Uzun zamandır sizlerle paylaşmak istediğim ancak bir türlü fırsat bulamadığım bir kitaptan bahsetmek istiyorum.
Kitabın adı “Vermek ve Almak”.
New York Times ve Wall Street Journal’ın en çok satanlar listesine giren ve yirmi dört dile çevrilmiş bir kitap.
Yazarı kırk yaşın altında profesör olan Wharton İşletme Okulu’nda öğretim üyesi olan Adam Grant.
Vermek ve Almak ’da bahsedilen konular ve değerlendirmeler hayatım boyunca benim de gördüğüm birçok insan
tipini tecrübelerle beraber sistematik bir şekilde ortaya koyuyor.
İş hayatında iletişime geçtiğimizde artı değer elde etmek ya da katkı vermek arasındaki durumu çok güzel
bir şekilde ele almış Adam Grant.
Ona göre insan tipleri, alıcılar, vericiler ve dengeleyiciler olmak üzere üç gruba ayrılıyor.
Alıcıları verdiklerinden fazlasını almayı, kendi çıkarlarını başkalarının ihtiyaçlarının önüne koymayı
amaçlayan, vericileri iş hayatında az rastlanan, diğer insanların ihtiyaçlarına odaklanan, dengeleyicileri
ise kısasa kısas anlayışına sahip ve karşılıklı iyiliklerin dengeli olması esasını gözeten kişiler olarak tanımlanıyor kitapta.
Grant, vericiler, alıcılar, dengeleyicilerin, hepsinin başarılı olabildiklerini, ancak vericilerin başarılı
olduklarında başarının dalga dalga etrafa yayıldığını ve herkesin kazandığı şartların oluştuğunu dile getiriyor.
Aynı zamanda vericilerin başarılı olduklarında insanların onları desteklediğini ve diğer insanların başarılarını
arttırdığını söylüyor.
Benzer gruplamayı aslında iş hayatında birçok sektör için de dile getirebiliriz.
Sektörümüze baktığımızda devlet, şirketler, finans kurumları, sivil toplum kuruluşları ve eğitim kurumları
mevcut şartlara göre kendi üzerlerine düşeni yapabilmeli.
Turizmin krizde olduğu dönemde verilen destekler şimdi karşılığını bulacak.
Aslında dünyada ülkemiz turizminin gelmesi gereken yerin hala çok gerisindeyiz.
Bu hedefe ulaşıncaya kadar devlet ve finans kuruluşlarının desteğinin devam etmesi, Adam Grant’ın da
dediği gibi başarının dalga dalga yayılmasını da beraberinde getirecek.