Müziğin insan davranışlarına etkisini yıllardır bilinmektedir.
Bu sebeple insanların gergin anlarında dinlediği düşük ritmli, yumuşak bir müzik insanı rahatlattığı ya da yüksek ritmli müziklerin insanı heyecanlandırdığı veya strese soktuğu bilinmektedir.
Müziğin insan davranışları üzerindeki bu etkisinden yola çıkarak yapılan onlarca deney sonucunda uygun müzik seçilmesi durumunda, müziğin çalışanların performansını arttırdığı, mağaza da alış veriş yapanların daha fazla kalmalarını sağlayarak, satışları arttırdığı, müzik aracılığıyla özellikle restoranlar da standart menü yerine pahalı menü ve içki satışların yapılabildiği ortaya konulmuştur.
Yine müziğin temposu ve türüne bağlı olarak, belli bir mekanda örneğin restoran ta insanların daha fazla kalmalarının veya daha erken terk etmelerinin sağlandığı bilinmektedir.
Hatta yapılan bu araştırma göstermektedir ki; daha fazla kalmaları sağlanan müşteri grubuyla, mekandan erken çıkmaları sağlanan misafir gruplarının memnuniyetleri ölçüldüğünde her ikisinin de memnuniyet oranının aynı olduğu görülmüştür.
Ayrıca yine yapılan araştırmalar göstermektedir ki; insanların beklemeleri esnasında dinledikleri müzikler, bekleme de geçen sürenin az veya çok olarak algılanmasında da %100 etkilidir.
Müziği eğlence amaçlı değilde fonksiyonel amaçlı olarak bilimsel yöntemlerle ilk kullanan firma bundan 80 yıl önce kurulmuş olan bir Amerikan firması olan MUZAK’tır.
MUZAK çalışmalarını ilk olarak daktilo kullanılan ofisler için başlatmış olsa da 1930’lar da çok yüksek gökdelenlerin inşasıyla gelen asansör zorunluluğu ve insanların bu kadar yüksek katlara çıkma korkusunu engellemek için “asansör müziği” yaparak ortaya çıkmıştır.
Daha sonra Amerika da iş yerleri ve mağazalarda elde ettiği başarılardan sonra 1937 yılında İngiliz endüstri psikologlarından oluşan bir grubun yaptığı incelemelerden sonra iş yerinde verimliliğin arttırdığı bilimsel olarak ta ortaya konulmuştur. Bu çalışmadan sonra tüm her yerden bu tür müzik talepleri çoğalmıştır.
1956 yılına geldiğinde FM yayınlarını başlatan MUZAK, 1957 ye geldiğinde amerika içi ve dışında franchise yöntemiyle 150 adet bayiliğe ulaşmıştır.
90’lı yıllarda İspanyol müşterileri için özel müzik dizaynından sonra siparişe özel ürünler vermeye başlamış 1996 yılında bu servisine “MUZAK promosyon servisi” adını vererek, perakendecilerinin, radyo istasyonlarının ve plakçıların internet işleri için ihtiyaca göre müzik dizayn etmeye ve programlamaya başlamıştır.
1998 yılında yeniden markalaşma sürecine giren firma, geliştirdiği “duygusal mimari” ve “arabaya servis- al götür” türü müzikler ile maksimum verimlilik ve performansı sağladıklarını iddia etmişlerdir.
2004 yılında ise telefonda beklemek zorunda kalan müşteriler için geliştirdiği “Muzak On Hold Magazine” müziği ile onları hatta tutmak ve eğlendirmeyi hedeflemiştir.
MUZAK’ın bu etkisi sayesinde, askerlerin motivasyonundan, beyaz sarayın canlandırılmasına, Astronotların uzay yolculuğundaki motivasyonlarından, fabrika çalışanlarının verimliliğinin arttırılmasına kadar bir çok alanda kullanılmıştır.
Müziğin bu kadar etkisi bilinirken, otellerimiz de durumumuz nedir acaba? “House music” dediğimiz genel mekanlarda çalan müzikler ile restoran ve barlar da çalınan müziklerimizi hangi kritere göre belirliyoruz.
1930’lar da keşfedilen müziğin bu gücünden yeteri kadar yararlanabiliyor muyuz? Yoksa bir hardiske doldurulmuş müzik parçaları herhangi bir işleme tabi tutulmadan ard arda mı çalınıyor?
Eğer öyle ise ağustos ayında otelinizin loby sinde noel müzikleri duymak sizi şaşırtmamalı.