Türkiye, 1970’lere geldiğimizde modern dünyada ŞÖFÖRSÜZ OTO KİRALAMA uygulamasını anlamaya başladı...
Seyahat acentalığı yapan, taksi işleten veya oto galericiliği yapan 3 -5 kişi oto kiralamayı başlattı...
‘’Hatırlı ve paralı’’ yerli müşteriye, çoğunlukla da yabancı misyonların görevlileri, ziyaretçileri ve yabancı işadamlarına oto kiralanırdı... Kiralanan aracı, genellikle Türk veya yabancı şöför-rehber-tercümanlar kullanırdı... Şöförü kendin seçtiğin bir uygulama...
Türkiye’de görev yapan yabancıların (başta Amerikalılar) ve yurtdışında geçici görev yapan Türk memurların ithal ettikleri/getirdikleri araçlar kıymetliydi... Almanya, Avrupa’da çalışan işçilerin (özel izin-hak) ‘’PERMİ’’ ile getirdiği araçlar çoğunluğu oluştururdu... En mütevazi araba bile çok değerliydi. Bazen, apartman dairesinden daha değerliydi... Araba sahibi olmak ayrıcalıktı !!!
Türkiye yeni otomobil sahibi olmayı TOFAŞ ve OYAK ile öğrendi... Tofaş’ın Muratları (Fiat) ve Oyak’ın Renoları (Renault)... Araçlar mekanik, güvenlik ve konfor eksikliklerine rağmen ihtiyacı karşıladı ve Türkiye’yi ARAÇ ÇÖPLÜĞÜ ve HURDALIĞI görüntüsünden kurtardı (Elbette ben de nostaljiyi seviyorum ama gerçek ve hayal ayrı şeyler)... Sektör açısından ise olması gerektiği gibi yepyeni bir gelir ve iş kapısı açtı...
Türkiye’nin kurumsal ilk oto kiralama şirketi; Koç Grubu’nun Setur Oto Kiralama A.Ş. / AVIS RENT A CAR’ı ve ikincisi Esin Grubu’nun Esin Oto Kiralama A.Ş. / EUROPCAR’ı... Öncüler, Rahmi Koç ve Numan Esin’e selamlar olsun...
Yıl 1982... İzmir Setur Oto Kiralama’da çalışıyorum... Setur Turistik’in Alsancak Vapur İskelesi’nin karşısındaki şık ofisinin, sokak arasındaki, arkada kalmış 8 m2 deposu Setur Oto Kiralama olmuş... Araç filomuz 20 – 25... Murat-131 binek, Murat-131 Kartal (Station Wagon), 2 tane Renault-12... En mütevazi isteyene de, en lüks araç isteyene de seçenek aynı...
300 – 500 sayfalık Avis Sistem Dosyası İngilizce... Anlayan, yalnız ben... Allah gani, gani rahmet eylesin Bölge Müdürümüz Metin Göynügür (Alsancak’ın ünlü EŞKIYA METİN’i) Galatasaray Liseli, Fransızcacı... 365 gün, hafta sonu, dini-resmi bayram demeden çalışmaktan bıktığım için değil, American Express – İstanbul’da geleceğim için daha iyi bir iş bulup gittiğim için kızmıştı... Eminim, affetmiştir...
Ekip 6 kişi; 4 ofis + 2 bakım elemanı... Oto kiralama kontratları kendinden 5 – 6 sayfa kopyeli... Elle dolduruluyor. Tükenmez kalemi hançer gibi kullanacaksın ki son 3 sayfaya azıcık çıksın... Doldurması, en az yarım saat sürüyor. Hizmet verdiğimiz bölge 15 tane Avrupa Ülkesini içine alır. Havalimanında bile ofisimiz yok. Kuzey Ege’den (Balıkesir-Ayvalık) Güney Ege’ye (Fethiye) kadar biz hizmet veriyoruz... Hatta, mesela Marmaris’te kiradan dönmüş aracın temizlik ve bakımını yapıp rezervasyonlu başka müşteriye teslim ediyoruz. Filoya katılacak yeni araçları teslim almaya İstanbul’a da biz gidiyoruz... Bölge Müdürü Metin Ağabey bile bazen yollarda... İzmirli arkadaşlar ‘’bilader, kaymak gibi iş, bizde bir araba yok, sizde bir sürü rengarenk’’ diyorlar... Dışı seni yakar, içi beni !!! Foça yolunda araba götürürken kaza yaparak rahmetli olan emekli astsubay iş arakadaşımız İhsan’ı unutmadık...
Bize herkes bozuk... Taksiciler, faytoncular, tekneciler, kayıkçılar... Başlarına yeni moda iş çıkardık diye emniyet, MİT ve askeri istihbarat... Şüpheli yabancılarla ilgili bunlara bilgi veriyoruz, Polis ve Jandarmaya arabayı kiralayıp satan veya sıra kadem basanlarla ilgili... Bitirimler bile bize çok bozuk... Metin Ağabey olmasa neredeyse dalaşa gireceğiz...
Birgün kapının önünde sigara içiyoruz, bir İzmir bitirimi geldi;
‘’Selam bilader, bu arabaları siz şöförsüz veriyomuşsunuz’’,
EVET...
‘’Lan oğlum, bunlar yeni, cillop gibi arabalar, yazık değil mi?’’,
ŞARTLARI UYANA, PARASINI VERENE KİRALIYORUZ...
‘’Arabanın parasını mı veriyor, ya gidip direğe girerse?’’,
SİGORTA YAPIYORUZ...
‘’Yemişim sigortasını, herif kafayı çeker, nasılsa benim değil der, arabanın anasını ağlatır, siz de melersiniz’’,
O ZAMAN SORUMLULUK ONUN OLUR, BÜTÜN ZARARI KARŞILAR...
(Kafayı takmış, ille bizimle kapışacak) ; ‘’Bana bakın lan, direksiyonu zayıftır, kazmanın tekidir, gelip kaldırımda bizi ezer, ben de gelir sizi bulurum’’,
YA BOŞVER BİLADER, İHTİYACIN OLURSA SANA YARI FİYATINA ARABA VERİRİZ, AMA KİMSEYE SÖYLEME...
‘’Hadi yav, peki bilader, yani günlüğü kaça patlıyor?’’...
Son örnek; Yarı bitirim, yarı esnaf, orta yaşlı biri geldi; ‘’Merhaba koçum, burası Acarlar’ın değil mi?’’,
BEN MÜLK SAHİBİNİ TANIMIYORUM...
‘’Mal sahibi, mülk sahibi, nerde bunun ilk sahibi, oğlum ben hepsini soruyorum’’,
APARTMANIN TAMAMINI MI?...
‘’Ya ne apartmanı AVİSCİLİK yapanları söylüyorum’’,
ŞİRKETİ Mİ SORUYORSUNUZ ?...
‘’Evet, aviscilik yapıp araba kiralayanları’’,
BURASI KOÇLARIN...
‘’Olur mu öyle şey, kocaman ACAR diye yazmışlar, sen yeni mi başladın işe?’’,
NE ACARI BEYEFENDİ?...
‘’Yahu okusana Rent Acar, ben Rent Bey’i de iyi tanırım’’,
SÖYLESENİZ DE MAAŞLARA ZAM YAPSA BİRAZ !!!
Selam ve sevgilerimle,