peki, cevap basit.  İhtiyacınız olan sevgiyi size kim veriyorsa ona tutsak oluyorsunuz. Bu sevgi sadece ikili ilişkiler için değil iş ilişkilerinde de var. Neydi O, doğru bildiniz, takdir edilme duygusu.

Protokolün dayanılmaz hafifliği;

Son AKTOB Kongresinde aslında beklenen bir durum yaşandı, zaten fotoğraflara bakınca dikkatinizi çekmiştir. Protokol Fotoğrafına bakıldığında salonun arkası bomboştu. Şimdi Kongreye gelemeyen arkadaşlarımız o Fotoğrafa bakıp katılım az olmuş diye düşünmesin. Aslında katılım oldukça fazla idi ama kimse Protokol’ün konuşma yaptığı sırada yani 09:30-11:00 periyodunda orda olmak istemedi. Bu sessiz bir tepkiydi. Ama bu tepki neden? Konuştuğum birçok Turizmci dostum erken saatlerde orada olmayacağını zira protokol üyelerinin konuşmaları gereksiz uzatıp vakit öldürdüklerinden yakınıyordu. Neydi o şöyle özetliyim, Sayın Valim Sayın Bakanım Sayın Belediye başkanım diye uzayan bir girizgah var ya onu 5-6 konuşmacıdan arka arkaya duyunca insana artık afakanlar basıyor, Bu konuda protokole serzenişim yok elbette ama lütfen bu duruma kulak veriniz, Sonrasında yani 11:00 itibariyle gerçekten güzel bir atmosfer oldu ve kongremiz yine hakkını verdi. Bu sene farklı katılımcılar ve sunumlar ile yeni bir zenginlik kazandı Kongre.

Bu arada Cornelia Gurubunun Ülkemize kazandırdığı Nest Convention Center gerçekten her zaman ki gibi çok güzel,. Başta Sn. Zafer Alkaya olmak üzere tüm Cornelia Ailesine bu güzel ev sahipliği için çok teşekkür ederiz.

Bir Gece öncesinde Coctail kısmında ev sahipliğini üstlenen Cullinan Belek ise gerçekten muazzam bir yatırım olmuş, Böyle güzel tesisleri görünce insan gerçekten ülkesi ile gurur duyuyor. Burası neden bize ait değil, ben neden bur da çalışmıyorum diye, Tek kelime ile gurur duyuyorsunuz, hepsi bu. Yalnız bir konu var. Yüzlerce milyon dolarlık önemli bir tesise giden yol kapkaranlık olmamalı. Belek Bölgesi Turizmin tabiri caizse Şampiyonlar Ligi. Lütfen yollara, kaldırımlara ve ışıklandırmalara dikkat edelim. Milyon kere söyledik yine söyleyelim belki bir duyan olur. Zira Yerel seçimde herkes ne yapacağını biliyor, o konu da aramızda. Tepkimizi verince umarım sizin için geç olmaz sayın yetkili arkadaşlar.

Maliyet, Enflasyon, İnsan Kaynakları;

Kongrede tüm katılımcılar her sene klasik bir anket dolduruyor, genelde sorularda en çok öne çıkan olumsuzluklar bunlar gibi gözüküyor. Geçmiş senede ve gelecek senelerde ki beklentilerde hep bu 3 madde öne çıkıyor. Bu durum tabi ki bir kaygı sebebi, uzunca anlatmama gerek yok. Tekrara düşmeyelim ama lütfen maliyetlerini kontrol edemediğimiz bir ortamda doğru fiyatlama ve doğru karlılıklar beklemeyelim. Bu konuda tesisimiz için çalışan profesyonelleri üzmeyelim. Çünkü onların da ön göremediği şekilde gelişiyor birçok şey. Tabi ki insan kaynakları işin olmazsa olmazı. Mesela neden önemli insan kaynakları. Yöneticilerine bu kongre de söz verilmedi. Bu kongrede değilse bile bundan sonrakilerde onları da artık dinlemeliyiz. Anlatacakları önemli konular var diye düşünüyorum.

Turizm İnsanı;

Son olarak benim için önemli bir konu. Hepimiz sektör için onca mücadele verirken sektör dışı bazı insanların turizmcileri hafife alan bazı düşüncelerine ve yanlış görüşlerine zaman zaman şahit oluyorum. Şunu unutmasınlar ki turizm bu ülkenin Cari açığını kapatmada en önemli aktör ve bu hiç mütevazilik yapmayacağım. Tüm turizmcilerin başarısı, sizleri hor gören veya sizleri aman canım turizm de ne ki lay lay lom diye basite indirgeyen yaklaşımlara lütfen gerekli tepkileri veriniz. Turizme yeni giren yatırımcılar lütfen, bu iş hizmet işi ve çok yorucu. Eğer gerekli araştırmanız ve fizibiliteniz yoksa ölü yatırımlarınızla bizi zor durumda bırakmayınız.

Yine güzel bir söz ile veda edelim. Gerçi editörümüz Sn. Emin Demir haftaya başlarken yapar genelde bunu ben ise veda ederken severim.

‘’ Mutsuzluk, şüphesiz çok büyük bir öğretmendir, fakat bu öğretmen; derslerini pahalıya ödetir ve faydası da parasına değmez ‘’ Jean-Jacques Rousseau

Sevgilerimle.