Turizmin ve turizmcinin sesi

Personel bulmak turist bulmaktan daha zor hale geliyor

Emin Demir

Turizmci 1.5 yıldır sıkıntılar içinde kaldı. Bu dönemde turist yoktu, dolayısıyla da personel de yoktu.

Personele ihtiyaç duymayan turizmci ''Açıldığında nasıl olsa buluruz'' mantığı ile hareket etti. Kısa Çalışma Ödeneğinden yararlanan personel maaşının bir kısmını da olsa devletten alabildi.

Ancak sezonluk çalışan personel ise tam anlamıyla ortada kaldı. 2019 yılı Kasım ayında işinden sezon sonu olması nedeniyle ayrılmak zorunda kalan sezonluk personel, 2021 yılının Nisan - Mayıs ayına kadar işsiz ve 5 parasız ortada kaldı.

Bu kişiler ne kısa çalışma ödeneğinden ne de bir başka yardımdan faydalanabildiler.Yani onlara ne devlet ne de her yıl çalıştıkları oteller veya diğer turistik işletmeler destek verdi. Hatta turist yok diye hatırlanmadılar bile.

Dedim ya turizmciler uzun süre turist olmayınca giderleri ve borçları katlandı. Bunun sonucu olarak kısabildiği herşeyden kıstılar.

Kriz dönemlerinde patronların ilk kısıtlamaya gittikleri ise personel oluyor. En az personelle işi sürdürmeye çalışıyorlar.

Türkiye haziran ayı ile normalleşmeye başladı. Mayıs ayından itibarende olsa turistler gelmeye başlamıştı. Ancak Haziran ayı ile birlikte turizm hareketlendi. Temmuz ayında Rusya'nın kapıları açmasıyla da Türkiye'deki oteller dolmaya başladı.

Kurban Bayramı adeta turist açısından tesislerin tavan yaptığı dönem oldu. Kurban Bayramı boyunca Türkiye'deki tesisler doldu. Antalya gibi turistin 3'te birini ağırlayan bir turistik kentte yer bulmak imkansız hale geldi.

Nasıl olsa bir yer bulurum diyen yüzlerce kişi ise ya araçlarında ya da plajlarda sabahlamak zorunda kaldılar.

Turistik tesisler yerli ve yabancı turist akınına uğradı.

Buraya kadar her şey güzel. Ancak bir de madalyonun diğer yüzü var. Bu da Covid-19. Yani çağın hastalığı.

Covid-19 bayramda turist sayısında olduğu gibi turistik destinasyonlarda tavan yaptı.Oteller, sokaklar, restorantlar tamamen dolunca tedbirler unutuldu. Covid-19'da da adeta patlama yaşandı.

Oteller bu dönemde zaten yeteri kadar kalifiye personel bulamamıştı. En az personel ile dönemi geçiştirmeye çalışıyordu veya geçiştirmek zorundaydı. Çünkü yeterince personel bulamadı.

Tesislere yerli ve yabancı turist akını olunca da ister istemez tebirlerin azaltıldığı bir dönem olduğu için vaka sayıları da arttı. Bazı otellerin karantina odalarının dahi dolu olduğu bize bildirildi.

Hemen hemen her tesiste covid'e yakalanan personel olduğu duyumunu alıyoruz. Covid'e yakalanan personel hemen evinde 14 günlük karantinaya alınıyor. Bu personel karantina döneminde işe gidemedi. Bu kişilerin sayısı da küçümsenmeyecek düzeyde olduğu belirtiliyor.

Turistik tesisler zaten personel sorunu yaşıyordu. Tam da turistlerin yoğun olduğu, otellerin tam kapasite çalıştığı dönemde az sayıda olan personel sayısı iyice azaldı. Tesisler zor duruma düştü.

Turistik tesislerde artık turist var ama olmayan personel.

Neden personel yok diyorsanız gün gibi ortada değil mi. Turistik tesilerdeki personelin yüzde 50'sinden fazlası asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücretle çalışanlar 6 veya en fazla 8 aylık bir dönem için çalışabiliyor.

Bu kişiler bir de 1.5 yıldan fazla zamandır işsiz ve parasız. Evli olanlar parasızlıktan emekli olan anne ve babalarının yanına yerleşmek zorunda kaldılar.

Yani anlayacağın bu sezonluk çalışan turizm personeli sektörden iyice soğumaya başladı. Sürekli bir iş bulduklarında zorlu da olsa hemen o işe giriyorlar. Turizm sektörünü terk ediyorlar.

Turizm sektörü personel politikasını mutlaka gözden geçirmeli. 6 ay düşük ücretle çalıştıracak personel bulmak artık çok zor.

Ucuz işgücü dedikleri Suriyelileri bile tesisler çalıştıramıyorlar. Yani onlar bile gelmek istemiyorlar.

Eğer turizm sektörü personel politikasını gözden geçirip iyileştirmeler yapmazsa değil kalifiye eleman hiç bir özelliği olmayan, ''Ne iş olsa yaparım'' diyen personel bile bulamayacaklar.

Artık personel bulmak turist bulmaktan daha zor hale geliyor. benden söylemesi...