Uzun zamandır İstanbul Havalimanı ile ilgili bilgileri ve görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyordum.
İstanbul Havalimanı’ndaki geçen hafta yaşanan hava hadiseleri projeyi yine gündeme taşıdı.
Gündemle birlikte rüzgâr konusunun yanında birçok eleştiri de tekrar gün yüzüne çıkartıldı.
Havacılık sektörünün en önemli haber sitesi www.airporthaber.com’da da konu Ali Kıdık tarafından enine boyuna ele alınmış.
Haklı olduğu yanlar var yazıda. Yazısı sayesinde hava hadisesi konusunda bilgilenme fırsatı buldum.
Türk Hava Yolları Genel Müdürü Bilal Ekşi dün twitter hesabından Atatürk Havalimanı’ndan 2017 ve 2018’deki hava olayları nedeniyle başka havalimanlarına yönlendirilen uçuş listesini paylaşmış.
Son iki yılda toplamda 81 uçuş başka hava meydanlarına yönlendirilmiş. Gelecek iki yılda yeni havalimanındaki hava hadiselerini tüm gözler yakından takip edecek. Kaç uçak başka hava meydanlarına yönlendirilecek? Bu sorunun cevabına sayı olarak değil de oran olarak bakmakta fayda var. Çünkü uçuş sayılarımız her geçen gün artacak.
Bir de tabi şu hususu da değerlendirmekte fayda var.
Küresel ısınma ile birlikte hava hadiseleri de şekil değiştiriyor, mevsimsel kaymalar yaşanıyor. Hatırlarsanız yılın başında da Antalya Havalimanı’nda hortum hadisesi yaşanmıştı.
İstanbul Havalimanı’ndaki rüzgâr durumu ve hava hadiseleri konusunda uzman olmadığım ya da bir uzmanla birebir görüşmediğim için çok fazla yorum yapmak istemiyorum ama şunu biliyorum benim bildiğim Bilal Ekşi doğru olmayan hiçbir şeyin arkasında durmaz.
Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlardan biri olan İstanbul Havalimanı hakkındaki eleştirilerin çok dikkatli yapılması gerekiyor.
Şu anda ülke olarak 90 milyon yolcu kapasitesi ve 1.300.000 m2 kapalı alanı ile dünyanın en büyük havalimanı ve terminaline sahibiz.
Bu projeye bardağın dolu tarafından bakmamız daha doğru diye düşünüyorum. Tabi bazı gerçekleri de göz ardı etmeden.
Havalimanının inşası ve faaliyete geçmesi başlı başına bir olay.
Ayrıca Türk Hava Yolları’nın sorunsuz bir şekilde taşınarak faaliyetlerine aksamadan devam etmesi de ayrı bir başarı.
Avrupa’da aksayan yeni havalimanı projelerini gördükçe önemli bir başarıya imza atıldığını söylemek yanlış olmaz.
THY şu anda Afrika, Ortadoğu, Avrupa ve Uzakdoğu arasında bağlantı kapasitesi en yüksek hava yolu unvanına sahip.
Yeni havalimanı ile kapasite şu anda %10 artmış durumda gelecek sene açılacak 3. Pist ile birlikte rakiplerle arasındaki farkı daha da açacak.
İstanbul Havalimanı ile birlikte transit yolcu potansiyeli daha da artacak ve ülkemize bu yolla da önemli bir gelir sağlanmış olacak.
Rüzgârlı bölge eleştirisi İstanbul’a gelmek isteyen yolcuları Sabiha Gökçen Havalimanı’na yönlendiriyor. Ayrıca transit gelecek yolcuları da olumsuz yönde etkileyecektir.
Umarım İstanbul Havalimanı ve diğer havalimanlarımızda önemli derecede hava hadiseleri yaşanmaz.