Turizmde Kültürel Zenginlik: Sirius Deluxe Hotel Örneği

Dr. M. Recai YILMAZ

Son yıllarda ülke turizmi gündemimizde, karbon ayak izi, yeşil enerji, sıfır atık, yerel istihdam, su kaynakları ve ilgili riskler gibi konuları fazlaca duyar olduk değil mi?

Çevre kanunu ve yönetmelikleri, Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi Belgesi, Sıfır Atık projesi ve Türkiye Sürdürülebilir Turizm Sertifikasyonu bu kavramları sıkça gündemimize getirdi, getirmeye de devam ediyor.

Bahsi geçen süreçleri işletmelerimizde uygulamak giderek daha önemli hale geldi.

Bu kavramların gerekliliklerini yerine getirirken, kültürümüzü daha da öne çıkarmak için özel çaba ve çalışma gereklidir.

Kültür, turizmde, ülkelerin birbirinden ayrılmasında, öne çıkmasında, cazibe merkezi olmasında ve tercih edilmesinde yüksek bir öneme sahiptir. Bir toplumu diğerlerinden farklı kılan, sanatı, inançları, örf ve adetleri, anlayış ve davranışlarıyla kimliğini oluşturan yaşayış ve düşünüş tarzıdır. Bu yüzden fark oluşturur. Ayrıca Bireylerin kökleşmesini ve toplumsallaşmasını sağlayan kültür; geçmişin tanığı ve geleceğin şekillenmesinde etkilidir.

Her millet, dili, kültürü ve tarihi mirasıyla dünyada kendine bir yer edinir.

Deniz, kum, güneşin yanı sıra Türkiye'nin sahip olduğu büyük kültür hazinesini konumlandırmalı, durmadan anlatmalı ve yazmalıyız.

Bu yönde çaba harcayan işletmelerden biri olan Sirius Deluxe Hotel (www.siriusdeluxe.com), kültürümüzü tanıtma konusunda örnek çalışmalarda bulunuyorlar.

Bünyesinde oluşturduğu Sirius Deluxe Academy ile Türk kültürünü pratik bir şekilde tanıtan otel, Türkçe rehberler, geleneksel oyunlar ve Türk Halk dansları gibi etkinliklerle misafirlerine benzersiz bir deneyim sunuyor.

Etkilenmemek elde değil.

Sirius Deluxe Hotel'in pratik Türkçe rehberi ‘’29’’ ile alfabemizin en güzel seslerini duyabilmeyi; bambaşka bir coğrafyanın dilini renkli anlatımlar, bulmacalar ve görseller eşliğinde öğrenmeyi, sonra eski çocuk oyunlarının derlendiği ‘’Topaç’’ ile çocukluğumuzun en güzel zamanlarına bir selam gönderebilmeyi, daha sonrasında ise geleneksel Türk Halk danslarının anlatıldığı "Aynalı Çarık" ile eserler serisini devam ettiriyorlar.

Ancak bununla yetinmeyip geçen günlerde “Çorbada bizim de tuzumuz bulunsun" Türk atasözünden yola çıkarak hikayesi çok eskiye dayanan buğday ve buğdaydan yapılan, her birinin ayrı hikayesi olan bazı yemek ve tatlılarımızdan bahsedilen "Buğday" isimli dergiyi bizlere sundular.

Her biri birbirinden değerli eserler.

Doğru işler.

Eserlerde yazılanları misafirleri ile birlikte uygulamaları da ayrı bir başarı.

Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi “Kültür, okumak, anlamak, görebilmek, düşünmek ve zekâyı terbiye etmek demektir.” sözü ışığında Genel Müdür İsmet Ergüleç Beyi, Kat Hizmetleri Müdürü Filiz Ersoy Hanımefendiyi ve tüm ekibi, kültürümüzü sürdürülebilir turizmin temeline koyarak başarılı bir şekilde tanıtmalarından dolayı tebrik ediyorum.