Büyük bir otel zincirinin sahibi bir gün balonculuğa merak sarar ve Kapadokya üzerinde balonla dolaşmaya çıkar.
Aksilik bu ya, pusulasını aşağıya düşürür.
Çıkan sert bir rüzgar ile de bilinmeyen bir yere doğru savrulur gider.
Rüzgar tamamen dindiğinde ise inmek için uygun bir yer ararken yerde bahçesiyle uğraşan bir adam görür ve alçalır.
“Pardon ben neredeyim acaba?” diye sorar.
“Yerden 100 m yükseklikte bir balonun içindesin” der adam.
Patron sinirlenir. “Sen otel müdürüsün değil mi?” diye sorar.
“Evet” der adam. “Nereden bildin?”
“Çünkü başım belada ve sana bir soru soruyorum. Verdiğin cevap %100 doğru fakat hiç bir işime yaramıyor.”
“Sen de olsan olsan patronsun değil mi?”
“Evet sen nereden bildin?”
“Çünkü yerden 100 m yükseklikte bir balonun içinde kaybolmuşsun.
Pusulan yok haritan yok.
Çıkmadan önce hava durumuna bakmamışsın havadaki rüzgarı hesap etmemişsin.
Tüm bunlara rağmen senin hiç suçun yok fakat bu şimdi benim suçum oldu.”
Not: Bu fıkrada rol alan karakterler tamamen hayal ürünü olup, gerçek kurum, kuruluş ve kişilerle olan benzerlikleri rastlantısaldır. Veya siz bu karakterlerin yerine sizin çalıştığınız kurumdan istediklerinizi koyun. :-)