Türkiye’ye olan kısıtlamalar kademeli olarak kalkıyor. Temmuz ayında sezon tüm hızıyla başlıyor. Bundan sonra turizme bakış açımızı biraz daha çeşitlendirmemiz gerekmektedir. Özellikle Türkiye’nin göz bebeği Antalya’mızda çok ciddi çalışmalar yapılması gerekmektedir. Bu konuda bence 1 hafta önce gittiğim Dubai örnek alınabilir.
Yoktan paranın gücü ile turizm vahası oluşturulmuş. Ben ilk defa gittim. Çok farklı beklentilerim vardı. Ama Dubai modern binalar ve dünyadaki örneği olmayan yapılarla ön plana çıkmış. Herkesin bildiği yelken otel, Burjel harap, Dubai mall ve palmiye adası gibi.
Özellikle turizm dışında iş merkezleri, uluslararası şirketlerin kongrelerinde tercih nedeni olması ve otellerin toplantı olanaklarının çok iyi yapılandırması.
Bunun yanında Covid 19 tedbirlerine çok sıkı riayet etmelerinin yanında her 15 günde bir bağımsız denetleme kuruluşları tarafından denetlenerek tedbirlere uyulup uyulmadığına dair denetimlerin yapılması dikkati çeken parametreler.
Ayrıca Dubai’deki oteller bir tema ile yapılmıştır. Benim kaldığım otel Mısır temasını işliyordu. Ayrıca girişinde som altından Mısır piramitlerinin simgelerinden biri olan devasa bir kartal figürü ile karşılaşıyorsunuz.
Antalya’nın denizi, doğası ve havası Dubai ile kıyas kabul etmez. Fakat Antalya’da da çok güzel oteller yapıldı. Yapılmaya da devam ediyor. Ama her otele bir ruh katacak simgeler ve temalar işlenmiş olsa çok daha dikkat çekici olurdu.
Antalya’da çok güzel ve devasa bir ışık oyunu yapılamaz mı? Bunu görmeye insanlar dünyanın her yerinden gelebilir. Yılın 12 ayına turizmi yaymak adına uluslararası şirketlerin kongrelerinin Antalya’da yapılabilmesi için gerekli çalışmalar el birliği yapılsa çok büyük bir kazanç olur.
Antalya’daki turizmcilerimizin bir araya gelerek bölgede dünyada kendinden söz ettirecek ve farkındalık yaratacak çalışmaları en kısa zamanda başlamaları önem arz etmektedir.
Böylelikle Dubai değil Antalya ön plana çıkarılmalıdır. Antalya bu konuda her şeyi hak ediyor. Yeter ki sahip çıkalım.