SPASİBA Antalya

Geçen hafta sonu Çağlayan pazarında alışveriş yapıyorum. Ermenekli bir pazarcı teyzeden her zaman yeşillik alırım. Yine o tezgahtayım, alışverişimi yaptım, Rus bir Neo-Antalyalı bayan yanaştı aksanlı bir Türkçe ile taze soğanın fiyatını sordu, satın aldı ve ücretini ödedi. Türkçe olarak 'teşekkür ederim' dedi ve yıllardır alışveriş yaptığım teyzem de‘’Spasiba’’ dedi.  
Ben bakakaldım. Aramızdaki samimiyete dayanarak 'Rusça biliyor musun' dedim. Sattığı ürünlerin bazılarının adını ve teşekkür etmeyi öğrendiğini söyledi. Düşünebiliyor musunuz? 66 yaşında, Antalya’dan hiç çıkmamış, Konyaaltı tarafından en son 6 sene önce gitmiş bir teyze Rusça öğreniyor.
Demek ki medeniyetler insanların yer değiştirmesiyle birlikte kozmopolit hale geliyor. Beraberinde dilini, kültürünü, DNA sını getiriyor. Belli zaman sonra sen o, o sen oluyor ya da ortak bir karışım meydana geliyor.  
Etik ve kültürel bir tutum olarak kozmopolitanizm insanlığın birliğini, farklılıkların hoş görülmesini, tüm insanların aynı ahlak topluluğunun parçası olduğunu, bireysel kimliğin oluşumuna farklı kültürlerin kaynaklık etmesini ve insanların birlikte yaşama eğilimini kapsıyor. Bu tanım Antalya’ya uyuyor mu sizce?

EV KİRALARI
Antalya çağlayanda bir ev düşünün 3+1, 20 senelik bir ev.. İçerisinde 10 yıllık bir kiracı 3.000 liraya oturuyor. Bu süre zarfında ev sahibi çivi bile çakmamış. Ancak ev sahibi ev kirasını 20.000 liraya yükseltiyor. Be âdemoğlu hiç mi insafın yok. Aynı evin ne oldu da 20.000 liraya yükselti, tadilat mı yaptın, parke mi değiştirdin, 20 senelik banyonu yeniden mi inşa ettin... Sorsan rayici böyle der. Bu durumunun hiçbir açıklaması yok, olamazda. Sadece açgözlülük ve yarını düşünmeden, etiklikten uzak, tam bir şark kültürü... 
Kiracı evden çıkar, yeni ev aramaya başlar. En ucuz ev 10.000 lira ve önceden 6 aylık peşin + 2 deposit istenir. Eğer bu bir aile ise anne-babanın, çocukların ruh halini düşünmek bile istemezsiniz.  
İşte size Antalya’nın durumu.  Hukuksuzluk, piyasanın emlakçılar tarafından istilası ve hakimiyeti. Ne Antalya büyükşehir belediyesi ne de diğer mercilerin önüne geçemediği, artarak yerel halkı isyana sürükleyen hadiseler silsilesi. Sorunca da Ruslar ve Ukraynalılar gelince böyle oldu diyorlar. Sanki onlar sana evinin 20.000 lira olmasını mı söyledi. Emlakçını bir tanesi bu tür bir kiralama yaptı, ertesi gün tüm ev sahipleri de bunu takip etti, işte gerçek bu.
İnsanın trajik komik bir cevap veresi geliyor. Kültür ve eğitimden önce para girerse, ne oldum delisi oluyor insan... Şükür Müslüman bir toplumuz, ya gavur olsaydık? 
YAZ SEZONU KAZALARI
Sezon boyunca hemen hemen haftada birkaç kez haberini okuduğumuz Antalya-Alanya yolu kaza manşetleri... Rus turistleri taşıyan araç şarampole uçtu. Alman yolcuları taşıyan araç kaza yaptı. Tur otobüsü kaza yaptı... Şu kadar yaralı şu kadar ölü gibi onlarca haber karşımıza çıkıyor. 
Dileğimiz hiç olmaması yönünde olmasına rağmen umarım 2023 sezonunu daha az kaza ile atlatırız. 

OTELLERİMİZ 5 YILDIZLI, SOKAKLARIMIZ 3 YILDIZLI
Her zaman sahip olduğumuz otel konseptleri, mimarileri ve hizmetleri ile övünürüz ve gerçekten de haklı bir övgüdür. Avrupa nın hiçbir tatil lokasyonlarında bizim sahip olduğumuz otel konseptini, hizmetini, konforunu ve turistin tatili güzel geçsin kendini parçalayan servis personelini bulamazsınız. 
Ama, Antalya’mın sokakları öyle mi? Bu otellerden şehre inen turistler taşları yerinden oynamış, çökmüş kaldırımlar ve yama yama olan yollarını görünce farklı düşünüyordur. Bir keresinde bebek arabalı bir ailenin bebek arabasını kaldırımda meyil olmasına rağmen kucaklayarak kaldırıma alması gerektiğini gördüm. Evet, düşünülmüş, meyil de verilmiş ama sıfır noktası ile meyilin başlangıcı arasında en az 30 santim ve logar tümseği vardı.

Bu kaldırımlar ve yollar sana yakışmıyor Antalya’m. Ne zaman bir işi sadece yapmak için yapmaktan vazgeçeceğiz? Merak ediyorum.