Turistin ait olduğu yerler deyince herhangi bir kafa karışıklığı yaşanmasın diye o yerlere dikkatlice bir göz atalım.
Turist uçaklarda başlayan tatil serüvenini seçtiği konaklama ünitelerinden kentin cıvıl cıvıl sokaklarına , otantik mekanlarına , Ören yerlerine, tarih ve kültür hazinelerine taşıdıkça çok daha farklı bir anlam kazanır.
Aksi halde ise uçaklardan inip pasaport kontrolünden geçtikten sonra kentin gizeminde izini kaybettireren turisti bir şekilde sorgulamak durumunda kalırız.
Turizm felsefesi itibariyle genel olarak elbette özgürlük ifade eden bir kavramdır.
Ancak ülkemize ayak bastığı andan ülkemizden ayrıldığı ana dek sorumlu olduğumuzu düşündüğümüz turistin keyifli bir tatil konaklaması adına tüm hazırlıklarımızı yapmışken yaşadığımız bu tuhaf doluluk krizini nasıl izah edeceğiz?
Sadece ülkemize ayak basan turisti sayarak bir istatistik oluşturmak elbette önemlidir ancak bizi hedeflediğimiz sonuçlara taşıyabilme anlamında yeterli olmadığını da yaşayarak gördük.
Konaklama sektörünün dünya turizm endüstrisinin bütününde çok önemli bir pay sahibi ve sistemin en kilit parametrelerin-
den biri olduğunu tartışamayız.
Dünyanın turizm yapan her kentinde turist yoğunluğu varsa doğal olarak otellerinde de önemli doluluklar söz konusudur.
Meseleye buradan bakarak bu sezon özellikle de Antalya da yaşadığımız tuhaflığın geçerli bir tarifini yapabilmek kolay olmayacaktır.
Aynı tuhaflığın tekrar yaşanmaması adına ise mutlaka önlem almak gerekmektedir.