Dün itibarı ile 2021 Turizm Sezonu Avrupa öncelikli olarak başladı. Dün Mayorka’ya 52 si Almanya’dan olmak üzere 87 uçuş gerçekleşirken, Girit çoğunluğu Almanya’dan 24 uçakla aylar sonra kapılarını tekrar turizme açtı. Aşı Pasaportunun mimarı olan Yunanistan’ın turistik Rodos adası 9 uçak ile adaya gelen misafirlerle bayram sevincine büründü. Henüz Rusya’dan turist alamayan Mısır’ın tatil bölgelerine dün yarısı Ukrayna’dan olmak üzere 41 uçak turist geldi. Antalya’ya ise dün 19 ülkeden 81 uçak ile 15.000 civarında misafir geldi.
Görünen o ki sıcakların başlaması ile insanların kendini bir yerlere atma arzusu tutulamayacak boyutlara gelmiş. Tatile çıkan turistler de bunun bedeli ne olursa olsun bu zor şartları göze almışlar. Mesela dün Mayorka’ya uçan 15.000 turist henüz geçen hafta istisnai süreci sonlandıran ve vaka sayılarında önemli bir düşüş kaydeden İspanya’nın tatil bölgeleri de dahil kısıtlamaları sürdürdüklerini bilerek uçağa bindiler.
Bazıları şöyle;
-Seyahatten 72 saat önce negatif pcr test alınacak
-Misafirler seyahatten en geç 48 önce İspanya’nın resmi ‘Spain Travel Healt-Portal’ ine kayıt yaptırarak, ülkeye girişte oradan elde ettikler, QR kodunu yetkililere ibraz edecekler
-Havalimanı girişinde ateş ölçümünde 37,5 üzerindeki vakalara tıbbı müdahele yapılacak.
-Bölgelere göre akşam, gece sokağa çıkma saatleri değişiyor.
-İstisnasız her bölgede ve açık havada maske takma zorunluluğu var.
-1,5 metrelik mesafenin korunması denetleniyor
-Kültürel etkinlikler kısıtlı kapasite ile mümkün
-Restaurantlar gece kapalı
-Dükkanlar sadece hafta arası sınırlı kapasite 21.00 e kadar açık.
-Mayorka’nın meşhur parti bölgesi Ballermann gece kapalı ve partyier yasak.
Bence bunları bilen turist aslında sadece aylardır içinde bulunduğu kapalı ortamdan bir an önce kurtulup, sadece kendini güneşin ve denizin kollarına bırakmak istiyor.
Sezonun başlaması ile turizmin gündemi hızlandı ve bir kaç önemli gelişmeyi çok kısa bir sürede yaşadık. Bunlara dair kişisel görüşlerimi çok kısa ve net olarak özetlemek istiyorum.
TÜRSAB-BAKANLIK NEYİ ALIP VEREMİYOR?
Evet hepimizin malumu ayyuka çıkan Türsab-Bakanlık diyalogsuzluğu artık turizme zarar verecek boyutlara ulaştı. Türsab Başkanı bir çok hayati konuda Türsab’ın devredışı bırakıldığını yüksek tondan haykırırken, Bakanlık bu konuda ne bir yorum, ne bir cevap veriyor. Bu durumda düğüm, kördüğüm haline geliyor. Böyle bir dönemde ülke turizminin en önemli iki paydaşınınn birbiri ile diyaloğu yok ve sürekli tek taraflı bir takım kararlar alınıyor ve uygulamadaki sorunlar son reklam filmi skandalındaki gibi ülke genelinde infial yaratıyor. Türbulansa girmiş uçağın iki kaptanı birbiri ile konuşmuyor gibi bir şey bu.
Eee ama düşüyoruz....
Halk gerçekten turizme’ tuuuu ! .. kaka ‘ şeklinde bakmaya başladı. Bu uygulamalar yerel halkı üzecek, kızdıracak, zora sokacak şekilde değil, onu mutlu edecek sonuç verecek şekilde düzenlenmeli. Turizm din,dil, ırk ayırımı yapmayan bir barış projesidir. Halkın turiste bakışını bu çerçevede değerlendirmeliyiz. Umarım bu tatsız durum bir an önce kapanır, ve her iki kurumda en kısa zamanda profesyonelliğinin gereği olarak kişisel çekişmelerden sıyrılıp ülke menfaati için büyük önem taşıyan ana gündeme konsantre olurlar.
MASKELİ REKLAM SKANDALI
Yaşanan ‘aşılandık’ maskeleri olayını biliyorsunuz. Bu tarz önemli ve stratejik kararlarda daha geniş bir katılım ve fikir alıp verme hatayı en aza indiriyor. Bunu herhalde benim kadar bu işlere imza atan herkes yaşamış ve test etmiştir. Maalesef genelde eşeğin kuyruğunu kimseye sormadan kesmeyi tercih ediyoruz. Eminim, bu kararın sahipleri karar verirken ülke tanıtımına konsantre olmuş ve işin rahatsızlık verebilecek boyutunu gözden kaçırmışlardır. Ama çoğunlukla olaylara dışarıdan bakmayı pas geçiyoruz. Artık dünyada bu tarz tanıtımlarda etik, çevre ve sosyal boyutunu tartışan gruplardan da fikir alınıyor. Yoksa yolda teker patlıyor. Ben en az bunun kadar rahatsızlık veren işin bir diğer boyutuna değinmek istiyorum: Bu konu bir kaç gün önce sosyal medya üzerinden milyonlarca kişiye ulaşıp, halkta böylesine büyük bir infial yaratmasına rağmen, şu ana kadar hiç bir yetkili herhangi bir açıklama yapma gereği duymadı. Oysa ‘özür dileriz , gözümüzden kaçmış, niyetimiz kesinlikle bu değildi’ denmesi çok mu zor? Bu yapılmayınca kırgınlıklar, kızgınlıklara ardından turizmden nefrete dönüşüyor.
Bir özür, bu hatadan ders alındığını ve bundan sonra dikkat edileceğini gösterir. Hadi bakalım günah keçisi olacak bir cesur yürek çıksın...
BUGÜN 30 UÇAK İLE TESTSİZ VE AŞISIZ UKRAYNALI 6000 TURİST ANTALYA’YA GELİYOR
Turizm bizim için çok önemli ve biz turizmcilerin bu zor şartlara daha fazla dayanma gücümüz yok. Ancak bu kadar sıkıntıya katlanıp, bu kadar sabır gösterip sağlığı ve güvenliği bu kadar ön plana çıkardığımız ve hatta evden çıkamadığımız bugün de , neden bazı ülkelerden turistlerin 20 dolarlık testi yapmadan gelmelerini kabul ettik anlamıyorum. Bugün Ukraynadan 30 Uçak ile yaklaşık 6000 Ukraynalı turist Antalya’ya geliyor. Hoşgelsinler, ancak hiç biri aşı olmamış ve test yaptırmayacak. Oysa Ukraynadaki korona karnesi çok kötü. Bugün itibarı ile Ukraynadaki vaka sayısı 2 milyon 200 bin ve Koronadan ölenler 50.000 e yaklaştı. İkinci doz aşı yaptıran kişi sayısı ise sadece 13.661. Gerek vaka ve ölüm sayısının yüksekliği, gerek aşılanmadaki yok denecek kadar düşük rakamlar Ukrayna’nında korona sürecindeki mücadelesinin zor geçtiğini gösteriyor. Haliyle test yaptırmaları hem gittikleri ülkeler, hem kendi halkı için çok önemli. O yüzden dünyanın her yerinede ancak test yaparak gidebiliyorlar. Mesela bugün Mısır’ a giden Ukraynalı turistler test ile giriş yapabilecekler. Biz test şartı getirirsek turist kaybı yaşayacağımızdan mı endişe ediyoruz acaba? 16 milyon turist kaybetmişiz , bu yüzden gelmeyecek bir kaç yüzbin bizim yaramızı zaten saramaz. Ayrıca bugün vakaların çok düştüğü ve aşılanmanın çok hızlı ilerlediği Almanya’dan gelen 9 uçak dolusu misafir pcr test yaptırmak zorunda. Bu tezat pek anlaşılır gibi değil. Dünyada şu an seyahat etmenin iki önemli kriteri var;
1. ya aşı,
2. ya negatif pcr test.
Bugün planlamaya göre 10.000 civarında turist Antalya’ya geliyor. Tabloda gördüğünüz gibi Avrupa kısmı zayıf. Ukrayna’nın başını çektiği gelişlerde genellikle doğu Avrupa ülkeleri mevcut. Henüz Rusya yok. Geçen sene 16 mayısı hatırlıyormusunuz? Ne gelen , ne giden tek bir insan vardı.
“Kötünün iyisi” diyelim ve başından beri üzerinde durduğumuz ‘sağlıklı ve güvenli’ turizm olgusunu el ele birliği ile pekiştirelim...