Turizm deyince bu yıl güzellikler akla geliyor.
2018 yılında hem Avrupa hem Asya ayağından turizm açısından güzel haberler geliyor.
Tur operatörleri, Dünya Turizm Örgütü hatta siyasiler dahi Türk turizminin 2018 yılında bahar havası yaşayacağını söylüyorlar.
Söylüyorlar ama söyledikleri her cümlenin sonuna ''ama' kelimesini ekliyorlar.
''Ama siyasi sorun yaşanmasa'', ''Ama terör olayları yaşanmazsa'', ''Ama ama ama''.
Avrupa ayağında her kesin endişesi siyasetin yeniden ısınması ve siyasi söylemlerin sertleşme olasılığı.
Çünkü 2016 ve 2017 yıllarında Türk turizmini Avrupa ayağında en çok etkileyen sorunların başında siyasi söylemler geldi.
Siyasi söylemler terörün, fiyatların ve imajın da üstüne çıktı.
Rusya ayağında ise başka bir endişe hakim.
Acaba Suriye'de Türkiye'nin haklı olarak yürüttüğü terörizmle mücadele sırasında Rusya ile ters düşebilecek, yeni bir ''Uçak krizi'' benzeri krizle karşı karşıya kalabilirmiyiz diye endişe hakim.
Bu tip sorunların olma olasılığı her zaman var.
Turizmci krizlerden çok çekti.
Son 2 yılda yaşanan kriz nedeniyle bir çok turizmci batma noktasına geldi.
2018 yılı tüm turizmciler için umutla başladı ve bu umudun devam etmeesini istiyor.
Eğer bu yılda bir kriz yaşanırsa çok sayıda turizmci sektörden kopabilir.
Çünkü 2018 yılı turizmcinin toparlanma yılı olacak.
Borçlarını temizleme, yenilenme, yeniden eski yıllara dönme yılı olacak.
Bu nedenle de 2018 yılına hep temkinli hep endişeli bakıyor.
Yani sütten ağzı yandı yoğurdu üfleyerek yiyor.
Diyeceksiniz ki temkinli olsa kaç yazar.
Çünkü gelişen olaylar turizmcinin dışında gelişen, turizmcinin müdahale edemediği olaylardır.
Bu nedenle turizmcinin işi dualara kaldı.
''Allahım turizmciyi yeni bir krizden, şerlerden koru'' diye dua ediyorlar.
Ama bunlar endişe. Olacak diye bir şey yok.
Şu anki gelişmeler tamamen pozitif.
Turizm için her şey yolunda, her şey çok güzel gelişiyor.
Her şeyden önce güzel şeyler düşünüp her şeyin başladığı gibi güzel bitmesini dilemeliyiz.
Tedbiri elden bırakmadan çalışmaya devam etmeliyiz.
Endişe mi? Bu her zaman yaşanır. Ama sen üzerine düşeni yap.