Günler çok çabuk akıp geçiyor. Göz açıp kapayıncaya kadar, bize kötü sürpriz yapan 2020’nin ortasına bile geldik. Ama turizmde beklediğimiz hareketliliği ne yazık ki henüz yakalayamadık.
Bir önceki yazımda hazırlıklara başlayalım şeklinde bir başlık atarak, (birçok tanıdığım ve okurum tarafından iyimser buldukları içinde haklı eleştiriler almıştım) umutlu bir yaklaşım içinde olmuştum. Evet bu yazımdaki değerlendirmelerime göre yaz sezonunun şimdiden başlamış olması gerekiyordu.
Öngörümü, virüsün gelişimini bizden önce yaşayan ülkelere bakarak ve dünya ekonomisinin gittiği noktayı görerek şekillendirmiştim. Aslına bakarsak virüsün gelişimindeki süreçte çok da yanılmadığımı düşünüyorum. Virüsten tamamen kurtulacağımız iddiasında bulunmadım ama normalleşmenin başlamak zorunda olduğunu dile getirmiştim. Bunu zaman içerisinde hep birlikte gördük.
Virüs ile ilgili sorunlar elbette bir zaman sonra çözülecek ama siyasetin turizm üzerindeki gölgesini bir kez daha gördük. Öngörülerimde sanırım siyasi gelişme ve ilişkilerin boyutunda fazla iyimser kaldım. Evet ülke olarak virüs sürecinde diğer ülkelere göre önemli bir mesafe aldık. Hazırlıklarımızı da gayet yerinde ve planlı bir şekilde yapmaya başladık. Ama Almanya ve birçok Avrupa ülkesinin yaklaşımı ne yazık ki morallerimizi bozdu.
Her ne olursa olsun hareket bir şekilde başlayacak. Zaten açıklamaların ardından girişimlerimiz başladı. Almanya’da alınan karantina kararının mahkemeden döndüğü, ülkemizin 48 saat içinde yaptırılan test sonuçlarının tanınacağı yönünde bazı olumlu haberler de alıyoruz.
Hepimiz turizmde er ya da geç hareketlenmenin başlayacağı konusunda hem fikiriz. Önümüze bazı engeller çıksa da hemen birdenbire siyahtan beyaza değil ama koyu gri tondan açık griye doğru adım adım bir geçiş olacak. Umarım sezonu Temmuz ve Ağustos aylarında önemli bir kayıp yaşamadan geçiririz. Beklentimiz, bu sene kar elde etmek para kazanmaktan ziyade çarkların dönmesi maliyetlerin bir kısmının karşılanması ve işletmelerimizin de önemli bir hasar ile karşılaşmadan 2021 yılını görebilmesi.
Bu süreçte çalışanlarda ciddi kayıplarla karşılaştı. Artık birçoğunun maddi açıdan dayanacak gücü de kalmadı. Birçok tesisin de açılmayacağını varsayarsak sektörde en büyük sorunun işsizlik olarak devam edeceği aşikâr. Umarım başta kısa çalışma ödeneği olmak üzere bir takım destek ve teşvikler istihdam tarafında devam eder. Sektörümüz çalışanlarla ilgili ilave adımların atılmasını ve bazı uygulamaların uzatılmasını bekliyor.
Virüsle ilgili ikinci dalga endişeleri hakim şu sıralar dünyada ve bazı ülkelerde vaka sayılarında artışlar da meydan geldi. Ama tıp dünyasından da olumlu haberler alıyoruz. Uzmanlar virüsü 6 ay öncesine göre çok daha yakından tanıdıklarını dile getiriyorlar. Bazı ilaçlar, tam çözüm olmasa bile hastaların tedavi sürecinde önemli destekler sağlıyor. Tıp dünyası ve devletler virüsle mücadele de topyekûn seferberlik içinde. Aşı ile ilgili gerek ülkemizde ve gerekse dünyanın birçok yerinde Ekim ve Kasım aylarında önemli sonuçların alınacağı yönünde yorum ve bilgiler geliyor. Umudumuz, çok geç kalmadan 2021 yılına virüse karşı insanlığın zafer kazandığı bir şekilde girmek.
Zamanını kestiremiyoruz ama virüsü elbet bir gün yeneceğiz. Ama siyasi, jeopolitik ve stratejik gelişmeler her zaman Demokles’in kılıcı gibi turizmin üzerinde duracak. Geçmiş yıllarda tecrübe ettiğimiz gibi şimdilerde de benzer durumları yaşıyoruz. Almanya’dan ziyade asıl Rusya’daki virüs ile ilgili gelişmeler ve siyasi ilişkilerimiz gündemin ilk sırasına oturacağa benziyor. Rusya cephesini yakından takip etmek gerekiyor.