KİM SINIFTA KALDI

Değerli turizm okurları,

Öncelikle şu sıcakların tavan yaptığı bir dönem içerisinde herkese harika bir hafta sonu geçirmenizi dilerim.

Bugün Antalya yolları hakkında konuşmak istiyorum. Turizmin ve Akdeniz’in kalbi olan Antalya ili ve ilçelerinden duyulan kaza haberleri aldı başını gidiyor. Biliyorsunuz! Genelde trafikte yaşanan sözlü ve fiziksel kavgalardan bahsedilirdi. Ancak 2023 yılına girmemiz ile birlikte bu kavgalar katlanarak artsa da maalesef kazalar daha ön plana çıkmaya başladı. Her gün farklı bir acı tablo önümüze haber diye düşüyor. Yürekler dağlanıyor, evlerin içinde feryatlar artıyor.

 Peki bu duruma ne sebep oluyor?  Bu durumun sorumlusu kim veya kimler? Bu soruya yorum yapmaya geçmeden önce Antalya için küçük bir sayısal veri paylaşmak istiyorum.

Antalya il ve ilçelerinde haziran dahil ölümlü ve yaralı kaza sayısı 9699 adet, maddi hasarlı kaza 11043 adet 87 ölü       (Mevcut gördüğüm kazaları göz önünde bulundurur isem Sayı bana göre çok daha fazla olmalı.) ve  13496 yaralı bulunuyor. (bkz: https://trafik.gov.tr/)

Yollarımız mı yetersiz? Sürücülerimiz mi dikkatsiz? Yoksa yeterli denetim mi yapılmıyor?

Son birkaç aydır aralıksız her gün 150 km yol yapan biri olarak yorumlarım şu yönde!

Turizmin kalbi olan bir destinasyondan bahsediyoruz ancak havalimanından bir yere gitmek saatler alıyor. Trafik ışıkları ve hız limitleri öyle bir ayarlanmış ki, sanki dersiniz özellikle trafik aksatılmak isteniyor. Işıklandırma ve hız limitleri maalesef nice kazaları beraberinde getiriyor.

Antalya bölgesine milyonlarca turist geliyor. Bu milyonlar sadece Belek-Kundu-Lara bölgelerine gelmiyor. Tekirova’dan Kemer’e – Side’den Alanya’ya oradan  Kargıcak’a kadar uzanan bölgelerden bahsediyoruz. Bu bölgeleri tercih etmek isteyen nice turistler yol ve zamandan dolayı tercihlerini başka destinasyon ve farklı bir ülkeden yana kullanmayı tercih ediyor. Antalya bir bütündür öyle ise tüm bölgeleri tercih edilebilir bir hale getirmek ise bence asli bir görevdir.

Yol Denetimi Nerede, nasıl ve ne şekilde yapılıyor?  Bildiğiniz üzere taşımacılık firmalarına nice kurallar ve yasalar getirildi. Turizmin olmazsa olmazı olan taşımacılık firmalarını kim ve nasıl kontrol ediyor. Abartılı olacak ama yollarda binek araç görmek neredeyse imkânsız. Sayısız Otobüs, Minibüs ve VIP diye adlandırdığımız özel araçlar günün her saatinde her yerdeler. Bazıları ise yolun neresinde nasıl gittiklerini bence kendileri de bilmiyor. Peki, bu araçları kullanan kişiler bu sıcakta kaç bacak transfer ve tur yaptırılıyor? Saat kavramına uyuluyor mu ? Araçlar ve Kaptanlar için gerekli duyulan bütün belgeler tamamlanıyor mu ? Bu belgeleri sahip araç ve kaptanlar mı yola çıkıyor ? Yoksa önüne gelen herkes bir araç alıp, kaptanlık mı yapıyor? Bu durum ne sıklıkta kontrol ediliyor ?

Ek olarak, Milyonlarca turistin taşındığı bir yolda bu kadar tır olması sizce ne kadar doğru, Alternatif bir yol bence mecburi…

Araç kullanmak bir meziyet. Can taşımakla mükellef olan bir aracı sürmek ise büyük bir sorumluluktur. Her kişi bu işi yapamaz, eğitim almalı, sorumlulukları tek tek anlatılmalı, özel bir belge ve yüksek ücretli maaş verilmeli. Ancak maalesef durum bunun tam tersi! Yaşam şartları, ekmek parası vb bahaneler bulunuluyor ve birkaç kolay belgelendirme ile kişiler ticari ehliyet alıyor, Şirketler ise mevcut araçlara yeterli kaptan bulamadıklarından, gerekli olan kriterleri göz ardı ediyor. Yeterli eğitim ve belgeleri almamış olan kişileri işe alıyor. Bu kişiler maalesef günün sonunda nice canlara ve maddi kayıplara sebep oluyorlar.

Eeeee peki suçlu kim? Hep diyoruz ya biz biriz, aynı geminin içindeyiz. Bir bütün olmadıkça, olamadıkça herkes SUÇLU!

(Yukarıdaki yazım bir genellemedir. Her bir konuyu ve yasayı titizlikle yapan kişi ve kurumları tenzih ediyorum.)

Turizm ile kalın

Sevgi ve Saygılarımla.

Erdi ÖZEN