Turizmin ve turizmcinin sesi

Turizm esnafı artan kurlara karşı çareyi buldu

Emin Demir

Türkiye'de döviz kuru aldı başını gidiyor. Türkiye döviz kurunun yükselişi açısından tarihin en kötü günlerini yaşıyor.

Döviz kuru arttıkça tüketilen ürünlerinde fiyatları peşpeşe artıyor.

Alış veriş merkezleri etiketlerin fiyatlarını değiştirmekten yorulmaya başladı.

Esnaf ise ürünlere her gün farklı bir fiyat etiketi koymaktan hem usandı hem de utanmaya başladı.

Esnaf bugün sattığı malı yarın sattığı para ile alamaz hale geldi. Bu nedenle de esnafın elindeki sermayesi tükenmeye başladı.

Antalya turistik bir yer. Antalya'daki fiyatlar diğer illere göre daha yüksek. Hele hele sahillere yakın, turistin dolaştığı yerlerde oturuyorsan vay haline.

Pazarlarda dahi fiyatlar uçuk. Antalya'nın iç mahallelerinde satılan sebze meyve ile Antalya'da turistlerin yaşadığı mahallelerdeki pazarlarda satılan sebze meyve fiyatında adeta uçurum var. Bazı ürünler iki katı farkla satılıyor.

Eskiden Antalya emekli kenti idi. Ama artık Antalya'daki fiyatlarla tüketici yarışamaz hale geldi.

Geçen hafta Alanyadaydım. Ardından da Side'ye geçtim. Side'de dostlarımla oturduğumuz bir cafede yiyecek ve içeçeceklerin fiyatlarına baktığımda çay 1,5 , Kahve 2, Bira 8 yazıyordu. Şaşırdım. Çok ucuz geldi.

Misafirlerimizle 4 çay içtik. Hesabı ödemeye gittiğimde bana bakıp ''Abi sen 50 TL ver yeter'' dedi. Bana adeta kıyak geçiyor havasında 4 çaya 50 TL istedi.

Sonra baktım ki fiyat listesindeki tüm fiyatlar Avro üzerineymiş. Bir çay yaklaşık 20 TL'ye satılıyor. O da bardakta. Fincanla getirseler kaça satılırdı bilemem.

Side'de sadece o kafe değil bir çok işletme artık TL değil Avro üzerinden satış yapıyor.

Düşündüğünde esnafa kızamıyorsun. Çünkü onlarda ne yapacaklarını şaşırmış. Bir ülkede fiyatlar hemen hemen her gün artar mı?

Turizm esnafı da en kolay yolu bulmuş ve fiyatı sabitlemiş. Fiyatlarını Avro ile satıyor sorun da kalmıyor.

Herhalde yakında Antalya merkez dahil tüm turistik ilçelerde TL yerine Avro ile satışlar başlar.

Türk lirasına kimsenin güveni kalmadı. Bunun sonu ne olacak bilemiyorum.

Ama olan maaşlı çalışana oluyor.

TUİK'in verilerine göre enflasyon yüzde 18 ama gerçek olan halkın yaşadığı enflasyon yüzde 40'larda.

Ama çalışanların maaşlarına yapılan zam TUİK'in verilerine göre hazırlanan enflasyona göre yapıyor.

Çalışanın, emeklinin maaşları gün geçtikçe eriyor. Alım gücü azalıyor.

Yani çalışan ve emekli gün geçtikçe fakirleşiyor. Turizm esnafı çareyi kendi buldu ve ürününü Avro ile satıyor. Ama çalışan ve emekli hükümetin eline bakıyor.

Dövizin ve tüketilen ürünlerin önlenemeyen yükselişine turizm esnafı çareyi satışları Avro ile yapmakta buldu.

Acaba doğru mu yanlış mı yapıyorlar?