Merhaba Sevgili Dostlar,
İşte yine oldu, koca bir yılı daha geride bırakıyoruz ve play list’lerimiz de yine aynı klasik şarkı ‘’Last Christmas’’, ne çabuk geçti 2023 hiç anlamadık değil mi? Aynı zamanda Cumhuriyetimizin ve bu güzel ülkenin küllerinden yeniden doğuşunun 100.Yılını geçirdik hep beraber. Bize bu güzel emaneti bırakan başta Kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve Tüm silah arkadaşlarına minnettarız.
Kış Güneşi çok tatlıdır, şarkıda da der ya ‘’Yoruldum her bulduğumda kaybetmekten seni’’ Antalya’mız da bu günlerde gündüz kısa kollu ile gezerken akşam saatlerinde gün batımı ile birlikte ince montlara geçiş yapıyoruz.
Yine son dönemde maalesef çok önemli bir konu var, hatta Prof. Dr. İlber Ortaylı “Türkiye genelinde bir laubalilik var” diyerek sitem etti. Bu sözlerin aslında çok önemli bir derinliği var şimdi sayfalar dolusu yazmak lazım ama kısaca özetlemek gerekirse.
Birçok devlet kurumunda ve özel kurumda;
Ciddi bir GÜVEN sorunu var, Ciddi bir LİYAKAT sorunu var, Ciddi bir İŞLEYİŞ sorunu var, Ciddi bir RÜŞVET sorunu var, Ciddi bir AHLAK sorunu var.
Rüşvet Toplumun tam anlamıyla her yerinde, Genel anlamda Toplumsal bir çürüme var, Herkes kolayca para kazanmak peşinde ki bunun içinde çok önemli kişilerinde olduğunu son aylarda defalarca görüyoruz. Ciddi bir şiddet eğilimi sorunumuz var.
Sosyal Medyada özellikle Tik-Tok diye adlandırılan ‘’Lağım Çukuru’’ bana göre bu çürümenin başrolü konumunda, orasını burasını açan kadınlar, iğrenç bir çürüme hakim, derhal kapatılmalı, hatta şirketin Türkiye Temsilcisi bir çok kere devlet yetkililerine genel durum değerlendirmesi ve toplantı amaçlı ifade de verse, bence hiç uzatmaya gerek yok bu durumu.
Bütün bu Toplumsal çürüme ve İlber Hocanın da söylediği laubalilikten kurtulmamızın tek yolu var. Güçlü bir eğitim sistemi ile beraber ahlaki yapının geri kazanılması. Başka türlü bu karanlık süreçten çıkmayacağız.
Peki mevcut eğitim sistemi ve maalesef ki mevcut öğretmen kadromuz bu konuda gerekli etkiyi ve eğitimi sağlayabilir mi?
Bence asıl sorgulanması gereken de bu, ve en önemlisi toplumun gözü önünde bulunan kişilerin, ‘’sadece devlet büyüklerinin değil’’, Sanat, Spor, İş ve Medya dünyasından birçok kişinin kendine şöyle bir çeki düzen vermesinin bile sandığımızın çok ötesinde etki göstereceğini unutmayalım.
Tek ihtiyacımız olan şey ise dürüst olmanın enayilik olmadığını, çok okumanın ineklik olmadığını, çok çalışmanın kerizlik olmadığını, çok sevmenin aptallık olmadığını çocuklarımıza öğretmek ve beraberinde yaşanabilir bir Türkiye için YENİDEN BAŞLAMAMIZ gerekiyor.
Artık Mantalitemizi değiştirmemiz lazım, Yoksa Hayatımızdaki tüm doğrularımızı Kış Güneşi gibi hızlıca kaybedeceğiz.
Sevgilerimle,