Mart ayından bu yana korona virüs nedeniyle hayat durdu.
Özellikle de turizm hareketleri adeta sıfırlandı. Tesislerin hemen hemen tamamı kapandı. Açık tesis sayısı parmakla gösterilecek kadar azaldı.
Tesisim açık diyen ve 300 yatağı olan bir otele ''Dolu oda sayısı ne kadar?'' diye sorduğumuzda 20-25 odamız dolu diyebiliyor. Bu kadar doluluk o otelin elektrik, su ve doğalgaz parasına yetmez.
Virüs çıktı, tesisler kapandı, turizm sıfırlandı. Her kafadan çıkan farklı sesler çoğaldı.
Kimi Haziranda turizm başlayacak, zararımız çok olmaz derken kimi ise dış turizmin en erken Temmuz veya Ağustos aylarında başlayacağını belirtiyor. Karamsarlar ise 2020'yi unutun. 2021 yılına hazırlık yapın'' demekte.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ilk günden bu yana farklı açıklamalarda bulundu. Kesin bir şeyi bir türlü dinleyemedik. Diyeceksiniz ki bizim hazır olmamız yetmez. Bize turist gönderen ülkelerin kapılarını açması gerek. Bu da doğru. Ancak Avrupanın lokomatif ülkesi olan Almanya bazı Avrupa Birliği ülkeleri ile kapılarını karşılıklı açtı. Almanlar bu ülkelere tatile gidebilecek. Ama Türkiye'nin adı yok.
Almanya'da da bir belirsizlik var. Hem yetkililer hem de Alman gazetelerinde Türkiye ile farklı sesler duyabiliyorsunuz.
Bazıları Almanya Türkiye'ye yönelik seyahat kısıtlamasını Temmuz ayında hatta Ağustos ayından önce açamayacağını söylerken, en son gelen haberlere bakarsak Haziran ayında Almanya Türkiye'ye seyahat kısıtlamasını kaldıracak ve Alman turistler Haziran ayından itibaren Türkiye'ye tatile gelmeye başlayacak.
Yani anlaşılacağı üzere tam belirsizlik hakim. Ama bir gerçek varsa artık korona virüsün etkisi ekonomiye yenildi. Yani ekonomi galip geliyor ve tüm dünya sıkı tedbirleri gevşetiyor.
Tüm ülkelerin ekonomileri büyük zarar gördü. Herşeyden önce insanların morali çok bozuk. Herkes acilen kendisini evden dışarı atmak istiyor. Bunun içinde seyahat yasağının bir an önce kaldırılması ve tatil yolunun açılmasını bekliyor.
Yani Almanya dahil turist gönderen ülkeler önceleri seyahat kısıtlamasının geç tarihlerde kaldırılacağını açıklamasına rağmen halkın baskısına daha fazla dayanamadılar. Artık kapıların bir an önce açılıp uçakların semalara yükselmesi, tatilcileri alıp tatil yörelerine gitmesi bekleniyor.
Türkiye'de otellerde de belirsizlik sürüyor. Otelcilerde ne olacağından bir haber. Örneğin müşteriler geldiğinde korono virüslü bir hasta çıktığında otelin sorumluluğu ne olacak? Tüm otel karantinaya mı alınacak? Yoksa sadece hasta olanlar mı? Oteller bu durumda ne yapacak? Bakanlık bu konuda bir an önce kesin bilgilerle otelleri bilgilendirmeli.
Çünkü hala her kafadan bir ses çıkıyor. Resmi olarak ses veren yok. Oteller, hasta olduğunda ne yapacak? Bakanlık net olarak açıklama yapmalı.
Hep bazı şeyler söyleniyor ama resmi olarak söylenen yok. Bu nedenle de otelciler endişeli.
Net olmak lazım. Her kafadan bir ses yerine tek ve kesin bir ses duymak istiyoruz.
Turizm daha fazla belirsizlik içine sokulmasın...