Turizmde geleceğin anahtar kelimesi Denge

Turizm sektörünün son 20 yılına mercek tutulduğunda, çok zorlu geçen kriz ve kırılma dönemlerinin hızla atlatıldığını ve turizmde büyüme – gelişme trendinin devam ettiğini söylemek yanlış olmaz.

Bu başarı şüphesiz herkesin, Türkiye turizminin başarısıdır.

Turizmde çıkış mutlaka devam edecek, ancak olası krizlere karşı her zaman hazırlıklı olmak mecburiyetindeyiz. Planlar orta ve uzun vadeye yayılmalı. Agresif olarak salt yatak sayısı ile tek yönlü büyüme dönemi bitiyor. Mutlaka katma değerli iş modelleri, çeşitlendirilmiş turizm ürünleri yapıları üzerinde hassasiyetle durulması gerekiyor.

Çevre, turizm bakımından çok büyük önem arz ediyor. İşletmelerin çevre hassasiyetleri, sosyal etkileşimleri ve sosyal hayata katkıları, kurum samimiyetleri, tüketiciler tarafından daha çok sorgulanır hale gelecek.

Yeni dönemde literatürde iç müşteri diye tabir edilen çalışanlarımızın önemi daha da artacak. Onlar da çalışacakları işletmeleri özenle seçmeye başlayacaklar. İnsan Kaynağı Sistemini başarı ile kuran ve bu konuları kendi odağına alan yapılar için, devamlılık ve artan başarı bir realite olarak karşımıza çıkacak.

Kurguda, marka ruhunu, konseptini, iş modelini kendine has bir üslup ve estetik ile uyum içinde sentezleyebilen işletmeler belirgin olarak rekabette rakiplerinden ayrışacaklar.

Alternatif turizm iş modelleri gelişiyor. Bu konuda çekici proje üretenler, cesur olanlar geleceğin turizm rol modellerinin öncüleri olabilir.

Turizmin, tüm ülkeye ve beldelere doğru, derinlemesine yaygınlaştırılması ve çeşitlendirilmesi şart. Strateji bu yönde ısrarla tutarlı şekilde takip edilirse başarı kaçınılmaz olacaktır.

Türkiye turizmde daha yolun başında. Çok yüksek potansiyel değerler, işlenmeyi beklemekte. Dünya’da hızlı bir dönüşüm ve değişim sürecinin önemli bir jeopolitik noktasında bulunan Ülkemizin, turizmde risklere krizlere rağmen, uzun vadede her zaman değerini artırarak büyüteceğine hiçbir kuşkum yok.

Doğru ve kaliteli iş modelleri üreterek, krizlerdeki kırılganlığımızı azaltmamız gerekiyor. Bunu, turizmin iş bilen öncü şirketleri ve yöneticileri, kamu desteği ile bir bütün olarak başarabilecek pozisyondadır.

Ekonomik kriz, salgın, savaş, politik – siyasi gerilimler, grevler, iflaslar, doğal afet, iklim değişikliği, senaryolarını olabildiğince önceden çalışmamız gerekli. Son 6 yıllık dönem içerisinde “Olağan Üstü Hal” sayılan birçok negatif hadise ile sektör olarak yüzleştik. Üstesinden kısmen gelebildik, hala yaraları sararak toparlanma sürecinin içinde iyi yolda ilerliyoruz. Bu hadiselerden bazıları veya farklı türevleri ilerleyen dönemlerde karşımıza çıkabilir veya çıkmayabilir. Zaman her konuda denge politikası zamanıdır. En iyi versiyona göre motivasyon korunmalı hazır olunmalı aynı zamanda aksi haller için plan B’ler modellenmelidir.

Turizmde geleceğin anahtar kelimesi bana göre “DENGE”dir.

Ülke olarak Dünya turizm pazarında artılarımız eksilerimize göre oldukça fazla. Gelecekte mutlaka turizm sektörünün daha da iyi noktalara gelmesine hep birlikte şahitlik edeceğimize inanıyorum. Bu sene önemli bir eşik oldu ve geleceğe dair çok olumlu sinyal aldık.

Antalya 2022 yılı sonunda 14 milyon turiste doğru koşuyor. Türkiye genelinde de yıl sonu 46 Milyon kişi seviyesinin ulaşılabilir bir hedef olduğunu şahsen görüyorum.

Türkiye yılda 100 Milyon turist sayısına, önümüzdeki 10 yıl içerisinde mutlaka ulaşacaktır. Hem gelirde, hem kişi sayısında Dünya sıralamasında ilk 3’ün içinde olacağımıza eminim.

Nitelik kıyı otelciliğinde daha da artacak, nicelik, nitelikle bir bütün şekilde Anadolu’da, kültürde, gastronomide, sporda, sanatta kendini gösterecek ve gelişecek.

Ülke turizmcileri olarak çalışmaya, üretmeye, geliştirmeye devam.

İyi düşünelim, iyi olsun.

Saygılar & Selamlar

Korhan ALŞAN