Bildiğiniz gibi pandemi ilan edilip, bazı yasaklamalar getirilince bundan en çok etkilenen turizm sektörü ve dolayısıyla oteller olmuştu. Daha krizin ilk günlerinde Turizm Bakanımız Sn. Mehmet ERSOY, bakanlık, sektör temsilcileri ve uluslararası temizlik ve denetim hizmeti veren firmalar ile bir araya gelerek tesisler için bu virüse karşı “Uluslararası Geçerliği Olan” bir sertifika hazırlayacaklarını, bunu da Mayıs ayı başında bitirilip, ilan edileceğini söylemişti. İlan edilen bu kriterlere göre de belgelendirilmenin yapılıp haziran ayı başından itibaren de bu sertifika sahibi otellerin ilan edileceğini söylemişti.
10 Mayıs Pazar günü Sn. Bakanın CNN Türk’te katıldığı bir programda bu kriterlerin www.tga.gov.tr sitesinden yayınlanarak yürürlüğe girdiğini duyurdu. Toplamda 132 maddeden oluşan bu kriterlere göz atacak olursak, haftalardır sektörde konuşulan otel kapasitesinin %50 kullanımı, oda boşaldıktan sonra 48 saat kullanmama gibi abartılı uygulama önerilerinin yer almadığı görülmektedir.
Aslında geçmişte 15 yıl Housekeeper’lık yapmış biri olarak yıllardır tesislerimizde uygulanan hijyen ve temizlik kurallarının ne kadar sıkı ve kontrol altında gerçekleştiğini yakinen bilen ve uygulayanlardan biriyim. Zaten bu gibi hijyen tedbirleri alınmıyor olsa, her yıl sadece Antalya gibi bir şehre gelen 12 milyondan fazla turistin hemen hemen hiç birinde tesis kaynaklı sağlık problemi yaşanmaması mümkün olmazdı. Tesislerin zaten sahip oldukları ISO 22000, 14001 vb sertifikalar zaten bu hijyen uygulamalarını eksiksiz yerine getiren otellere verilen sertifikalardır.
Ayrıca büyük tur operatörlerinin kendilerinin geliştirmiş oldukları “Health and Safety - Sağlık ve Güvenlik” kuralları üzerinden gerçekleştirdikleri kontroller her yıl düzenli olarak yapılmakta ve belgelenmektedir. Hatta bu kurallar o kadar sert ve katı uygulamalar içermektedir ki; zaman zaman bunu bizden isteyen ülkelere yaptığımız ziyaretlerde kendi işletmelerinde ve otellerinde bu kuralların %50 sine bile uymadıklarını görünce bu kuralların sadece bizlerin işini zorlaştırmak olduğunu düşünüyordum.
Fakat yıllardır uygulanan bu sıkı kontroller sayesinde geldiğimiz nokta, geçmişte bizim için zorluk ve sıkıntı gibi gözüken bu uygulamalar pandemi sonrası verilecek hizmette bizim en büyük silahımız oldu. Ayrıca bu kriz bize “Temizlik ve Hijyen” işinin “Bizim Kız”ın yapacağı bir iş olmadığı, bu işin eğitimini almış, teknik detaylara vakıf yöneticiler tarafından yerine getirilmesi gereken “HAYATİ” bir konu olduğunu gösterdi. Bu vesileyle umarım bugüne kadar hak ettikleri değeri görmeyen “Housekeeping” yöneticileri ve çalışanları hak ettikleri değeri görür. Çünkü “hijyen” yoksa “turist” yok.
Yayınlanan bu kriterlerin bir çoğu sektörde yapılan toplantılarda, hazırlanan raporlarda haftalardır tartışıldı. Konuşulan bu hususların önemli bir kısmının bu kriterlerde yer aldığı görülmektedir. Nelerin olmadığını yazımın girişinde kısaca ifade etmiştim. Dolayısıyla kendimce önemli ve ilginç gördüğüm bazı maddeleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Tesiste kullanılan alkol bazlı el antiseptiklerin “SAĞLIK BAKANLIK” onayı olması
Tesis çalışanlara öngörülen bir plan dahilinde eğitim verilmesi
Bu eğitimlerden Hijyen Eğitimlerinin MEB ONAYLI olması
Misafirlere yönelik hijyen ile ilgili duyuruların en az 3 dilde duvarlarda duyurulması
Kapalı oteller için “YENİDEN FAALİYETE AÇILMA PROTOKOLÜ” hazırlama zorunluluğu
Misafirlere girişte resepsiyonda COVID19 ve HİJYEN konusunda uygulamalar ve “MİSAFİRLERİN UYMAK ZORUNDA OLDUKLARI KURALLAR” hakkında yazılı bilgi verilmesi.
Tesiste bulunan her tür cihaz ve ekipmanın periyodik bakım planının olması
Tesise gelen hem personelin hem de misafirlerin termal kamera veya sensörler ile vücut ısılarının ölçülmesi ve yüz tanıma sistemleri ile yüz görüntülerinin alınması ve bu kayıtların saklanması.
Nakit ödeme veya temaslı ödemeler yerine mümkün oldukça temassız pos cihazlarının veya online ödeme yöntemlerinin kullanılması.
Oda kartı, havlu kartı, kalem vs tekrar kullanılan malzemelerin kullanım öncesi ve sonrası dezenfeksiyonu
Yeme içme ünitelerinde masalar arası en az 1,5 metre, sandalyeler arasında ise 60 cm mesafe bırakılması
Açık büfede sunulan yiyeceklerin misafirler tarafından alınmaması ve yiyeceklerle temas kurulmaması için cam siperlik bulundurulması
İstenilen yiyeceklerin bir görevli tarafından servis edilmesi
Havuz suyundaki klor seviyesinin açık havuzlarda 1-3 ppm, kapalı havuzlarda ise 1-1,5 ppm arasında tutulması ve kayıt altına alınması
Sauna hamam, buhar banyosu gibi alanların, misafir tarafından kullanım süresi en çok 30 dk ile sınırlandırılması ve sonrasında en az 15 dk alanın temizlenmesi için boş bırakılması
Fitnes Salonunun giriş çıkış saatleri ile kişi sayısının sınırlandırılması
Bu alanları kullanan misafirlerin kayıt altına alınması
SPA içerisindeki havanın uygun kalitede ve nem oranında olması
SPA da kullanılan kese, sabun, duş jeli, şampuan vb malzemelerin mümkün mertebe tek kullanımlık kullanılması
Animasyon programında kapasite uyarısı yapılması
Animasyon alanlarına girişte veya aktivite alanlarında alkol bazlı el dezenfektanı bulundurulması
Otel taşıtları ile taşınan tüm yolcuların maske kullanım zorunluluğu.
Personelin çalışma esnasında kişisel koruyucu ekipman (tek kullanımlık eldiven ve önlük, cerrahi maske) kullanılması
Otel içerisinde acil durumlarda izolasyon alanlarının belirlenmisi
gibi hususlar içeriyor.
Görüldüğü gibi bu şartların önemli miktarını tesisler zaten bu pandemi sürecinde yaptıkları hazırlıklar ile yerine getirdiler. Eksik olan bir iki uygulamanın giderilmesi ile tesisler seyahat yasağının kalmasıyla birlikte en kısa sürede kapılarını açabilecek durumda gözüküyorlar.
En kısa sürede bu sıkıntılı günlerin atlatılarak yeniden güneşli ve sağlıklı günlere ulaşmak dileğiyle,
Kalın sağlıcakla...