İzak ile Samuel hahamın karşısına çıkarlar. İzak,"Haham efendi" der, "Samuel her gün koyunlarını toprağımdan geçiriyor ve ekinlerim mahvoluyor. Toprak bana ait. Adalet istiyorum. Haksızlık bu!" Haham, "Haklısın" der.
Ama aynı anda Samuel,"Haham efendi" der, "Koyunlarımın gölden su içmeleri için onun toprağından geçmekten başka çareleri yok. Susuzluktan ölsün mü zavallılar? Hem asırlardır her çoban, koyunlarını sulamak için su kaynağına giden araziden geçme hakkına sahiptir. Benim de koyunlarım olduğuna göre ben de bu hakka sahibim. Haham, "Haklısın" der. O sırada odaya girmiş ve etrafı toparlarken konuşmalara kulak vermiş olan karısı hahama, "İyi de" der,"İkisi birden haklı olamaz. Haham eşine döner, "Sen de haklısın," der.
Yeni IATA kuralları tarafıma ulaşınca aklıma bu anektod geldi.
Anladığımız kadarı ile IATA diyor ki, çok yıllar önce verilen teminatlar online acentalar için "devede kulak" misali cironun 10/1'i kadar kaldı. Ya teminatlarınızı yükseltin, ya da yeni kurallara göre her acenta için belirtilen teminatı aşarsanız, "kolay biletçiler" gibi kredi kartı ile bilet satışına devam edebilirsiniz.
Online acenta da diyor ki, Bu biletleri ben nihai müşteriye satmıyorum. 5000'ne yakın alt acentamla birlikte satıyorum. Kar'ımın büyük çoğunluğunu da onlarla paylaşıyorum. Bu durumda ben IATA'ya bir kaç yüzmilyon TL'lık teminat veremem.
Eğer doğru anladıysam;
IATA "Haklı" çünkü "online" biletçilik artınca, artık verilen eski teminatların 15-20 katı cirolar yapılıyor. IATA kendini kollamak durumunda.
En büyük online satış yapan acentalar da "Haklı"; Diyorlar ki, bizler ağırlıklı olarak alt acentalarımıza hizmet veriyoruz ve karımızın büyük kısmını onlarla paylaşıyoruz. 500-600 milyon TL teminatı biz nereden bulalım.
E bizler de, yani bu bizlere kolaylık sağlayan büyük online sitelerin 5000'ne yakın bilet acentası olarak "Haklıyız" Çünkü IATA onların satışlarını durdurunca biz biletleri IATA şartları ile nereden ve nasıl temin edeceğiz?
Çözümü bilen var mı?