Çok bildik bir hikayedir. Bir ayakkabı firması Afrikaya bir satış elemanını gönderir ve pazar araştırması yapmasını ister.
Eleman tüm Afrikayı gezdikten sonra döner ve şöyle bir rapor hazırlar; “Afrika’da bizim için hiç bir fırsat yok. Çünkü hiç kimse ayakkabı giymiyor”
Bu rapordan tatmin olmayan yönetim yeni bir satış elemanın tekrar Afrika’ya gönderir ve aynı pazar araştırmasını yapmasını ondan da ister.
İkinci elemanda Afrika’yı gezdikten sonra raporunu hazırlar ve der ki; “Afrika’da bizim için olağanüstü fırsatlar var. Çünkü henüz hiç kimse ayakkabı giymiyor”
Aynı olaya farklı iki bakış açısını ortaya koymak açısından çok önemli bir örnek olan bu olayın gerçekte yaşanıp yaşanmadığını tam olarak bilmiyorum ama benzer bir durum tarihte 2. dünya savaşı sırasında yaşanmıştır. Şöyle ki;
2. Dünya savaşında Almanlar ile İngilizler Afrikada karşı karşıya gelmiş ve Almanların başında bulunan “Çöl Tilkisi” lakaplı General Rommel’in yapmış olduğu ustaca taktik sayesinde ingiliz birlikleri bulundukları yere çivilenmişlerdi.
Savaşın kaderini belirleyecek derecede kötü olan bu olumsuz durumdan kurtulmak için dönemin Başbakanı Churchill cepheye bir generalini göndererek İngiliz birliklerini bu sıkışmış durumdan kurtarmak için ne yapılması hususunda rapor hazırlamasını istemiş ve cepheye giden general hazırladığı raporda “normal şartlar altında” orduyu oradan kımıldatmanın büyük bir faciaya sebep olacağını söyleyerek olumsuz bir rapor hazırlamıştır.
Durumdan mutlu olmayan Churchill bir başka generali tekrar cepheye göndererek benzer bir raporu hazırlamasını istemiş ve gelen rapor yine bir önceki ile aynı olup, “normal şartlar altında” hareketin intihar olacağını belirtiyormuş.
Bu sevimsiz durum ile nasıl başa çıkacağını düşünürken, bir başka general Churchille gelerek; eğer arzu etmesi durumunda cepheye giderek durumu inceleyebileceğini ve bir raporda kendisinin hazırlayabileceğini söylemiş.
Churchill den aldığı izinle yaptığı cephe ziyaretinden sonra hazırladığı raporlada eğer kendisine görev verilmesi halinde orduya istenilen manevrayı yaptırarak ordan kurtarabileceğini, hatta bununla da kalmayıp, saldırıya geçerek Rommel’i yenebileceğini iddia etmiş.
Daha önceki hazırlanmış olumsuz raporları işaret ederek; Churchill bunu nasıl başaracağını sormuş?
Ufak tefek minyon bir yapıya sahip olan general daha önceki meslektaşlarının hazırladığı raporların yanlış olmadığını, “normal şartlar altında” ordunun burdan hareketinin intihar olacağını, ama bu meslektaşlarının “şartları değişmez” kabul etmeleri sebebiyle bu sonuca vardıklarını, oysa kendisinin “normal şartları” değiştirebileceğini, bu sayede de orduya istenilen hareketi yaptırarak zaferi kazanabileceğini söylemiştir.
Bu görüşme sonucunda ikna olan Churchill den aldığı yetki ile İngiliz ordusunu bulunduğu yerden çıkarmakla kalmamış ve dediği gibi tankları “tabanca gibi” kullandığı söylenen General Rommel’in ordusunu önüne katarak 500 km kovalamış ve onu bozguna uğratarak teslim olmasını sağlamıştır.
Tüm bunları gerçekleştiren İngiliz Generalin adı Bernard Montgomery olup, arkadaşlarının taktığı isimle “monty” den başkası değildi.
Daha önce cepheye gitmiş ve rapor hazırlamış iki generalin ismini kimse hatırlamaz iken sürekli olarak giydiği kısa cekete (mont/montkemer) isim babalığı da yapmış olan Montgomery gösterdiği büyük başarı sayesinde ikinci dünya savaşının kaderini etkilemiştir.
Monty aynı zamanda hayranlık duyduğu General Rommelin yazmış olduğu tank savaşları ile ilgili tüm kitapları defalarca okuduğu ve kurduğu taktik planı buna göre şekillendirdiği söylenir.
Hayranlığı ile ilgili dedikolar o kadar çok çoğalmıştır ki; çölde gizlice buluşup baş başa yemek yedikleri bile söylenir olmuştu.
Sizin de ekibiniz de yukardaki iki örnekte olduğu gibi “koşulları ve şartları” değişmez kabul edip, o işin nasıl olmayacağını anlatan elemanlarınız mı var. Yoksa “normal şartlarda” bu mümkün değil ama “şartları değiştirerek” ben yaparım diyenler mi var.
Eğer birinci gruptaysanız tarih olursunuz, ikincisinde ise tarih yazarsanız. Seçim sizin...
Kalın sağlıcakla...