Kötü geçen 2016 yılının ardından 2017’ye umut bağlayan turizmci 2017’den de istediğini alamayınca 2018 yılını beklemeye başladı.
2017 yılı turist sayısı bakımından 2016 yılından çok daha iyi geçse de gelir açısından turizmciyi tatmin etmedi.
Daha fazla turist için gelirinden feragat eden turizmci, şimdi de ‘’Eski gelirlerime nasıl kavuşurum’’ derdine düştü.
Geliri ile birlikte hizmet kalitesi de düşen turizmci, şimdi verdiği o kaliteli hizmeti yeniden verebilme telaşına girdi.
Ancak her işin ucu paraya dayanıyor.
Daha iyi hizmet, daha kaliteli personel, daha kaliteli tesisler hep para ile oluyor.
Turizmci de parayı turistten kazanıyor.
Daha çok harcayan turistler gelmeyince daha az gelire sahip oluyor.
İşte 2017 yılı bu handikap içinde geçti. Yani para harcamayan, ucuzu tercih eden turist geldi.
Turizmci zarar mı etti? Derseniz etmedi. Çok büyük bölümü kar da etti. İyi işletilmeyen tesislerin dışında zarar eden tesis yom gibi.
Zaten sıkıntı zarar etmekte veya kar etmekte değil sıkıntı eski karların iyice düşmesinde.
Otelciler zarar ettiğini anlayınca ilk iş olarak personel eksiltiyor. Bu da yetmiyorsa elektrikten, kullandığı malzemeden, paranın harcandığı her kaleme kadar her şeyden kısıntıya gidiyor.
Bunları yapan belki o yıl zarara uğramıyor ama geleceğini harcıyor.
Fiyatı ve kalitesi çok düşen otelin eski haline gelebilmesi en az 5 yıl sürer.
Bir yılı kurtarmak adına otelci 5 yıllık gelire adeta temlik koyuyor.
AKTOB Başkanı Erkan Yağcı her zaman söylüyor. ‘’hiçbir kriz bir yıldan fazla sürmedi’’ diye.
Gerçekten de turizmde durum hep böyle. 2016 yılı çok kötü geçti. 2017 yılı toparlandı ve artışa geçti.
Ama bunu öngöremeyenler tesisler fiyat kalite dengesini bozdu ve aslında gelecek yıllarından verdi.
Şimdi turizmci 2018 yılını beklemeye koyuldu.
2018 yılının 2017 yılından da çok daha iyi geçeceği aşikar.
Tabi herhangi büyük bir olay yaşanmazsa.
2018 yılının görüntüsü turizm için umut verici. Bu konu da her kes hemfikir.