Önümüzdeki iki ay neredeyse iki yıldır Türkiye’ye sırtını dönmüş Avrupalı turistle tekrar bir araya geleceğimiz önemli bir dönem. Tabiri caizse ‘varıştan önceki son dönemeç!’…
Yılbaşından itibaren tatil tercihlerine karar veren turistler seyahat bürolarından, ya da on-line portallerden rezervasyonlarını yaptırmaya başladılar. Bu yoğunluk birkaç ay daha sürecek.
Bununla birlikte yılbaşı ertesi gelişmeleri bekleyen ve biraz da ‘sağlamcı’ olan önemli bir kitle, mart sonuna kadar beklemeyi tercih ediyor. Bu süreyi düşündüğü tatil ülkesindeki gelişmeleri yoğun bir şekilde izleyerek geçiriyor.
Bu süreçte en önemli belirleyicilerden biri 7 Martta gerçekleşecek olan ITB Berlin Turizm Fuarı olacak. Fuar süresinde yapılacak açıklamalar, birebir yapılan görüşmeler kararsız turistlere ışık tutacak.
İçinden Türkiye tatili geçiren Avrupalı turistin kafası şu aralar oldukça karışık. Aylardır Türkiye aleyhtarı yayın yapan Avrupa basını ile Türkiye’den ve özellikle Tur operatörlerinden gelen olumlu ve ılımlı mesajların arasında yönünü bulmaya çalışıyor.
Darbe teşebbüsünden sonra yaşanan süreç, Türkiye-Rusya yakınlaşmasının yansımaları, Avrupa’ ile ilişkiler ve Afrin … Bütün bunların nereye varacağını kestirmeye çalışan orta halli bir turist en azından Mart sonuna kadar beklemeyi tercih ediyor.
Bu bağlamda Dünyanın en büyük Turizm Fuarındaki ‘Türkiye Resmi’ ayrı bir önem taşıyor.
Belki de Fuara katılan 180 ülke içinde en merak edilen Türkiye’nin fuardaki bu yansıması olacak.
Zira bu 180 ülkenin 150 sinin toplamından fazla turist geçen sene Türkiye’de tatil yaptı. (yaklaşık 3,5 milyon) Türkiye, son 10 yıldır yaşanan krizlere rağmen hala Almanya’da İspanya ve İtalya’dan sonra en önemli tatil ülkesi.
Her şerde bir hayır vardır misali, iki yıldır Türkiye alternatifi ülkelerde yaşanan tecrübeler, Türkiye’nin önemini ve değerini daha da artırdı.
Bu bağlamda 1 ay sonra gerçekleşecek ITB Berlin Fuarında kararsız turistlere ışık tutmak yaklaşık 2000 kişilik turizm profesyoneli ile fuara katılan Türk Turizmcilere ve siyasilerimize düşüyor.
Özellikle de Suriye ve Afrin gelişmelerini iyi okuyup, iyi anlatmak, aylardır güneşsiz geçen Avrupa günlerinde kendi basının haberleri ile karamsarlığa boğulmuş Avrupalı’ya ışık tutacaktır.
Bence şu 3 noktaya dikkat çekilmesi, kafalardaki belirsizliği dağıtmaya önemli katkı sağlar;
1.Türkiye’nin hiçbir ülkenin toprağında gözü yoktur.
2.Afrin-Membiç koridorunda yuvalanmış teröristlerin bölgeden arındırılmasından sonra, Türkiye’deki Suriyelilerin önemli bir kısmı ülkelerine geri dönecekler.
3.Yaşanan bu süreç, hiçbir şekilde Türkiye sahillerinde tatil yapan turisti mağdur etmeyecektir.
Artık ülkemizi, doğamızı, tarihimizi, güneşimizi, sahilimizi ve otellerimizi bütün dünya biliyor, zaten kimse gelip bize bunları sormayacaktır, biz Suriye’de yaşananları ve bölgedeki savaşı doğru anlatalım, gerisi kendiliğinden gelir…