Kurlar Yükleniyor...
articledummy

İNANÇ TURİZMİ

Son yıllarda turizm Covid 19 ve savaş nedeni ile ciddi sorunlar yaşadı. Bu sorunlardan dolayı bir çok işletme sıkıntıya girdi. Bununla beraber turizmde çalışan personelde ekonomik anlamda zorluklar yaşadı.

Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi turizmi çeşitlendirmek adına farklı yaklaşım açılarını ele almıştım(Karavan turizm gibi). Farkındalık yaratmaktan bahsetmiştim.
Buna bir yenisini eklemek istiyorum. İnanç turizmi konusunda yapılabilecek çok ciddi adımlar var. Türkiye’nin inanç turizmi destinasyonları çok zengin çeşitlilik arz etmektedir.
Dünya Turizm Örgütü’nün verilerine göre dünya genelinde her yıl 300 milyon turist inanç merkezli olarak seyahat etmektedir.(2010) Bu seyahatlerle 18 milyar $ büyüklüğünde ekonomik bir pazar oluşmaktadır. Bu istatistiklerle, inanç turizmi alternatif bir turistik ürün olarak ülke gelişimi için ne kadar önemli bir yere sahip olması gerektiğini göstermektedir.  Ayrıca Dünya Turizm Örgütü yapılan bu araştırmalarla inanç turizminin de içinde bulunduğu turizm hareketlerinin 2022 yılında pandemi etkisinden dolayı etkilense de  %20 civarında bir artış olacağı tahmin edilmektedir.

Hıristiyanlar için en önemli 10 kutsal merkezden Kudüs ve Vatikan dışında, 8’i ülkemiz sınırları içindedir. Bunlar; Antakya, Urfa, Kapadokya, Tarsus, Demre, İznik, İstanbul ve Efes (Selçuk) tir.

Özellikle Ege Turizm işletmecileri Derneği Başkan Yardımcısı Bülent Tercan basında ısrarla üzerinde durarak vurgulamaktadır. Bülent Tercan ile yaptığım görüşme doğrultusunda kendisi Ege Bölgesi için şunları ifade etmiştir. ‘İzmir, yüzyıllardır dini ibadetlerin serbestçe yerine getirildiği, ülke halklarının tam bir inanç özgürlüğü ve kardeşlik içinde, bir arada yaşadığı bir inanç turizmi destinasyonudur.

Bunun yanında Güney Ege Bölgesi kültür ve inanç turizmi öğeleri yönünden zengin bir coğrafyada bulunmaktadır. Bölgenin tarihi MÖ 2000'li yıllara dayanmakla beraber, üzerinde bulunduğu topraklar birçok kültürel, tarihî ve ekonomik gelişmelere sahne olmuştur. Bölge, Antik Karya'dan Sparta'ya, İyonya'dan Osmanlı'ya birçok medeniyete ev sahipliği yaparak tüm bu medeniyetlerin kültürel miraslarını günümüze taşımaktadır.

Bu kapsamda, ilimiz sahip olduğu değerlerle çok özel bir konuma sahiptir. Hristiyanlar açısından çok önem taşıyan ve " Hac" yeri ilan edilen Meryem Ana Evi, Meryem Ana adına yapılmış ilk kilise olan "Çifte Kiliseler" ve Hz. İsa 'nın en sevdiği havarisi olan St. John ' un mezarının da içinde bulunduğu St. John Bazilikası, Yedi Uyuyanlar Mağarası ile Hristiyanlığı yaymak için Anadolu 'da inşaa edilen 7 Kiliseden üçünün Smyrna (İzmir), Ephesus (Selçuk) ve Pergamon (Bergama)- (diğerleri Sardis (Sart), Thyatira (Akhisar), Philadelphia (Alaşehir) ve Laodicea (Denizli)) - İzmir'de bulunması ilimizi inanç turizmi açısından önemli bir çekim merkezi yapmaktadır. Kent merkezinde yer alan camiler, kiliseler ve sinagoglar yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmekte ve inanç turizmine hizmet etmektedir.’  Dedi.

Denizli’de ki Pamukkale Travertenleri hakkında şu bilgi gerçekten çok önemlidir. Hierapolis’te Hristiyanlık MS 1'inci yüzyıldan itibaren yayılmaya başlamıştır. Kentin kutsallığı ve önemi, MS 80 yılında on iki havariden biri olan Aziz Phillippus’un, yeni dini yaymak için Hierapolis’e geldiğinde, kızıyla birlikte martyr (din şehidi) edilmesinden kaynaklanmaktadır.
Özellikle Pamukkale travertenleri ve bir fay kırığında oluşturulan pagan dinsel alanı Plutonium, antik dünyada yeraltına giriş kapısı sayıldığından kutsal sayılarak rağbet görmüştür.

Denizli’nin 6 km kuzeyinde yer alan Helenistik şehir Laodikya Antik Kenti, M.Ö. 3. yüzyılın ortalarında Seleukos Kralı 2. Antiokhos tarafından karısı Laodike adına yaptırıldı. Kent M.S 4. yüzyıldan itibaren Kutsal Hac Merkezi kabul edildiğinden Hristiyanlık âlemi için önemi oldukça yüksek bir değere sahiptir. Anadolu’da yer alan Yedi Kilise içinde yedinci ve sonuncu yani yedinci sırada yer alan Laodikeia, ilk kilise olan Efes ile aynı düzeyde dini statüye sahiptir.

Cami ve kiliseler önemli bir inanç turizmi merkezi olan Hatay´da, dünyanın ilk Katolik Kilisesi olan Saint Pierre Kilisesi bulunmaktadır. Hıristiyanlık tarihinde önemli bir yere sahip olan Hatay, aynı zamanda dört büyük patriklik merkezinden biridir. St. Simon Stylite Manastırı, Yayladağı Barleam Manastırı ve Keldağı Barleam Manastırı önemli manastırlarıdır.
 Hristiyanlara ait İbadet Yerleri
  • St. Pierre Kilisesi (Antakya–Reyhanlı)
  • Katolik Kilisesi (Antakya)
  • Aziz Nikola Ortodoks Kilisesi (İskenderun)
  • İtalyan Katolik Latin  Kilisesi (İskenderun)
  • Maryo Hanna Kilisesi (Arsuz-İskenderun)
  • Marcircos Ortodoks Kilisesi (İskenderun)
  • St.Meryem Ana Katolik Kilise ve  Manastırı (Güzelyayla-Belen)
  • St. İlyas Kilisesi (Samandağ)
  • Meryem Ana Havuzu  (Gözcüler-İskenderun)
  • Marcircos Türk-Hıristiyan Ortodoks Kilisesi (Altınözü)
  • Maria Ana Rum Ortodoks Kilisesi (Altınözü)
  • Antakya Hıristiyan Rum Ortodoks Kilisesi
  • Antakya Protestan Kilisesi
Musevi Cemaatine ait İbadet Yerleri
  • Havra (Antakya)

Ermeni Cemaatine ait İbadet Yerleri
  • Batıayaz Ermeni Kilisesi
  • Vakıflı Ermeni Kilisesi (Samandağ)
  • Karasun Manuk Kilisesi (İskenderun)
  • Ermeni Kilisesi (Belen)
Urfa şehir merkezi yakınındaki "Göbeklitepe"de yapılan arkeolojik kazılarda, günümüzden 11.500 yıl öncesine tarihlenen dünyanın en eski tapınağının bulunmuş olması; Asur ve Babil dönemlerinde ay, güneş ve gezegenlerin kutsal sayıldığı pagan dininin tapınaklarının il sınırları içerisindeki Harran ve Soğmatar'da yer alması; Musevi, Hıristiyan ve İslam peygamberlerinin atası olan İbrahim Peygamber'in doğduğu; Hz.Yakub, Hz.Eyyub, Hz.Elyesa, Hz.Şu‘ayb ve Hz.Musa gibi peygamberlerin yaşadığı şehir olduğuna inanılmış olması; Urfa'ya "İnançlar Diyarı" ve "Peygamberler Şehri" denilmesine sebep olmuştur.
Şanlıurfa’daki başlıca Hıristiyan yapıları; Norhut Kilisesi, Tella (Viranşehir) Martyrionu, Aziz Stefanos Kilisesi, Aziz Petrus ve Aziz Paulus Kilisesi, Rahibeler Kilisesi (Rahibeler Evi), Çardak Manastırı ve Deyr Yakub'tur (Yakub Manastırı).

Şanlıurfa dinler tarihi ve inanç turizmi yönünden Mekke, Medine ve Kudüs'ten sonra dünyanın önemli inanç merkezleri arasında yer almaktadır. Türkiye Turizm Stratejisi Belgesi'nde Şanlıurfa; Tarsus’tan başlayarak Hatay, Gaziantep ve Mardin yörelerini de kapsayan İnanç Turizmi Koridoru’nda yer almaktadır.

Bunun yanında İstanbul ise ayrı bir değerdir. Marka şehirler arasındadır. İstanbul’daki inanç turizmi ile ilgili görülmesi gereken yerlerden bazıları şunlardır:

– Rum Ortodoks Hristiyanlık ( Dünya Ortodokslarının manevi liderliğidir-Fener )
– Ermeni Gregoryen Hristiyanlık (Türk Ermeni Gregoryen Cemaatinin Patrikliği Kumkapı’da)
– Ermeni Katolik Hristiyanlık
– Latin Katolik Kilisesi ( Vatikan temsilciliği )
– Anglikan kilisesi
– Protestan kilisesi
– Süryani Ortodoks Kilisesi ( S. Kadim )
– Süryani Katolik Kilisesi
– Bulgar Ortodoks Kilisesi
– Türk Ortodoks Kilisesi ( Patriklik )
– Keldani Kilisesi
– Musevilik ( Aşkenaz ve Sefarad sinagogları )
_ Büyükada Aya Yorgi Kilisesi



Sümela Manastırı, Trabzon’un Maçka ilçesindeki Karadağ’ın eteklerinde, yaklaşık 300 m yükseklikteki ormanlık alanda kayaların oyulmasıyla yapılmış. Tarihi 13’üncü yüzyıla uzanan manastırda, hizmet birimleri, misafirhane, mutfak ve ayazmanın dışında toplam 72 oda bulunuyor. Bu yapı dünyada sayılı eserlerden biridir.

915 yılında Van’da inşa edilen Akdamar Kilisesi mimari açıdan Orta Çağ Ermeni sanatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. Kilisenin dış cephesi Kutsal Kitap’tan alınma sahnelerle bezeli. Rivayetlere göre kilise, Kudüs’ten İran’a kaçırıldıktan sonra Van’a getirilen Hakiki Haç’ın bir parçasını korumak için yaptırılması çok önemli yerlerden biri konumdadır.

Ülkemiz sadece her şey dahil otel satmakla yetinmemeli, sahip olduğumuz inanç turizmi değerlerini çok iyi tanıtıp, kişi başı daha fazla döviz harcayan inanç turisti, kültür turistini de ülkemize çekmenin yolları da aranmalıdır.

Ülkemiz gerçekten inanç turizmi konusunda büyük hazinelere sahiptir. Ancak, kitle turizminin önemli boyutlara ulaştığı Türkiye’de dini ve hac amaçlı gelen ziyaretçilerin oranı son onbeş yıldan fazla bir süredir %0.7 oranını aşmadığı gözlenmektedir. Dini ve hac amaçlı gelen ziyaretçi sayısı, kitle turizmi ne bağlı olarak yıllar itibariyle artmış olmasına rağmen, Türkiye’ye doğrudan dini ve hac amaçlı gelen ziyaretçilerin oranı oldukça düşük kalmaktadır. Bu durum Türkiye’nin sahip olduğu inanç temelli çekiciliklerini turizmde yeterince kullanmadığını göstermektedir.

Bu köşeme sığdıramadığım daha bir çok yer vardır. Bu nedenle; İnanç turizmi bakımından potansiyel taşıyan alanlarda gerçekçi turizm plan ve politikalarının oluşturulması oldukça önemli bir konudur. Kültürel mirasın bozulmasının en aza indirilmesi, ziyaretçilerin tatmin düzeyinin arttırılması ve destinasyonlar için uzun vadeli ekonomik gelişmenin sağlanması gibi konular yapılacak plan ve politika çalışmalarında dikkate alınması elzem konulardandır. Bu konuda Turizm Bakanlığı da Kalkınma Ajansları vasıtası ile projelere destek vermektedir. Bu projelerin değerlendirerek İnanç turizmi konusunda hızlı yol alınabilmesi sağlanabilecektir.



 
Yayın Tarihi
22.06.2022
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla