İzmir’in Seferihisar ilçesinin 17 km açıklarında meydana gelen deprem nedeniyle tüm halkımıza geçmiş olsun. Vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet ve yakınlarına sabır, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar ve çalışmalarını sürdüren ekiplere de kolaylıklar dilerim.
Geçtiğimiz hafta Finans Derneği olarak TURSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın konuşmacı olarak yer aldığı, moderatörülüğünü de Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Başaran Öztürk’ün yaptığı “Pandeminin Turizme Etkisi ve Normalleşme Süreci” konulu bir video konferans düzenledik.
Pandemi sürecinin arkasından gelen kış sezonu ile birlikte daha da zor bir sürece girmesi beklenen Turizm ve Havacılık sektörü ile ilgili son durum ile ilgili olarak finans akademisyenleri ve bankacılar Firuz beyin açıklamalarını can kulağı ile dinleme fırsatı buldu.
Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen konferansta Firuz beyin önemli açıklamaları Dünya gazetesi, turizmdays.com ve ha-ber.com’da ayrıntılıları ile yer aldı. Konferansın önemli başlıklarından birisi de turizm sektörünün desteğe ihtiyacının olması konusuydu.
Bildiğiniz üzere turizmi etkileyen her olumsuz gelişmenin ardından, sektöre destek konusu gündeme geliyor ve başta kredi imkanları olmak üzere birçok destek konusunda şirketlerde bir beklenti oluşuyor.
Bu çerçevede de başta sivil toplum kuruluşları olmak üzere ilişkili taraflar taleplerini dile getiriyorlar. Hele son üç yıldır bu destek konusu çok sık gündeme gelir oldu.
Artık turizmle ilgili her zaman ve fırsatta destek talep eden bir sektör havası da oluştu ister istemez diğer sektörlerin gözünde. Ama gelişmeleri yakından takip eden bir kimse de turizmin son yıllarda rahat yüzü görmediğini de bilir.
Zaman zaman nefes alınsa bile daha toparlanamadan arkasından başka bir darbe ile karşılaştı sektör. Nefes alıp durumunu güçlendirecek bir fırsatı da bulamadı bir türlü. Pandemi de son darbeyi vurdu nihayetinde. İyi kötü ayakta kalınmaya çalışılırken, nefeslerin tükendiği noktada da gelen kış sezonu çok ağır bir darbe vuracak gibi görünüyor.
Firuz beyin de dile getirdiği üzere gerek turizm ve gerekse havacılık sektörüne bu dönemde desteğin sağlanması kaçınılmaz görünüyor. Sadece kısa çalışma ödeneği, vergi, sgk yapılandırmaları ile sektörleri ayakta tutmak yeterli olmayacak. Verilen kredilerde de yeterli limitler sağlanamıyor. Ayrıca kredi bir anlamda sorunların öteleme mekanizması olarak çalışıyor, kalıcı bir çözüm de getirmiyor. Destekler konusunda yaklaşımın turizm sektöründe de bir kurtuluş savaşı verildiğinin görülmesi ile şekillenmesi gerekiyor.
Bu kışı atlatamayan firmalar olacaktır. Umarız çok fazla sayıda olmaz.
Destekler yetersiz kalırsa sektör uzun yıllar telafisi mümkün olmayan yaralar alır. Pandemi geçtiğinde turizm sektörü elbette yeniden canlanacak ama o zaman ortaya çıkan iş hacminden ülkemiz ne kadar pay alacak?
Örneğin Pandemi öncesi 2019 yılında ülkemiz ile diğer ülkeler arasında yapılan uçuşlarda Türk şirketlerinin payı %67 idi. Bu oran pandemi sonrası tersine döner mi?
Paket turları pandemi öncesi kaç Türk tur operatörü/acente satıyordu? Pandemi sonrası kaç Türk tur operatörü/acente bu hacmi yaratacak ve eski sayılarına ulaşacak?
Bu tür soruları otel, incoming vb. birçok alanda sormamız gerekiyor kendimize. İşte bu anlamda bu cepheleri kaybetmememiz gerekiyor.
Firmalarımız ayakta kalmazsa pandemi sonrası turizm canlansa bile eski günlere dönmemiz çok daha fazla zaman alacak.