Türkiye’de her geçen gün turizm sektörü daha da önem kazanmaktadır. Herkesin bildiği klasik tabir vardır’ Bacasız Sanayi’. Turizm Türkiye’nin en güzel yerlerinde bir çok otel ve tesis yapılması ile tanıtım, döviz girdisi, istihdam, bölge ekonomisine katkısı vb faktörleri geliştirmektedir.
Her geçen gün personel ve işletme kaliteleri artmakla beraber çevreye duyarlılık ters oranda artmıştır. Bu konuda yıllarca gereken hassasiyeti göstermediğimizden önümüze çevre kirliliği ciddi potansiyel bir tehlike olarak ortaya çıkmıştır.
Dünyamızda doğal kaynaklar sınırlıdır. Her geçen gün ülkemize gelen turist sayısı artmaktadır. Bu durum doğal kaynaklarımız üzerindeki baskıyı artırarak tabiatın dengesini bozmaktadır. Sınırlı kaynaklarımızı korumak adına 12.07.2019 günü resmi gazetede ‘Sıfır Atık’ yönetmeliği yayınlanmıştır.
Yönetmeliğin amacı, hammadde ve doğal kaynakların etkin yönetimi ile sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda atık yönetimi süreçlerinde çevre ve insan sağlığının ve tüm kaynakların korunmasını hedefleyen sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına, yaygınlaştırılmasına, geliştirilmesine, izlenmesine, finansmanına, kayıt altına alınarak belgelendirilmesine ilişkin genel ilke ve esasların belirlenmesidir.
Türkiye’de önümüzdeki 4 yıl içinde toplam atığın 33 milyon tona çıkması beklenmektedir. Bu atıkların herhangi bir işleme tabi tutulmadan bertaraf edilmesi, her yıl yüzlerce futbol sahası büyüklüğünde depolama alanına ihtiyaç duyulması anlamına gelmektedir.
Sıfır Atık Yönetim Sistemi, atığın oluşumunun önlenmesinden başlayarak, atıkların azaltılması, kaynağında ayrı biriktirilmesi, ayrı toplanması, taşınması ve çevre lisanslı atık işleme tesislerinde işlenmesi süreçlerinin hepsini içine alan süreç olarak tanımlanmaktadır.
Oteller kağıt, cam, metal ve plastik atıkları diğer atıklardan ayrı biriktirecek. Kağıt, cam, metal, plastik atıkların birlikte biriktirilmesi durumunda mavi, diğer atıklar için koyu gri renk kullanılacaktır.
Ayrıca en önemlisi ise açık büfe olarak verilen sistemlerde çok ciddi yemek atıkları bir şekilde değerlendirilmeye çalışılsa da sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu atıkların değerlendirilmesindeki en önemli sorun içeriği ve yağ oranıdır. Bu atıkların bahçe atıkları ile beraber kombine edilerek en son geliştirilen sistemlerde enzim ilavesi gerekmeden sadece reaktörün ihtiyacı olan elektrik ile çalıştırılabilmektedir. İşletme maliyeti çok düşük sistem otellere kurulabilmektedir. Böylelikle çok düşük bir işletme maliyeti ile organik kompost elde edilebilmektedir. Elde edilen kompost ile kendi yeşil alanlarında kullanılabileceği gibi çevreye de satılabilir. Bu şekilde bir katma değer elde edilmiş olacaktır.
İngiltere’de yapılan bir çalışmada, konaklama sektöründeki yiyecek atıklarının, 2019 sonuna kadar sadece % 5 oranında azaltılması durumunda bile sektöre iki yıl içinde toplam 250 milyon Euro’dan fazla kazanç sağlayacağı belirtilmiştir. Bu çalışmada yiyecek atıklarından organik kompost üretiminin günümüzde ne kadar önem kazanacağını göstermektedir.
4 ve 5 yıldızlı oteller ile 50 ve üzeri yatak kapasitesine sahip sağlık kuruluşları 2019'da Sıfır Atık Sistemi'ne geçecek ve Sıfır Atık Belgesi alma zorunluluğu getirilecek. Turizm işletme belgesine sahip yerler (restoranlar dahil) 2020'de, 500'den az çalışanı olan kamu kurum ve kuruluşları 2021'den itibaren sisteme dahil olacak ve belge alacak.
Turistler ‘Yeşil’ otellere daha fazla para ödemeyi kabul etmektedir. Bu tüm dünyada hemen hemen aynıdır. Sürdürülebilir çevre düzenlemeleri ve ekonomik çözümler geliştiren otellerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Tatile çıkan kişilerle ilgili yapılan bir diğer araştırmaya göre, bu grubun % 67’si kitle turizminin, tesislere ait çevre ve kültür üzerindeki zararlarını sevmediklerini söylerken; %26’sı tatillerinin dünya kirliliği üzerindeki etkileri hakkında endişelendiklerini, %23’ünün iklim değişikliği üzerinde endişeleri bulunurken, %9’u ise yeşil tesis ödülü almış oteli tercih ettiklerini belirtmişlerdir.
Bu çalışmalar ile oteller ekonomik yük getiren atık nakliyesi ve bertaraf ücretlerinden kurtulmuş olacaklardır. Aynı zamanda gerçekleştirilecek olan projelerle “Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisleri”, “Yeşil Yıldız”, “Mavi Bayrak” gibi belge ve teşviklerin alınmasına destekleyici bir çalışma yapmış olacaktır.
Türkiye’de bir farkındalık yaparak Avrupalı, Amerikalı, Uzakdoğulu turistleri çekmek için ‘Sıfır Atık’ çalışmalarına hız verilmesi gerekmektedir. Bu şekilde daha kaliteli turistlerin de tercih nedeni olabileceğiz.
Umarım bu yazımda size bir parça ‘Sıfır Atık’ konusunda bir farklı bakış acısı sağlayabilmişimdir. Bir daha ki yazımda ‘Sıfır Atık’ sisteminin biraz detayına girip nasıl kurulacağı ile ilgili prensipleri yazacağım.