SEYAHATİN ÜÇ FOLMÜLÜ BELİRLENDİ...

Recep YAVUZ

Mayıs başından beri hareketlenen turizm sektörü en azından önümüzdeki 4-5 ayı değerlendirmek ve 1,5 yılın yarattığı hasarı telafi etmek istiyor. Zira koronanın en çok zarar verdiği sektörlerin başında hiç şüphesiz turizm geliyor.

Sıcaklıkların artması, aşılanmanın hızlanması ve vakaların azalması insanların gözünü başka diyarlara çevirmesine ışık yakıyor. Kolay değil geçtiğimiz yıl 1 milyarın üzerinde insanın seyahati korona sürecinde engellendi.

Bir çok ülke bu artık durdurulamaz talebe sağlık koşullarını riske atmadan çözüm aramayı sürdürürken, Avrupa şu üç koşuldan birini yerine getirenlerin sorunsuz seyahat edebileceğini duyurdu:

1. hastalığı geçirmiş ve iyileşmiş olmak;
( hastalığın üzerinden en 28 gün geçmiş olmak ve ve 6 ayı aşmamak kaydı ile)

2. her iki aşıyı yaptırmış olmak;
(ikinci aşının üzerinden 14 gün geçmesi koşulu ile)

3. seyahatten kısa bir süre önce negatif pcr test almış olmak;
(gidilecek ülkeye göre seyahatten 48 ya da 72 saat önce test yapılması kaydı ile)

Bu üç ihtimal aynı derecede değerlendiriliyor ve bunlardan birine sahip olmak, şimdilik en azından Avrupa içinde seyahati mümkün kılıyor.

Böylelikle Avrupa birliğinin mart ayında öne sürdüğü ve benim o haliyle başından beri karşı çıktığım Aşı Pasaportu düşüncesi daha insani bir hal alarak, hastalık riski taşımayan herkese aynı hakları veriyor.

Önümüzdeki aylarda Avrupa'dan Akdeniz ülkelerine yoğun bir turist akını gerçekleşecek. 100-200 milyon arası insan yaz bitmeden özlediği denize, güneşe koşacak...Bugünlerde Portekiz, İspanya ve Yunanistan gündemde. Ancak talebin artması ile 1 milyon 600 bin yatak kapasiteli Türkiye'ye ihtiyaç duyulacak ve Türkiye bu potansiyelden önemli bir pay alacak.

Bu bağlamda bir an önce bu üç koşuldan birini yerine getirmiş olan turistlerin ülkemize önkoşulsuz gelebileceğini duyurarak, şu anda yapılan tatil planlamalarına bir ışık tutmuş ve Türkiye alternatifi olmadığını düşünerek başka ülkelere yönelen turistlere gönüllerindeki ülkeye gidebilmeleri için yardımcı olmuş oluruz.

Sanıyorum bugünlerde bu mesajı bekleyen milyonlarca insan var....