Bunun nedenini anlamaya çalışıyorum. Türkiye UNESCO Mirası Listesinde ilk 10 Ülke içinde olması zenginliklere sahipken neden bir yıl var bir yıl gibi yapılıyor. 2014 yılından bugüne geçen 10 yıl içinde 10 Kültürel zenginliğimiz UNESCO dünya mirasına dahil edildi. Yılda ortalama 1 kültürel varlığımız ancak listeye girebiliyor. 79 adayımız var, 79 yıl gerekli.
Kültür Turizminin en önemli ögelerinden biri UNESCO markasıdır. Kültür Turizminde öne çıkan ülkeler Kültürel varlıklarını bu marka ile güçlendirerek tanıtmaya çalışırlar ve bunda da etkili olurlar. Bu yönde hazırlanan kataloglarda UNESCO simgesi her zaman başa köşede yerini alır.
Her yıl yaz ortasında toplanan UNESCO Dünya Mirası Komitesi adaylık başvurularınıinceleyerek kararını verir ve yeni UNESCO Dünya Miraslarını kamuoyuna açıklar. Bende her Temmuz ayında heyecanla beklerim. Zira çok değerli ve dünyadaki emsallerinden çok daha kıymetli onlarca kültürel varlığımız bekleme listesindedir.
Komite bu yıl 21-31 Temmuz tarihlerinde Hindistan’ın Yeni Delhi şehrinde toplanarak yeni UNESCO şehirlerini belirledi. Buna göre Hindistan, Filistin, Almanya, İngiltere, Ürdün, Çin, Bosna Hersek, Fransa, Kuzey İrlanda, Brezilya,Etyopya, Güney Afrika, Burkino Faso, Japonya, Tayland, Rusya, Kenya, Malezya, İtalya, Suudi Arabistan, Romanya ve İran’dan 26 eser UNESCO Dünya Mirası listesine dahil edildi.
Aday Miras listesinde 80 ören yeri bulunan (dünyada en çok) Türkiye’den hiçbir ören yerinin listeye dahil edilmemesi açıkçası anlaşılır gibi değil. Biz mi başvurmadık?, onlar mı seçmedi? bilmiyorum ama Dünya tarihine damga vuran onlarca eserimiz 20 -30 yıldır onay bekliyor.
Bazılarını sayayım; İshak Paşa Sarayı, Ahlat Mezar Taşları, Sumela Manastırı, Perge, Zeugma , Aspendos Tiyatrosu, Yivli Minare, Assos, Bodrum Kalesi, Kızılırmak Deltası, Zeynel Abidin Camii, Mor Gabriel kilisesi, Kaunos, Tuz Gölü Havzası, Sart ve Bin tepeler, Likya Antik şehirleri gibi Dünya Kültüründe önemli yer tutan bu nadide şehirler Aday listesinde yıllardır bekliyorlar. Daha ne kadar bekleyecekler?
Geçtiğimiz yıl Gordion ve Ahşap Camilerimiz ile iki kültürel varlığımız listeye dahil edilmiş ve aslında bu bize diğer bekleyen şehirlerimiz adına bir umut vermişti.
UNESCO maalesef bu yıl Türkiye’yi pas geçti. Oysa Türkiye en az diğer ülkeler kadar UNESCO Mirasını hak edecek eserlere sahip.
UNESCO’nun Dünya Mirası listesinde 1272 eser mevcut. İspanya’nın 50, İtalya’nın 60, Almanya’nın 54, Yunanistan’ın 19, Çin’in 59, Meksika’nın 35 UNESCO Dünya Mirasıbulunuyor. Türkiye’den ise 21 eser bugüne kadar Dünya Mirası listesine dahil edildi.
Bence UNESCO bütün ülkelere eşit ve adil davranmıyor. Listeyi inceleyince Avrupa ülkelerinin ön planda olduğunu görüyoruz. Mesela Almanya’nın Türkiye’nin 2,5 katı daha fazla UNESCO Mirasına sahip olması ne tarihsel, ne görsel olarak olarak açıklanabilir.1994 yılında aday listesinde olan Karain Mağarasında yaşam belirtileri varken Almanya veya Avrupa diye bir yer yoktu. Seçilme kriterlerini biliyorum, okudum. Ancak seçilen yerlere bakınca kendi içinde çeliştiği aşikar ortada.
UNESCO Komitesinin daha adil davranarak yıllar öncesinde başvurduğumuz nadide eserlerinin daha fazla bekletilmeden bir an önce Dünya Mirası olarak ilan etmesini ümit ediyorum. Bunun için ne yapılabilir bilmiyorum. Kültür Turizm Bakanlığı da bu konuyu mutlaka takip ediyordur. .Belki de aday listesindeki eserlerimizi geri çekmek en doğrusu, nasılsa kabul edilmeyecekler bari bizim mirasımız bize kalsın…