FVW’nin şef redaktörü değerli Türkiye dostu Klaus Hildebrandt geçenlerde ailesiyle Side bölgesinde tatile geldiler. Beraber zaman geçirip hasret gidermek için bizimde uzun zamandır gitmediğimiz Side’de buluşup gün batımında Apollon tapınağına gitmeye ve akşam yemeğinde beraber olmaya kara verdik. Ben uzun zaman Side bölgesinde aktif olarak çalıştım, Side’ye gezmeye giden tur operatörü çalışanlarının sokaklarda yürüyemiyoruz, dükkân çalışanları kolumuzdan çekiyorlar ve bizi çok rahatsız ediyorlar diye şikayet ettikleri günleri çok iyi hatırlıyorum.
O zamanlar Side TUDER yönetiminde değerli büyüğüm Cengiz Haydar Barut başkanlığında bu konuyu özellikle gündeme almış ve çözülmesi için uğraşmıştık. Misafirler Side’deki bu rahatsız etme olaylarını aralarında konuşuyor ve Side’ye gitmekten kaçınıyorlardı. Side esnafıda otelleri suçluyor otellerin misafirleri çıkarmadıklarını söylüyorlardı.
O zamanlar benim bir teklifim olmuştu, her şey dahil otellerin tesislerin içindeki A’la Carte restaurantların yerine Side’de restaurant açmalarını ve misafirleri akşam yemeğinde kendilerine ait olan Side’deki mekanlarında ağırlayabileceklerini teklif etmiş ve böylece misafirleri Side’ye gitme konusunda motive edebileceğimizi önermiştim. Aklımda kalan Side imajı bu ziyaretimde kendisini hayranlığa bıraktı. Bir belde bu kadar mı değişir? Bu kadar mı seviyesi artar? Sokaklarında rahat rahat dolaşacağın muhteşem bir kıyı kasabası olmuş güzel antik şehir. Sanki sihirli bir el değmiş gibi beldenin otantik yapısına uymayan yapılar yıkılmış ve yerine şehrin gerçek dokusuna uyan özenle inşa edilmiş yapılarla tarihi doku yeniden hayata geçirilmiş. Hepimiz çok etkilendik hem Klaus hem de biz yapılanlara hayran kaldı. Bizler bu güzel beldenin nasıl çiçek açtığını görmekten büyük mutluluk duyduk. Konuyla ilgili yaptığım araştırmada Side ile ilgili sosyal toplum kuruluşları yerel halk bölgenin kanaat önderleri ve belediye ile birlikte Koruma amaçlı İmar Planı’ nın yapılmış olduğunu ve bu plana göre Side antik şehrinin dünyaya örnek olacak bir proje dahilinde restore edilerek tarih ve yaşamın birleştiği bir cazibe merkezi olmasına karar alındığını öğrendim. Ne kadar mutlu oldum inanamazsınız. Side’nin bu yeni yapılanmasında emeği geçen özellikle bölgenin kanaat önderlerine sahip oldukları yapıları yıkıp yerine yeni imar planına uygun yapıları yapan bölge halkına ve kararlı duruşundan dolayı Manavgat Belediyesine özellikle Belediye Başkanı Şükrü Sözen’e Türk turizminin bir bireyi olarak çok teşekkür ediyorum. Şimdi en yakın zamanda yenide Side’ye gitmek ve bu değişimi tekrar rahat rahat incelemek için can atıyorum. Side’deki değişim ve yeni ortaya çıkan gerçekten bir hayat tarzı olmuş beldenin en yakın sürede ödüllendirileceğinden eminim. Bu kadar büyük bir değişimi daha önce hiçbir belde de yaşamadım. Antik Side’yi hepinize tavsiye ediyorum. En sahipliği yaptığımız birçok misafirimize Side’yi gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirsiniz. Çok değil birkaç sene içerisinde Antalya da tatil yapıp Side’yi görmeden dönmek diye bir şey olmayacak. Sevgiyle kalın ve mutlaka Side’yi görün.