Z Kuşağı ve Turizm

Turizmdays.com Yazarlarının 4. buluşmasını geçenlerde yaptık. Grand Park Lara Otelde Batuğhan KARAER’in ev sahipliğinde konuğumuz Corendon Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray KARAER idi. Çok özel ve güzel ağırlandık. Sağ olsunlar, var olsunlar.

Yıldıray KARAER’in Z kuşağını önemsediğini ve ülke turizminin mutlaka bu kuşaktan pay alması gerektiğini kararlılıkla vurgulayınca bazı notlar almıştım. Konuşmasında; Apart Turizm ve Z Kuşağı ile ilgili bölümler ilgi çekiciydi ve gelecekteki olası pazar büyümesine dikkat çekiyordu.

Hedefleri büyük olan ülke turizmimiz açısından detaylı çalışılması ve izlenmesi gereken önemli bir konu.  TGA’nın ve bazı şirketlerin bu konuyu çalıştıklarını biliyorum. Konuyu hızlıca, stratejik, bilimsel daha çok çalışmaya ve detaylandırmaya ihtiyacımız var.

Z Kuşağının son on yılda etkisini hissettik, gördük ve önümüzdeki on yılda da etkili şekilde göreceğiz.

Bu kuşak önümüzdeki günlerde yönetici olacaklar, işlerin başına geçecekler. Talepleri, istekleri, beklentileri olacak.

Müşteri olacaklar…

Ülke turizminin geleceği açısından Z kuşağını iyi anlamak, konumlandırmak gerekiyor.

Seyahat eden ve bu konuda iletişim içinde olan Z Kuşağını Türkiye’ye nasıl getireceğiz?

Ülkemize nasıl turist olarak kazandıracağız?

Markaları, dijital mecraları hızla beğenen, farklı ortamlardan gelen, birbirleri ile çok ama çok yüksek bağlantılı olan, kısa süreli dikkatini veren, kişiselleştirilmiş hizmetleri, ürünleri seven (Müzik, video, film, belgesel), yereli ve yerel halkın nasıl eğlendiğini, yerel sanatçıları tanımaya çalışan, yeni yerler keşfetmeyi seven, ışık ve hoş bir arka fonda çekilen fotoğrafları sosyal medyada paylaşan, fotoğraflarını çok rötuşlamamayı seven, farklı ve kabul gören markaları arayan, bekleyen, oyun oynayan, Facebook ve maillerin eskidiğini, fiziki toplantılarının çalışmaların en iyi yolu olmadığını, onlara kendi şirket sosyal medyalarından hitap eden, yararlı içerikleri paylaşan, özelikle “nasıl yapılır” blog ve videolarını sunan şirketleri, markanın misyonu ve çalışanlarını markanın yarattığı etkiyle aynı olmasını isteyen, eğlencenin bağlılık oluşturduğunu bilen, yemek programlarını, videolarını izleyen, yediklerini online sipariş eden, ödemeyi nakit kullanmadan yapan, hemen hemen her şeyi başkalarına sosyal medya yorumları ile öneren, satın alma kararlarında akranlarının  bu önerilerini didik didik inceleyen, yerel bir şefi ve konsepti destekleyen, açık havada havalı bir ışıklandırma yapılmış ortamı seven, özgün bir yerde bulunmayı seven, evcil hayvanını yanında getirmeyi isteyen, paylaşma ekonomisini uygulayan, ekonomik seyahati ve konaklamayı tercih eden, bu konuda ucuz alternatif arayışı sergileyen, otele giriş çıkış süreçlerinin ve ödeme seçeneklerinin çok kolay olmasını isteyen,  dijital satın almaları çok az adımlarla yapan,  önceden kaydedilmiş bir ödeme hesabı olan, banka kartı aramadan  veya diğer ödeme bilgilerini aramayan, kulaktan kulağa fısıldama ve tavsiyeleri önemseyen, akıllı telefonuna yapışık, akıllı telefonundan asla uzak kalamayan, arkadaşlarıyla takılan ve hepsi önceki kuşaklardan farklı bir grupla karşı karşıyayız.

Özellikle, kendilerini eğlendirenlerle iletişimde olan bir gruptan bahsediyoruz.

Bence markanızın hemen eğlenceli olup olmadığına bakınız.

Gerçekten eğlenceli misiniz?

Z kuşağını anlıyor ve hitap ediyorsanız? Z Kuşağını mıknatıs gibi çekiyorsunuz demektir.