İspanya'nın değerli hazinelerinde eğitimi değerlendirmek!

İstanbul Medeniyet Üniversitesi ve Profesyonel Otel Yöneticileri Derneğinin birlikte yürüttüğü Küçük – Orta Ölçekli Turizm İşletmelerinde Dijital Pazarlama konulu bir eğitim programı kapsamında Akademisyenlerimiz ve  sektörden arkadaşlarımızla İspanya’ daydık.
 
Sabah Sabiha Gökçen Havalimanında buluştuk, tanışmanın ardından yoğun programlı Madrid uçuşumuz başladı. 3.5 saatlik bir uçuşun ardından çok kuyruklu pasaport kontrolününden geçip, Madrid’ e ayak bastık! 

Biz Okyanus kenarındaki Heulva şehrine gideceğimiz için tren saatine kadar hızlı bir Madrid turu planlıyorduk ki Cumartesi olması nedeniyle Tren İstasyonundaki emanet kabul kapalı olduğu için valizler ile gezmek mümkün olmayacağından istasyonda vakit geçirdik.

Tam saatinde kalkan temiz bir trenle Huelva yolculuğu başladı. 

Sessiz, sakin, küçük ve temiz bir kent.

Haziran olmasına rağmen gündüzleri çok sıcak olmayan akşamları da serin denebilecek müthiş bir havası var.

Güneş 22:30 sularında battığı için önce şaşırdık ama alıştık. Buna göre planlarımızı yaptık. Kristof  Kolomb Amerika keşfine Huelva’dan gitmiş! Şehrin meydanında da büyük bir heykeli var. Üç eğitim alıp toplantıya katılacağımızdan sadece Pazar günü boştu,  biz de bunu değerlendirmek istedik. Beş kişi bir araç kiralayıp, Granada şehrine gitmeye karar verdik. Gün sonunda İyi ki dedik. İspanya’da tek Türkçe rehberlik yapan Ali Osman bizi karşıladı. Dr. Mehmet Bahar’ın öğrencisi Ali Osman rehberlik ve İspanyolca okumuş, evlenmiş ve Grenada’ya yerleşmiş. Ali Osman bize müthiş bir Granada turu yaptırdı. Buradan bir kez daha teşekkür ederim. 

Bu arada yolu İspanya’ya düşenler mutlaka Ali Osman’ı bulsun derim. Instagram hesabı; @ispanyaturrehberi nden ulaşabilirler. Granada güzel bir kent, dünyaca ünlü Al Hamra Sarayı’nın da olduğu turistik bir şehir. Kalabalık olmasına rağmen gürültü olmayan, sakin, temiz ve renkli bir yer Granada. Rehberimiz Ali Osman Granada ile ilgili müthiş bilgiler verdi. Gezdiğimiz yerlerde fotoğraflar çekmemiz için yol gösterdi.

İspanya’da Siesta çok önemli! Öğleden sonra siesta nedeniyle birçok yer kapanıyor. Biz dönüş yolunda siesta yapmayan iyi bir balık restoranında güzel bir yemek yiyerek Mehmet Hocanın kaptanlığında Huelva’ya döndük.
 
Pazartesi günü 7 kişilik Türkiye ekibi olarak belirlenen yer ve saatte yerimizi aldık. 
Belçikalı dostlarımız tren bulamadıkları için biraz geciktiler! Ancak Yunan dostlarımız epeyce geç kaldılar. Proje koordinatörü İstanbul Medeniyet Üniversitesinden Prof. Dr.  Salih KUŞLUVAN’ın açılış ve sunumunun ardından 3  günlük eğitim maratonu başladı.
Tüm katılımcılar projeye büyük bir duyarlılık göstererek hazırlanan eğitim modüllerinin en iyi olması için katkı sağladılar. Program sonunda sertifikalarımızı aldık. Ekim’de İstanbul’da final yapmak için görüşler bildirildi. 

Şahsen hem yeni bir ülke görmenin heyecanı hem de böyle önemli bir projenin parçası olmak yorucu olsa da bu seyahatimde önemli kazanımlarım oldu. Yeni hikayeler eklendi hayatıma. İspanya bende güzel, gidilesi bir ülke imajı bıraktı. Huelva’da turistik olmaması nedeniyle lisan sorunu yaşasak da keyifli zaman geçirdik.

Ve son günümüzde bana sorarsanız bir mucize oldu. Kalan yarım günde Sevilla’mı Portekiz mi derken, okyanusta dakika bile olsa denize gireceğiz dedik ve 4 kişi okyanus kenarına gittik. Arkadaşlarımızdan bir tanesi cep telefonunu takside unuttuğunu taksi gidince anladı. Biz telefonu arıyoruz ancak telefon sessizde olduğu için muhtemelen şoför duymuyor. Ali Osman’ı aradık ve öğrendik ki Huelva’da bir tane taksi istasyonu var ve her taksi o anons ile yönetiliyor. Ali Osman önce taksi istasyona bilgi verdi sonra unuttuğumuz telefondan şoför beni aradı ve 20 km bir uzaklıktan taksici telefonu geri getirip sahibine teslim etti. Mustafa’nın yüzündeki ifadeyi asla unutmayacağım. Hem ilk kaybettiğinde sonra da taksiciden teslim aldığında.
 
Orada geçirdiğim süre boyunca en çok dikkatimi çeken insanlar çok geç yemeğe gidiyorlar. Gece yarısında bile kalabalık gruplar halinde akşam yemeği yiyorlar. Biraz gürültülü konuşsalar da çok saygılı ve samimi insanlar. Temiz şehir, korno yok, selektör yok! İnsana saygı var.

Huelva ve Granada’da hiç sokak hayvanı görmedik. Kedi çok az ama herkesin köpeği var, kurallara uygun gezdirip ihtiyaçlarını karşılıyorlar!  Şayet köpeğiniz sokağa pislik bırakır, siz sahibi olarak bunu almazsanız 750 Euro cezası var.
 
Siesta gerçekten çok önemli sistem, çok doğru kurgulanmış biz sorun yaşamadık. Hayat çok pahalı değil hatta bir Avrupa Birliği ülkesi için ucuz denebilir (Huelva dediğim gibi okyanus kenarı ama çok fazla turist yok)

Madrid – Huelva çok yüksek binalar yok gökdelen benzeri binalar görmedim. Şehir parklar, yeşillerle kuşatılmış. Granada birkaç katlı binalardan oluşan tarihi turistik bir şehir.
Taksi başta olmak üzere her şey etiketli yani pazarlık vs. gibi bir şansınız yok. Kaldığımız 5 gün boyunca 3 şehir görmemize rağmen hiç sorun yaşamadan sağlıklı ve güzel izlenimler ile dönmek mutluluk vericiydi.

 
Mehmet Bahar Hoca Sevilla’yı görmediğimiz için mutlaka bir kez daha gidecek. TurizmDays yazarlar yemeğinde Recep YAVUZ Abinin anlattığı Sevilla (Hayatımda Gördüğüm En Güzel En Sevdiğim Şehir deyince) mutlaka ziyaret edilecek gibi görünüyor.
Sağlıklı Mutlu Güzel Günler Dilerim.

Sevgilierimle