PERSONEL LOJMANI MI, MÜLTECİ KAMPI MI?

Dr. MEHMET BAHAR

Bildiğiniz gibi sektörün güncel konusu sektörden ayrılan personel ve yaşanan personel sıkıntısı sebebiyle önümüzdeki sezon yaşanması muhtemel sorunlar. Bunun kısa vadede giderilmesi için neler yapılması gerektiği ile ilgili geçen haftaki yazımda somut öneriler sıralamıştım. Şimdi bu konunun bir diğer yönünden bahsetmek istiyorum.

Hepinizin bildiği gibi ülkemize gelen turistlerin büyük kısmı deniz, kum, güneş dediğimiz ve genellikle ege, Akdeniz bölgelerinde yer alan tesislere aileleri ile gelen misafirlerden oluşmaktadır. Tüm bu misafirlerin kaldıkları süre boyunca ihtiyaç duydukları hizmetler, yurdun dört bir yanından gelen ve mevsimlik olarak çalışan elemanlar tarafından karşılanmaktadır.

Bu kişilerin mevsimlik çalışmaları ve kış dönemi yaşadıkları işsizlik sorunlarının yanında bir de çalıştıkları dönemde kaldıkları lojman koşulları da onların bu sektörü terk etme sebeplerinden biridir. Fiziki olarak çok kötü durumda olan bu lojmanlar kaldıkları odalardan tutunda duş aldıkları yere kadar tamamı sadece insani ihtiyaçlarını gidermelerinden uzak fiziki koşullara sahiptir.

Ön planda misafir ile ilgili alanlara binlerce liralık yatırım ve yenilemeler yapılırken; bu alanlar her zaman ihmal edilen, dikkate alınmayan ve önemsenmeyen alanlar olmuştur. Oysa zaten çok yoğun ve uzun saatler görev yapan bir çalışanın lojmana geldiğinde temiz bir yatak, uygun derece de iklimlendirilmiş bir o da ve sıcak bir duş en temel hakkıdır. Bu sayede günün yorgunluğunu atıp bir sonraki güne hazırlanabilecektir. Ayrıca kalan boş vaktini arkadaşları ile sohbet edebileceği, ya da spor yapabileceği, veyahut birlikte oyun oynayabileceği sosyal mekanlarında varlığı önemlidir. Ayrıca artık günümüzde olmazsa olmaz bir hale gelen uygun hızda ücretsiz internet erişimi de aynı derece önemlidir.

Peki otellerimizdeki durum nasıl? Yukarıdaki bu en temel insani kriterleri sağlayabiliyor mu? İstisnaları saymazsak, ülke genelinde personel lojmanlarının genel durumu maalesef pek iç açıcı bir durumda değildir. Bu sebeple yaşanan bu sorunun farkında olarak Turizm Bakanımız Sn. Mehmet Ersoy’da Antalya’da geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen 11. Uluslararası Resort Turizm Kongresi’nde otellerin ihtiyaç duydukları personel lojmanları için yer tahsisi yapılacağı ve daha modern hale getirileceğini söyledi.

Aslında bu konuda neler yapılması gerektiği ile ilgili uzun uzun cümleler yazılabilir ama ben özellikle otel sahiplerine şunu öneriyorum. Personelinize en azından “mülteciler” kadar değer verin. Bu yazdığım ifade biraz iddialı bir şey olabilir ama lojman standartlarının nasıl olması gerektiği ile ilgili yapmış olduğum araştırmalarda “Birleşmiş Miletler Mülteciler Yüksek Komiserliği” tarafından hazırlanmış olan ve Dünya’da ihtiyaç halinde kurulması planlanan mülteci kamplarının standartlarının bile bazı otel lojmanlarından daha iyi olduğunu üzülerek gördüm.

Örnek olarak vermek gerekirse; Mülteci kampı olarak kurulacak yerlerde bahçe alanı da dahil olmak üzere, kişi başına en az 45 m2 alan tahsisi öngörülmektedir. Ayrıca kapalı yaşam alanı olarak belirlenen bölümün ise kişi başına minimum olarak 3,5 m2 alan öngörülmektedir. Bu sebepten ötürü personel lojmanları ile ilgili aynı tesisler yönetmeliğinde olduğu gibi bir yönetmelik çıkartılmalı ve bu şartlara uymayan işletmelere gerekli denetlemeleri yaparak yönetmelik koşullarının eksiksiz olarak uygulanmasını sağlamalıdır.

Son söz olarak Dünya’da ilk 10 da olduğumuz tek sektör olan turizmin isimsiz kahramanlarına hak ettikleri ücret başta olmak üzere, onların sektörde uzun yıllar kalmalarını sağlayacak olan bu imkanlar çalışanlara ivedilikle sağlanmalıdır. Aksi durumda yeni rekorlardan söz etmek “hayal” olacaktır.

Kalın sağlıcakla…