Sokak Hayvanları

Dr. M. Recai YILMAZ

Yazıyı yazdığım sabahın altısında, 7-8 başıboş köpeğin gezdiği, hatta bir tanesinin biraz korku biraz da açlıktan yanıma havlaya havlaya gelip sonrasında ardı sıra gittiği başkentin en güzel mahallelerinden biri olan Çukurambar’da birçok düşünce hasıl oluyor.

Kediler, köpekler, kuşlar kısaca vahşi hayatın azalan yaşam alanları?

Beslenme alanları?

Önce bir hevesle sahiplenilen sonrasında başıboş bırakılan kediler, köpekler?

Sevginin, merhametin azaldığı ilişkiler?

…

Meseleyi siyasiler ele aldı.

Toplum tartışmaya başladı.

Sokak köpeklerinin saldırısı sonucu son 2 yılda 100 dolayında yurttaşın yaşamını yitirmesi ve çok sayıdaki yaralanma vakası gerekçesiyle sahiplenilmeyen sokak köpeklerinin bir ay içinde “uyutulması” için yasal düzenleme hazırlıklarına başladılar.

Uyutulma, basit anlatımıyla iğne ile öldürme.

Yasa teklifinde gerekçeler sıralandı: Kuduz riski bulunan veya saldırganlaşan, vücut bütünlüğü bozulmuş hasta hayvanların uyutulması...

Bir Veteriner Hekim olarak söylemem gerekir ki, zaten bu durumda olan hayvanlarda öncelikle bilimin ve mesleğimizin tecrübeleri ışığında koruyucu tedaviler ve diğer tedaviler düşünülür, uygulanır. Her daim yaşatma, hayvan refahı ve konforu düşünülür.

Tartışmalar, tartışmalar…

Yasa teklifinin kamuoyundan gelen tepkiler üzerine şimdilik Meclis’e sunulmasından vazgeçildi.

Farklı çözümler varken neden yok etmek?

Kaldı ki, vermediğin canı nasıl alabilirsin?

Kul hakkı gibi hayvanların da hakkı vardır.

Susuz kalmış bir köpeğe kuyudan su çekerek sulayan fahişe bir kadının cennet ile müjdelenmesi gibi, birlikte yaşadığımız sessiz kullara eziyet edilmemesi ve iyi muamele edilmesini rivayet eden hadisler bilen; ceddimizin sokak hayvanlarını el üstünde tuttuğunu okuyan;

Dönemin yabancı gezginlerinin, gösterilen aşırı şefkati eleştirdiği tarihi notları okuyan ve batılı toplumlardan çok daha fazla merhamet gösteren,

Sofralardan artan yiyeceklerin çöpe atılmamasını, toplanmasını ve yaban hayvanlarına, kuşlara verilmesini sağlayan vakıflar kuran,

İstedikleri her eve ve sokağa giren kedileri kadınlarının, uzun bir sopaya ciğer asarak besleyen,

Her mahallenin bir köpeği olan ve sokaklarda elbirliği ile bakan,

Rüzgara karşı korunaklı kuş evleri yapan, kuş evlerini ev, han, medrese, saray ve cami dış duvarlarına yerleştiren,

Buğday üretiminin kısıtlı olmasına rağmen bir kısmını kumruların beslenmesi için ayıran, hasta veya yaralı geride kalan göçmen kuşlara hastaneler ve vakıflar kuran,

Yük hayvanlarına tahammüllerin üzerinde yük konulmamasını, zayıf, nalsız, hasta ve bakımsız hayvanların çalıştırılmamasını emreden, yük hayvanlarını cuma günü çalıştırmayan, dinlendiren, belirlenen yükten fazla yük yükleyen kişilere para cezası veren,

Mekke ve Medine’nin idaremize geçtikten sonra, Kabe etrafındaki güvercinlere her yıl belirli miktarda darı gönderen ve bir yeniçeri görevlendiren,

Bu kadar güzel hasletlere sahip atalara sahip çocukların çözümü, uyutma olamaz!